Sayfa 3 Toplam 11 Sayfadan BirinciBirinci 12345 ... SonuncuSonuncu
Toplam 101 adet sonuctan sayfa basi 21 ile 30 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: TÜRKİYEDE SMMM MÜŞTERİ DAĞILIMI ve SMMM KOTA UYGULAMASI

  1. #21
    Saçma sapan konulari sabit konu yapacağiniza bunun gibi konulari sabit konu yapin

  2. #22
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    08.Nisan.2009
    Mesajlar
    1,215
    İşte zaten bu yüzden ABD modeli bizim meslek için en iyisidir.

    ABD modeli nedir? Birincisi ABD' de de vatandaşlıktan önce vergi mükellefiyeti gelir. Senatörler, başkanlar halka hitaplarında sıklıkla "sevgili vergi mükellefleri" hitabını kullanırlar. Bu hitabın özü boş değildir, vergi kaçırmaya teşebbüs, vergi kaçırma, vergi kaçırmaya aracılık ve yardım etme, kasıtlı olarak beyanname ve bilgi vermeme gibi suçların hepsinde para cezasının yanında, hapis cezası öngörülür. Hapis cezaları 1 yıldan başlar, 5 yıla kadar suçun cinsine ve hakimin takdirine bağlı olarak değişir.

    Biz de nedir, vergi mükellefiyetinden önce vatandaşlık gelir. Vergi mükellefi tanımının içi boştur. Vergi kaçırma, beyanname ve bilgi vermeme gibi suçlarımız var ama caydırıcılığı yoktur. Aksine yapılan denetim ve incelemelerin azlığı, denetim personellerinin ağır iş yükü ve bazende siyasi baskılar bu suçlara verilen cezaları sembolik düzeyde bırakır.

    Örneğin beyannamesini vermeyen, bildirimlerini vermeyen biri neden vermez. Mali müşavirine para vermemiştir de ondan. Mükellef 2-3-5 yıl hiç beyanname vermez, mali müşavirini mağdur eder, sonra gider ya şirketi re'sen kapattırır ya da bir af çıkar, cezaları indirimli öder. Bu caydırıcı mıdır? Hayır.

    ABD' de olsa mali müşavirinin beyanname vermeyeceğini öğrenen mükellef ne yapar eder, mali müşaviri ile uzlaşır, beyannamelerini verdirir. Aksi durumda hapse girme tehlikesini göze almaz.

    Başka bir örnek mükellef SMİYB kullanır, mali müşavir de defter kaybetme korkusu ile bunu istemeyerek olsa dahi işler. Bazı mali müşavirler bu işten rant elde ederler, bu sayede zenginleşirler. Daha da ileriye giderek çevredeki dürüst meslektaşların işine de göz koyarlar çünkü elde ettikleri rant o kadar büyüktür ki, defter tutma ücretini hiç almasalar da olur. Bizim ülkemiz de böyle.

    Ama ABD' de olsa bu mali müşavirler, vergi kaçırmaya aracılık ve yardım etme suçundan bir ve sahtekarlığa yardım suçundan ayrı ayrı ceza alırlar, cezaları da hapis cezasıdır.

    Yani örnekler uzatılabilir ama kısacası, mesleğin kalitesi doğrudan doğruya bize bağlı olan bir husus değil, dirayetli devlet yöneticilerine bağlıdır. Kılıcını bir defa gösteren bir babayiğit çıkar da mevzuatı değiştirir, mahkemelere de bu yönde yetkiler verirse ne kimse fazladan defter tutabilir ne de vergi kaçırabilir ne de vergi kaçırılmasına göz yumabilir.

    Ölmeden önce inşallah biz de o günleri görebiliriz.

  3. #23
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    30.Ağustos.2013
    Mesajlar
    207
    Kerem bey lütfen Serkan Tavşan beyefendinin şu yazısını okuyun, bazı şeyler ihtiyaç halinde uygulanır, kimse kotadan aynı kazansın demiyor. İsteyen istediği mali müşavirle çalışabilecek kotası dolu ise daha iyi ücret ödeyeyerek kotasından yer açmasını isteyecek tabiki, bana sorarsanız buda yanlış her yıl değişecek mükellefin smmm si en azından 3 dönem hadi 5 dönemde bir , devlet belirleyecek kim ile çalışacağını ama şu an Türkiyede uygulanabilirliği yok bunu uygulayan ülkedelerde öyle çözmüş ahbap çavuş ilişkisini bitirmeyi , neyse ben sizi aşağıdaki yazıyı sabırla okumaya davet ediyorum değinmediği hemen ehmen hiçbişey bırakmamış

    https://muhasebebilenler.com/mali-mu...ikan-sonuclar/

  4. #24
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    08.Nisan.2009
    Mesajlar
    1,215
    Serkan Tavşan beyin yazısını okudum ama çoğunlukla yanlış bilgiler içeriyor.

    Birincisi puan sistemi başlı başına memuriyeti getirir. Bunun emsalini Tarımsal Danışmanlık mesleğinde yaşadık. Nitekim uygulanamaz olduğu anlaşılınca bir tebliğ ile sonlandırıldı. Ne oldu peki; tarımsal danışmanlık şirketleri, ziraat mühendislerine, cüzi bir maaş ve sigorta karşılığında diplomalarını sisteme yüklediler ve çiftçilerin danışmanlık işlerini yürüttüler. Serkan bey mükellef sayısını mali müşavir sayısına bölmüş, 45 tane defter olursa hepimiz mecburen daha yüksek aidat alırız, gelirimiz artar diye bağlamış. Yazının tümü bu yönde ama nesnel bir değerlendirme yok.

    Doktorlar, Eczacılar, Noterler, Avukatlar da böyle bir sistem var diyor ki, o da yanlış.

    Mesela hiç bir avukat, özellikle icra avukatları, ödeme emri yazmaz, icra müzakkeresi çıkarmaz, alacak tahsilatı, icradan çekilme gibi işleri yapmaz. Geçiyorum; hiç bir avukat veraset ilamı dilekçesi de yazmaz, kendi eliyle mahkeme katibine götürmez. Onu avukat katipleri yapar. Bir avukatın yanında onlarca katibin çalıştığını biliyorum, çünkü bizim mükellefimiz. Baktığı icra dosyası sayısı tam tamına 20 bin adedin üzerinde. Sayın Serkan beyin savıyla Adalet Bakanlığı, hey avukat, sen nasıl 20 bin dosyayı hesapladın, nasıl dilekçelerini yazdın mı diyecek? Elbette diyemez yahu, ne haddine.

    Eczacılara gelelim. Hiç bir eczacıya sen fazla reçete girdin dendiğini duydunuz mu? Hastaneye yakın eczanelere bakın, 10-15 kalfanın çalıştığı eczaneler var. Ayda 35 bin reçete girişi yapılan eczane varmış. Sağlık Bakanlığı, sen eczacı, bu kadar reçeteyi nasıl okudun da sisteme girdin mi diyecek? Kalfalık mesleği ne güne duruyor o halde, yasaklasınlar.

    Noterlere gelelim. İşi olan Beyoğlu'nda ki noterliklere uğrasın. 4 katlı binada, tek noter çalışıyor, emrinde onlarca katip. Noterin işlemleri bırakın, imza atmaya vakti yok ki, başkatibi imzalıyor. Adalet Bakanlığı, siz burada çok iş yaptınız noter bey, müşterilerinizi başka noterliğe aktaracağız demeye hakkı var mı?

    Özetle, ziraat mühendisleri hariç hiç bir serbest meslekte kota uygulaması yok. Bildiğim kadarını söylüyorum tabi ki. Ziraat mühendislerinde de devlet çiftçi başı belli bir miktar para ödüyorum, para ödediğim kişi sayısı bu kadar ama sen arzu edersen daha fazlasına da hizmet verebilirsin diyor. Yani özetle onda dahi tam manasıyla bir kota yok.

    Umuyorum ki böyle bir tutarsızlığa izin verilmez de, mesleğimiz devlet memurluğuna dönmez. Kota uygulanırsa hiç birimiz çalışmayız, vardığımız nokta da mali katiplik olur mali müşavirlik olmaz.

  5. #25
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    01.Eylül.2013
    Mesajlar
    6,108
    Sayın Kerem21, Amerika veya Avrupa'daki sistem ile bizleri kıyaslaması doğru değil. Amerika ve Avrupa ülkeleri bunu aşmış. Ülkemizdeki, kdv vergi oranları ötv vb binlerce vergide adaleti sağlayacaksın. Bir dönem aracılık sözleşmesi, bir dönem mükellef bilgi beyannamesi, şimdilerde devam eden defter beyan sistemi, tuik, poşet beyannamesi vb gibi kanun tebliğ vb birbiri ile çelişen binlerce kanunu düzeltecek. Muhasebecilerin başından tüm angaryaları kaldıracaksın.
    Enflasyon muhasebecinin suçumudur. Hayır. Biz niye enflasyon muhasebesi yaptık. Türkiye'de onlarca kez yanlış yönetilmekten dolayı net aktif vergisi, emlak değerleri güncellemesi vb bir sürü işlerle uğraşmak zorunda kaldık. Olmadı stok affı, defter affı, bağkur ssk affı.
    Böyle belki yüzlerce olay sayabiliriz. Hiçbirisinde vatandaşın veya muhasebecinin suçu yok. İlk önce suçlu bizleri yönetenlerdir.


    Bu yöneticilerin suçu nedeni ile, eczacılara kota uygulanarak istedikleri yere eczane dükkanı açamıyorlar. Nüfus sayısına göre notere kota uyguluyorlar. Benzin istasyonlarına mesafe nedeni ile kota uyguluyorlar. Daha onlarca meslek var böyle. Muhasebeci olarak sen her önüne gelene ruhsat verirsen, her önüne gelene yol açarken, bu kardeşlerimizde ekmek mücadelesi nedeni ile benim 350 tl aylık tuttuğum deftere, 150 tl diyecekler. Olmadı kapı kapı gezecekler beni kötüleyecekler. Ne olacak halkın gözünde itibarımız kalmayacak. Sonra oğluma kız isterken kusura bakmayın bizim kız okuyacak denilecek. Boynumuzu bükü büke apartmandan çıktığımız da hırsız muhasebeciye kız mı verilir diyecekler.

    Bizim bu saatten sonra kurtuluşumuz yok. Hiç kimse düşük ücreti düzeltebildi mi? Sözde gib aracılık ve e-birlik sistemi yaptılar. Mükellef vergi dairesine veya odaya gidince hemen sözleşmesini fesh ediyor. Demek ki devletten veya odalardan bize hâyır yok. Peki kendi aramızda birlik olabiliyormuyuz. Buna da imkan yok. Tek kurtuluşumuz kotadır.

    Burada verilen Eczane Noter Avukat Doktor Mimar Mühendis vb örneklerin tümü bir kenara. Muhasebecilik bir kenaradır. Mesela siz bir vatandaşsınız.
    Bir gün şifa eczanesine gidersiniz. Yarın çocuk hasta olur derman eczanesine gidersiniz.
    Hanımdan boşanacaksınız. Boşanma avukatı Faruk beye gidersiniz. Çek senet işleriniz olur Ahmet beye gidersiniz.
    Araba alım satımı yapacaksınız. Bir gün 3.ncü noter necla hanıma gidersiniz. Tasdikli diploma çıkaracaksınız 5.nci notere gidersiniz.
    Burada her müşteri her tarafa gider gelir. Akşam bakkala darılır. Bakkal 3 ay sonra özür diler. Gönlünü alır. Yine o bakkala gidersiniz.
    Fakat muhasebecinin mükellef sayısı bellidir. Hep aynı mükellefler dükkana gelir gider. Muhasebeci ile muhatap olur. Ona para verir vermez. Bir başka muhasebeciye gitmez. Her yıl muhasebeci değiştirmez. Bu nedenle bize kota lazımdır. Eğer saydığınız tüm mesleklerde sabit müşteri olsa dediklerinizde haklısınız.
    Bir kişi belki 20 senede 100 değişik eczaneden ilaç almıştır. Fakat 3 muhasebeci değiştirmemiştir.

  6. #26
    iş sağlığı ve güvenliği gibi çoğunlukla kağıt üzerinde olan bir meslek bile süre kotası ile ciddi değer kazandı. bizim mesleğimiz neden kazanmasın, tabii ki kodamanlar hemen karşı çıkarlar. yazıklar olsun bu konu nasıl sabit konu olmaz, yazıklar olsun poşet beyannamesine karşı neden bir şeyler yapılmaz . bütün odalar kapatılsın.

  7. #27
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    08.Nisan.2009
    Mesajlar
    1,215
    Sayın Karce,

    Belirttiğiniz sorunların tümü doğru ama önerilen çare yanlış. Daha bu sabah 1500 TL istediğimiz defteri geri vermek zorunda kaldık. 250+60+45 işçisi olan, bordrolama hizmetinin bizde olduğu bir limited şirketti. Yeni alan meslek mensubu ile 450 liraya anlaşmışlar. Yeni ruhsatlar dağıtıldıkça bizim de defter sayımız azalıyor. Düşünülmesin ki bizde de yüzlerce defter mevcut. Muhasebe hizmeti o kadar ucuz bir hale geldi ki, mükellef için uyguladığımız sgk teşvikleri, bankaların bilanço değerlendirmesi olmasa hepten biz de aç kalacağız.

    Ama bu demek değildir ki yanlışı başka bir yanlışla sıvamak isteyelim. Ziraat Mühendislerine kota uygulamasının sonuçları ortada. İş sağlığı ve güvenliğine kota uygulandı, o da ortada. İlk çıktığı zamanlar 1500 TL alınan, doktoru, hemşiresi, iş güvenlik uzmanıyla işyeri ziyaretlerine gelinen o işte, şu anda 350 liraya defteri yazarız ama gelmeyiz noktasına geldiler. 2 sene önce "yahu sizde rica edin 750 liraya yapsınlar" dedikleri iş güvenlik işini şu anda aynı firma 400 liraya yapıyor.

    Meslekte yeni mezun, tecrübesiz birinin kotayı istemesini anlarım. Asgari ölçüde bir işim olsun diyebilir, daha sıfırdan başlarken 5-10 bin TL'lik bir gelirle başlamak isteyebilir. Ama meslekte 25-30 senesini devirmiş adamlara haksızlık olur. İkisi bir kefeye konur ki, o saatten sonra tüm iktisat işletme mezunları, kamu yönetimi mezunları ve hatta hukuk fakültesi mezunlarının bir kısmı dahi ruhsat almaya başlar. Diplomaya asgari bir gelir garantisi getirilirse artık kota falan da kurtarmaz, meslektaş sayısı 200-250 bini rahatlıkla devirir. Ziraat mühendislerinde olduğu gibi.

    Kota uygulamasının zamanla işe yaramadığı anlaşılırsa işte o zaman izleriz gümbürtüyü. 250 bin meslek mensubu artık ellerinde dizüstü bilgisayarları, esnaf esnaf gezer, bu ay ki beyannameyi ben yükleyeyim mi abi moduna girer.

    Günü kurtaracak, kısa vadeli işler hepimize zarar verir. Hepimiz aynı gemideyiz.

    Bu işin yegane çözümü müteselsil sorumluluktur. Mali müşavir imzaladığı her evraktan sorumlu tutulmalıdır. Bir mükellef vergi kaçırmışsa, mali müşavir de azami özeni göstermemiş ise bundan mali müşavir de sorumlu tutulmalıdır. Banka ekstresini gördüğü halde işlememiş olan, kredileri yazmayan, defteri nizama göre tutmayan, smiyb kullanan mükellefin defteri bile bile tutan mali müşavirlere de ceza uygulanmalıdır. Aynı zamanda vergi kaçırma suçunu işleyen mükellefte para ile cezalandırılmamalı, hapis cezasına tabi tutulmalıdır.

    Mesleğimizin kalitesini, yenilen cezaların caydırıcılığı belirler. Yoksa vergi ziyaı keserim, onu da uzlaşmada kuşa çeviririm, mali müşavire de sorumluluk yazmam, 3 yılda bir af çıkartırım diyen bir yönetimle bu meslek gittikçe dibe çöker, ki çöküyor da.

  8. #28
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    01.Eylül.2013
    Mesajlar
    6,108
    Sayın Kerem21, olayları yanlış yerden baktığınız için yanlış düşünüyorsunuz. Ziraat Mühendislerinin, İş sağlığı ve güvenliğinin ne işi var. Bizim yaptığımız işin 10/1 'ni yapıyorlar mı? Bizim okuduğumuz kanunları veya çözmeye çalıştığımız dbs veya poşet beyannamesi ile uğraşıyorlar mı? Hiç işleri yok. Ben sabah yemeğini yemedim işe geldim. Çünkü dbs ile kdv'leri işlemek için uğraşacağım.
    Burada yine tekrar ediyorum. Kota geldiğinde sizin vergi durumunuza bakacaklar. 2018 yılı sonunda tek kişi ile mi çalışıyorsunuz. Yoksa ortaklı mı? Bu ortak alır veya şöyle yapar tezini çürüttü.
    Sonra bir adım giderek, sizin 100 defteriniz var. Benim ise 70 defterim var. Bunun yarısını bölecekler. Bir orantı kuracaklar. Size 32 bilanço, 15 işletme, 3 basit usul verecekler toplam 50 tane. Benim 70 defterimi de 35 tane verecekler. 21 bilanço 12 işletme 2 basit usül gibi. Yani kota sistemine girdiğinde otomatik olarak bölecek çıkaracak şu şudur bu budur diyecek. İl ve ilçelere göre de defter sayısını değiştirebilirler. Yeni işe başlayan meslek mensuplarına ise 6 bilanço, 3 işletme 1 basit usül verilecek.
    Muhasebeci olarak biz kota sistemine en fazla 35 defter gireceğim ve bunların beyannamesini yollayabileceğim için, geçinmek için mecburen diyeceğim ki, para vermeyen alacağım olan mükellefe kusura bakma. Bana 3-4 sene doğru dürüst para vermedin. Ben senle kotamı dolduramam. Kendine yeni bir muhasebeci bul. Böylelikle para veren düzgün kişilerle yoluma devam edeceğim.
    Böylelikle her mükelleften tıkır tıkır paramı alacağım.Mükellef para vermezse kota nedeni ile gideceğini bildiği için mecburen para verecek.
    İş yüküm azalarak kalp şeker kanser beyin kanaması baş ağrısı vb hastalıklara yakalanma oranım azalacak.
    Eşime çoluk çocuğuma kendime daha fazla zaman ayırabileceğim.

    Sonuçta burada 20 yıldır konuştuğumuz tüm aksaklıklar olaylar bir anda bitecek. Ha kota gelmedi mi 15 sene daha konuşuruz. Bu arada şu 7-8 yıl sürecek ekonomik krizde çoğumuzda aradan çıkarız. Kimi maddi olarak çıkar. Kimisi hastalıktan dolayı aradan çıkar.

  9. #29
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    02.Ağustos.2006
    Nereden
    Balıkesir-Gönen
    Mesajlar
    6,917
    Adil bir vergi sistemini ancak seçilmeme kaygısı olmayan iktidarlar yapar.Avrupa amerika bizden önce medeni hale gelip yol almışlardır.İş güvenliği konusundaki bozulma iktidarın görevini yapmaması aynı zamanda işadamı olan vekillerin etkisinde kalması medeni iledir.Mazallah kazalar gelirde yakınlarından birileri terki hayat ederse belki suçlarını anlar mevzuaatı sorumluluk aşamasına getirirler şimdilik yasak savıyorlar.Adil vergi düzeni olursa insanlar ikna olursa ve önce ahlak ben vatandaşım diye düşünür görevlerini yaparlarsa uygulanabilir.Maalesef ahlak anlayışı olarak hızlı zengin olma konfora kavuşma öyle 20 yıl beklemeye tamamülümüz olmayan yapıdayız ben ben önce ben modundayız önce vatan moduna geçebilirsek olur.Eğitimler daha ilk okulda başlamalıdır okullarda kooperatif uygulaması öğrencilerin ortak yapılması yönetimi öğrencilerin yapması bu uygulamanın bir çeşitidir İyi çalışmalar.

  10. #30
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    21.Şubat.2012
    Mesajlar
    432
    kotanın gelmesi gerektiğini savunanlardanım. Zira hemfikir olduğum meslek mensupları gibi; daha az işle daha fazla kazanç elde edileceğini, daha az strese girileceğini, kendisine ve ailesine daha fazla zaman ayıracağı için daha sosyal bir insan olacağını, normal insanlar gibi yaşanılacağını ve yaşlanılacağını, ofiste daha vakit geçireleceği için buna bağlı eklem ve iskelet ten kaynaklı hastalıklara daha az yakalanılacağını , kısacası daha iyi yaşam şartlarına sahip olunacağını düşünüyorum. Bunun aksini savunanların da kendine göre haklı düşünceleri var ve saygı duyarım. Onlara şunu söylerim: zaten meslek kanunu kabul edildiğinden beri sistem bu şekilde yürümüş, bırakın bundan sonra sistem değişsin ve kota gelsin. Ha oldu da daha kötü oldu, çok mu zor eski sisteme dönmek? tekrar bir kanun değişikliği için mücadele edilir. Daha biz birlik olup kendi içimizde anlaşamıyor iken, be meslek mensupları ve meslek mensubu adaylarının sorununu kimse çözmez. Önce biz birlik olacağız ve bir olacağız. '' Birlikten kuvvet doğar'' misali.... kuvvetli bir şekilde masaya yumruğumuzu vurduğumuzda Allah'ın izniyle masada kırılır.... unutmayalım, HEPİMİZ BİRİZ....

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •