jonbursa Nickli Üyeden Alıntı
Üstadlar korkmayın! Bu mesajıma "kendine ATATÜRKÇÜ diyen hırsızlar ile DİNCİYİZ diyen hırsızları" eleştirerek başlamıycam, başka bir şey konuşacağım.
Yakın gelecekte neler olacak konusunu yazmak istedim. Bu konular üç beş kez konuşuldu ama yine yazıyorum.
YAKIN GELECEKTE DEFTER TUTMAK YOK !! MUHASEBECİLİK DİYE BİR KAVRAM YOK !! VERGİ HESAPLAMAK DİYE BİR KAVRAM YOK, OLAMAZ, OLMAMALI !! Bizim mesleğimizin geleceğinde bunlar yok. Yada şöyle diycem kısmen var.
Eğer kör değilsek, aklımızdan zorumuz yok ise yakın zamanda şöyle bir sistem olacağını biliyoruz: A firması E faturasını kesecek. B Firmasına online gidecek... Hepsi bu. Satanın da, alanında kdv'sini, stoğunu, karını her şeyini şimdinin defter beyanı o zamanın her nesi ise o sistem hazırlayacak. Yani mükellef faturasını kesince ekranda zaten o ayın kdv'si, o ayın sigortası, o ayın stopajı olacak. Stopaj vs. bilgiler kontrat online ekrandan yapıldıktan sonra kendi hesaplanacak....
Bitti bu kadar... Defteri artık unutun, kayıt kürek, bunları unutun. Bakın dünya meslekleri araştırmalarında (googleden biraz bakın görürsünüz) ilk bitecek meslekler arasında muhasebe yer alır. Biz bu geçiş sürecinde sallıyorum stok değer düşüklüğü, veya üretim verileri girme gibi çok çok kısmi işleri yapabileceğiz. MUHASEBECİLİK BİTİYOR. Bu kadar.
Bizim mesleğimiz denetim, analiz, raporlama, finansal karar verme, finansal yönetim tarzında evriliyor, evrilmek zorunda. Biz gelmiş halen ingilizce gerekli mi diye konuşuyoruz. Ana dilimiz kadar olmalı. Pakistanlılar, hindistanlılar hatta ve hatta afrika köylerindeki kabile devletler bile ingilizce eğitim alıyor. Yani ingilizce dersi görmüyor, tüm dersleri ingilizce alıyor.
Bakın şöyle bir örnek vereyim. Ayakkabıcı mükellefe kdv gönderiyorum, stopaj, ssk her seferinde aklı çıkıyor. İşler kötü, vs. Bazen çok diyor. Bazen ne gerek var diyor. Her ne ise; laptop yanımda iken gel dedim sana bir sunum yapayım. Exel de yaklaşık 1 saatimi alan bir formül yazdım. (Exelim iyidir.) Otur dedim yanıma. Bu ay kaç ayakkabı sattın, kaç liradan sattın ister şuraya tek tek yaz, istersen bana cironu söyle. Cirosunu söyledi; exel de bir satıra tutarı yazdım, öbür sayfada raporlamasını grafikler ile aldım. Kaba taslak şöyle rakamları atıyorum şöyle bir rapor : Bu ay 100 lira ciron, 80 giderin, 30 vergilerin, 10 zarardasın. Yani saniyenin binde biri hızla sonuç. Ciroyu yazıyor rapor çıkıyor. Ciroyu çok yazıyor kar, az yazıyor zarar, kar oranını değiş diyorum kar çıkıyor, personel çıkar diyorum kar çıkıyor vs. vs. vs. Bu bir similasyon.
İşte bu örnekteki basit exel sistemini bize maliye hazırlar zaten. Bizim konumuz bu değil. Bizim konumuz finansal yönetim olmalı. Vergicilik bize orada yarayacak. Yani biz mükellefe taşıt almak yerine taşıt kiralamayı önereceğiz. Kdv teşviki var hadi ticari araçları satalım diyeceğiz. Yani bizim işimiz taşıt satış kaydını muhasebe yapmak olmayacak. Onu noterden sonra sistem yapar zaten bize ne. (yani bir öngörü bu) Ayakkabıcı olayından sonra bunu yazmak geldi içimden. Gelecek bizden bunu bekliyor, sistem bu finansal yönetim ve analiz işine kayıyor, mükellefin birinci önceliği vergi değil finansal sistem...
Tabii finansal yönetimin diğer kolu da finansal denetim. O da yönetim kadar önemli. Gerek bağımsız ve gerekse iç denetim. Bizim çok değil üç beş sene sonra hayatımız bu olacak.
Ben böyle düşünüyorum. İnşallan üç beş sene sonuna kadar şu atatürkçüyüz diyen ve dinciyiz diyen asalaklardan da kurtuluruz. hayırlısı.