Sayfa 2 Toplam 11 Sayfadan BirinciBirinci 1234 ... SonuncuSonuncu
Toplam 101 adet sonuctan sayfa basi 11 ile 20 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: TÜRKİYEDE SMMM MÜŞTERİ DAĞILIMI ve SMMM KOTA UYGULAMASI

  1. #11
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    30.Ağustos.2013
    Mesajlar
    207
    Sayın site yöneticileri konuyu sabitleyebilir misiniz , bu konu tartışılmalı , kota gündem olduğu zaman , önyargıların en alt seviyede olması için tartışılmalı. Kimsenin kimsenin kazancından gözü yok ,defteri çok olan az olana defter versin demiyoruz , anlattığımız çok farklı bir iş , uzan yazmayayım isteyenler konunun ilk mesajını okuyabilir, bu başlıkta benim görmediğim kota'nın olumlu yada olumsuz bir tarafından bahsedebilir, tartıştıkça daha iyi yerlere geliriz.
    Şu ana kadar gelen mesajlara bakıyorum çoğu meslektaş olumlu bakıyor, bundan 7 yıl önce beni taşa tutan çoktur forumda Kanser yayılıyor ki kota gelsemi diyorlar artık

  2. #12
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    28.Ağustos.2013
    Mesajlar
    288
    Kota konusuyla ilgili iki ayrı başlık açılmış her ne hikmetse moderatör arkadaşın dikkatini çekmemiş ya da başka bir düşünce var; bu konuyu niçin sabitlemiyorsunuz?
    Yeni jenerasyon pek bilmez. 2012 yılında biz bu konuyla ilgilendik. O zaman kullandığımız nick başkaydı. Site o zaman da çok çok ilgisiz kaldı. Oysa şahsen biliyorum ki Sn.Mustafa Gülşen baştan bu hükümetin yanındaydı. Hükümetin ilgilendiği bir konuyla site ilgilenmeyince akla başka ihtimaller geliyor. Zülfü yare dokunursa peşinen özür dilerim.

  3. #13
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    30.Ağustos.2013
    Mesajlar
    207
    Sayın site yöneticileri konuyu sabitleyebilir misiniz , bu konu tartışılmalı , kota gündem olduğu zaman , önyargıların en alt seviyede olması için tartışılmalı. Kimsenin kimsenin kazancından gözü yok ,defteri çok olan az olana defter versin demiyoruz , anlattığımız çok farklı bir iş , uzan yazmayayım isteyenler konunun ilk mesajını okuyabilir, bu başlıkta benim görmediğim kota'nın olumlu yada olumsuz bir tarafından bahsedebilir, tartıştıkça daha iyi yerlere geliriz.
    Şu ana kadar gelen mesajlara bakıyorum çoğu meslektaş olumlu bakıyor, bundan 7 yıl önce beni taşa tutan çoktur forumda Kanser yayılıyor ki kota gelsemi diyorlar artık

  4. #14
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    28.Kasım.2011
    Mesajlar
    838
    Ne demiş şair (Bedri Rahmi)

    "en azından üç dil bileceksin
    en azından üç dilde
    ana avrat dümdüz gideceksin
    en azından üç dil
    çünkü sen ne tarih ne coğrafya
    ne şu ne busun
    oğlum mernus
    sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun"

    Şair kısaca özetlemiş. Arkadaşlar biz geri kalmış bir ülkeyiz. Hem de çok geri, ekonomik, sosyal, kişilik, hukuk, sanayi, ticaret, hizmet yani her alanda çok çok geriyiz. Fakiriz, hatta fasfakiriz.... Gelişmiş ülkelerin en az 100 yıl gerisindeyiz. Gelişeceğiz, reform yapacağız diye ha bire bir şeyler değişir. Sürekli değişecek. Bu geri kalmışlık bizi strese sokacak, gerecek, sıkıntıya düşürecek, adaletsizlik yaratacak... Önceden de böyleydi, şimdi de böyle... Yarın başka iktidarlar gelecek yine aynı şeyler yaşayacağız. Sürekli vergi reformu, bilmem ne affı olacak... Benzin, mazot zamlanacak, yıllık kurumlar vergisi oranı % 35 lere çıkacak. KDV oranı % 25 lere çıkacak. Mecbur... Başka yolu yok... Tarih tekerrürden ibarettir. Dolar artacak, IMF anlaşmaları olacak. Ekonomi düzelince tekrar vergi oranları düşecek, sonra 10 yıl geçecek, tekrar kriz olacak... Aldığımız borçları har vurup harman savurduğumuz için, bilime teknolojiye yatırmadığımız için sürekli cari açığımız olacak. Para biriktirmeyi beceremediğimiz, müsrif bir toplum olduğumuz için sürekli olarak dış kaynağa ihtiyaç duyacağız. Köklü bir reform yapılmadığı sürece bu iş böyle sürecek, başka çaresi yok. Adam net maaş olarak 3.000 TL alıyor, kredi çekip 100.000 TL ye araba alıyor. Arabanın masrafı, parçası vs si ile birlikte yaklaşık 200.000 TL para bankaya gidiyor, Bankamız da yurtdışındaki bankadan borç alıyor... Sürekli kaynaklarımız başka ülkelere gidiyor. Bu vatandaş 100.000 TL yi bankaya birikim olarak yatırsa da dolmuşa, otobüse binse AYLIK FAİZ GELİRİ 1600 TL NET. Çalışmasa yine geçinir... Yazık bir ay boşu boşuna işe gidip geliyor... Bilinç sıfır, yatırım, birikim bilinci sıfır... Birikim yapmayı beceremeyen bir toplum, iflas etmeye mahkumdur.

    Çoluğunuza çocuğunuza ve de kendinize birikim yapmayı öğretin. BİRİKİM DERKEN, BES, ALTIN, TL, DÖVİZ, ARSA, EV, HİSSE SENEDİ, Devlet Tahvili, vsvs ne olursa olsun yani... Benim çocuğa günlük ben 5 TL, eşim 5 TL verir. Daha 9 yaşında... Birikimlerine altın, döviz alır, tl de faizde durur. Alacağınız deftere yazar takip eder. Çocuk bakkal, market nedir bilmez. Bir çikolata dahi almaz. Ayakkabı, elbise şu bu almaz... Parası artık kıymetli onun için... Aç kalmadığı sürece kesinlikle hiç bir şey almaz... Çocuğun cebinde nakit 4000 küsür parası var. 5'er TL 5'er TL biriktirdi. Daha bir yıldır birikim yapıyor. Benimle firmalara gitmek ister... Baba senin işin iyiymiş der (iç yüzünü bilmez Bedavadan güzel yemekler yiyorsun, bir de patron bana 100 TL veriyor, dışarıda yemek yesek, hem paramız bitecek, kimse de bize para vermeyecek diyor, ooooh bir daha ne zaman gideriz, diye soruyor... 18 yaşına geldiğinde yurtdışında bile okuyacak parası olacak. Yaptığı küçük birikimler ve ailesinin yönlendirmesi sayesinde... Anne-babanın yetiştirme tarzı sayesinde... Parası biraz daha biriksin bizim de katkılarımızla Dolar Zirve Yapıp, Borsa DİP yaptığında (tahminim kriz dip yaptığında 70 bin leri görür, daha aşağısını görmez diye tahmin ediyorum.) , parasını gömeceğim kaliteli ve düzenli temettü dağıtan hisse senetlerine... Bedavadan çocuğa hisse toplayacağım... O hisseler 18 yaşına geldiğinde minimum 300 BİN TL nakit para olacak. Yıllık % 10 kar payı alsa 30 bin TL eder, yaklaşık olarak aylık 3000 TL maaş eder. Bu çocuk, bu yetiştirilme tarzıyla aç kalmaz arkadaşlar... İşsiz kalmaz... Parasız kalmaz... Kimseye eyvallahı olmaz... Özgür olur... KPSS peşinde koşmaz, sınav derdi olmaz... İş başvurusu derdi olmaz... Ömrünün sonuna kadar çalışmasa bile olur... Firmaya ortak olacak... Firma çalışacak, temettü dağıtacak, çocuk geçinecek... Böyle şeylere kafa yorun... Çalışmadan para kazanmanın yollarını arasınlar.. Ekonomik özgürlük peşinde koşsun... Çocuklarınızı böyle yetiştirin... Alın size kafayı yedirtecek bir örnek Google dan bulabilirsiniz... Yatırım tavsiyesi değildir, sadece bir örnek... 2009 yılında 1 Aselsan hissesi 1 TL civarında idi. Firma 2 yılda bir % 100 bedelsiz hisse verdi. Yani hisse sayınız 100 iken bedavadan 200 adet oldu, bir de firma sürekli olarak Kar dağıttı... Eğer 2009 yılında 20 bin TL li aselsan hisseniz olsaydı, dağıttığı kar paylarına da tekrar aselsan hissesi alsaydınız. Excel de adamlar hesaplamış... Bugün tam tamına hisselerin değeri 1 milyon 650 bin TL yapıyor... 2009-2019 sadece 10 yıl geçmiş... Şu an bu para herkesi emekli eder... Ana para dursun, yıllık aldığınız kar payı düzenli bir maaş gibi sizi refah içinde yaşatır. inanmıyorsan, araştır... Her yerde hesabı var...

    Kendiniz de birikim yapın... Saçma sapan harcamalarınızı kısın... Aylık 50 TL bile olsa yatırım yapın ama düzenli ve en az 10-15 yıllık uzun vadeli (altın, döviz, BES, hisse senedi gibi) Kısa sürede kimse köşeyi dönmez... dönenler ya birisinin adamıdır, ya da hile hurda işlerle kazanmıştır... Uzun vadede herkes kazanır... Dünya 1 günlük 2 günlük değil.. Koca bir ömür.... Ortalama 70 yıl yaşasanız... Şu biriktirdiğiniz 50 TL lerle ihtiyarlığınızda rahat edersiniz... SSK nın emekli maaşıyla kıt kanaat bir ömür geçmez arkadaşlar... Yarına odaklı çalışın... Az yiyin, az harcayım, çok biriktirin... Lüksü bırakın.... Marka almayın... Lüks araçlarınız varsa satın, daha mütevazi bir araba alın, artan parayla yatırım yapın... Hİç bir şey bilmiyorsanız paranızı bankaya faize yatırın... Düzenli gelir sahibi olursunuz... Paraya asıl yaşınız ilerleyince ihtiyaç duyarsınız, ama o zaman da vücut bitmiştir, yıpranmıştır... Eskisi gibi çalışamaz, para kazanamazsınız... Şimdiden tedbir alın...

    Kafanızı krize vs takmayın... Bu günler bir iki yıla geçer gider... Merak etmeyin kimse (düşmanlar bile) Türkiye'nin batmasına izin vermez. Türkiye batırılamayacak kadar büyük bir ülkedir... Sadece 10 yıl refah 1-2 yıl kriz, 10 yıl refah 1-2 yıl kriz şeklinde gitmemize rıza gösterirler... Zaten o kriz zamanları da bağıra çağıra gelir... O zamanlarda yapacağınız bir iki manevra hayatınızı kurtarır.

    Kota da gelse, başka bir şey de gelse olmaz... Düzelmez... Sorunun temel kaynağı farklı çünkü... Yetişme tarzımızda, eğitim sistemimizde, hukuk sistemimizde, kişiliğimizde, karakterimizde, geri kalmışlıkta, treni kaçırmışlığımızda, cehalette, insani gelişmişliğimizde, gelir dağılımı adaletsizliğinden kaynaklı... Bunlar düzelmeden, hiç bir şey düzelmez...

  5. #15
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    01.Eylül.2013
    Mesajlar
    6,108
    Sayın Smmm Kenan Gümüş, yazılarınıza saygı duymakla kusura bakmayın çoğunu katılmıyorum. İlk başta çocuğunuzu yetiştirme tarzınıza. Belki bana kızabilirsiniz. Fakat ben doğruları söylemek zorundayım. Çocuğunuza birikim yapmayı öğretir iken, faizin iyi birşey olduğunu öğretiyorsunuz. veya o yöne doğru itiyorsunuz. Biliyorsunuz ki, faiz haramdır. Faiz yiyenler iflah olmaz. Siz çocuğunuzu hem bu dünya için hemde ahiretini mahvediyorsunuz. Paranın herşeyin ilacı olduğunu zannediyorsunuz. Çocuğunuz cimri biri olacak. Evleneceği ailesine bakmayacak. Büyük ihtimal ile boşanacak. Ayrıca yemeyip içmeyip sosyal bir hayat yaşamayıp ileride bir sürü hastalığa yakalanacak.
    Şahsen ben şuna inanırım. Babam 5 trilyondan fazla para yemiştir. Bende neredeyse hep parasız ömür sürdüm. Fakat hiç pişmanlık duymadım. Nasipte ne varsa onu göreceğiz. Kalp krizinden ölecek iken, yaşadığım mutluluğu tarif edemem. Allah herkese nasip etsin. Umarım beni yanlış anlamazsınız.

    Ekonomi vb konularda mutabıkız. Fakat muhasebeciler olarak, meslektaşlarımız rahat etmesi amacı ile kotayı savunuyoruz.

  6. #16
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    30.Ağustos.2013
    Mesajlar
    207
    Konu sabitlenmediğine göre site yönetimi kotaya karşı mı acaba ? halbuki özel mesajda attım sabitlensin diye

  7. #17
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    02.Ağustos.2006
    Nereden
    Balıkesir-Gönen
    Mesajlar
    6,917
    Mederatörllerde meslek mensupları gibi bu konudan ümitsiz olmalı ki ilgisiz kalınıyor.Her yerde olduğu gibi bizde de karar vericiler büyük oynayanlar düzenleri devam etsin çomak sokulmasın istiyorlar.İdare düzgün kayıt olsun düzgün beyan olsun diye 2012 den beri düzenleme yapmak istiyor ama bizimkiler bir şekilde oyalıyorlar ama son yetkili siyasetçiler olduğu ve bunlarında işadamları içinden seçildikleri için seçmenleri ürkütmemek için denetim yapmıyorlar devlet kazançtan doğru dürüst vergi alamıyor ürün ve hizmetlerin fahiş fiatla satılması kolayına geliyor vergiyi bu şekilde tüketen fakirden de alıyor her yıl her firma fiziki denetim yapılmadan bu iş olmaz diye tahmin ediyorum.Denetim olursa cezalar gelmeye başlayacağından en azından tek düzenden cezalar gelir bir çoğumuza meslek mensupları seçici olacak az ve temiz müşteri ile çalışacaklardır.İdare denetleyecek eleman almıyor sistem üzerinden sanal denetimi yeterli görüyor.Böyle olunca da ücretliler eline geçmeden vergiler kesildiği için şirketlerden daha fazla oranda vergi ödüyorlar garip ama gerçek.Bekleyelim görelim iyi çalışmalar.

  8. #18
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    08.Nisan.2009
    Mesajlar
    1,215
    Şimdi doğrusu çoğu kızacak bana ama kota gibi hukuksuzluğa ben karşıyım şahsen.

    Dünya üzerinde, global sayabileceğimiz yegane mesleklerden biri de muhasebecilik. Dünya üzerinde, hiç bir ülke de muhasebecilere belirli bir kota getirildiğini ne işittim ne de duydum. Pek tabi bu konuda otorite sayılmayız ama dünya da bir emsali varsa, muhakkak surette bilinmesi lazım.

    ABD' de başarılı muhasebeciler, şirketleşerek yollarına devam ederler. Sistem buna müsaittir, kimse de yahu efendi, sen muhasebecisin, bu kadar iş alamazsın demez.
    Ha keza ingiltere' de de muhasebeciler, kota ve müşteri sınırlaması sorunu olmadan pekala yollarına devam ederler. Birleşik Krallık' da, sen bu kadar iş alamazsın demez.

    Biz de ise kaliteden önce, nicelik önemli olduğu için yeni mezun ya da ruhsatını yeni almış kişiler, devlet memurluğu sıfatına sokulmasını isterler. Ben buna karşıyım. Mali müşavirler, her ne kadar kamu hizmeti verseler de, devletin maaşlı personeli değillerdir. Devlet ne kadar iş alabileceklerine, hangi defteri tutup tutamayacaklarına, kaç sigortalının bildirimini yapıp yapamayacağına karar veremez, verememeli.

    İşin hukuki boyutunu geçtim, serbest piyasaya müdahale kısmı var. Ben vergi mükellefiyim ve karşımda mali müşavirlik işlerini yaptıracağım iki meslek mensubu var. Biri yıllarını vermiş, misal 25-30 sene iş görmüş, mevzuatları yalayıp yutmuş bir adam. Ve hatta mesleğinde otorite kabul ediliyor. Diğeri ise üniversiteden yeni mezun, bir şekilde hakkını vererek ruhsatını almış ama mevzuatın derinliklerinde benim lehime olan hususları haliyle bilememiş bir çömez.

    Devlet bana; ey vergi mükellefi, sen tecrübeli olan mali müşavire değil, tecrübesiz mali müşavire gideceksin mi diyecek? Ne hakla? Kotası dolmuş. Ne kotası yahu, bana ne kotasından. Personel çalıştırsın gerekirse tecrübesiz mali müşaviri yanına alsın ama bir cezayla ya da bir uygulama ile karşılaştığımda kendisi mali danışmanlığımı yapsın istiyorum. Kotadan bana ne, demez miyim? Derim pek tabi.

    Mali müşavirlik düşünüldüğü üzere sadece fatura işlemek, beyanname vermek ise, (ki bende kota uygulaması gelirse bunun için gelir) amenna. Ama mali müşavirlik bu değildir arkadaşlar, en basit örneği bir teşviği bilmeyen, tevkifatlı kdv alacağını alamayan ve bunu alınmaması gerektiğini düşünen mali müşavirler var. Bu mali müşavir arkadaş ile tecrübeli bir üstadı bir tutmak haksızlık değil mi?

    Bu meslekte bilgi esastır. Bilgiyi çekici kılan ise maddi getiridir arkadaşlar. Daha yeni mezunların talebi üzerine kota uygulaması getirmek mesleki anlamda çöküş demektir. Mevzuatı artık takip etmeyen, memur zihniyetiyle çalışan, kotamı doldurdum artık gerisi beni bağlamaz diyen, farklı sektördeki uygulamalara yabancı kalan mali müşavirler artık mali katipler halini alır. Bu kötülüğü yapmamamız gerekir.

  9. #19
    Müdavim Üye spawn43 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.Mart.2017
    Mesajlar
    1,437
    Üstatlar kota olsun diyen de olmasın diyen de kendi çapında haklı.Fakat kapı eninde sonunda vergi kanununun gevşekliğine çıkıyor.Kerem üstat bahsettiğiniz ülkeler de vergi suçları çok ağır.Bu yüzden kota olsun olmasın sistem zorlamasa da mali müşavirler gereğinden fazla defter tutamıyor.Çünkü her işi eksiksiz ve doğru yapmak zorundalar.Bizim gibi vergi suçları ağır olmayan, denetimin sadece %3-5 arasında olduğu ve muhasebenin hiç bir önem arz etmediği ülkeler de defter tutmak çok basit.bir kişi 100 defter bile bakabiliyor.Kafadan rakam atsa dahi önemli değil.Sonuçta denetim yok.
    'Harvard üniversitesinden 10.000,00 dolara alacağınız bir yıllık eğitimi, 5 dolarlık kütüphane kartıyla da alabilirsiniz.''
    -ALBERT EİNSTEİN-

  10. #20
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    02.Ağustos.2006
    Nereden
    Balıkesir-Gönen
    Mesajlar
    6,917
    Kotasını arttırmak isteyen ortak alır belgeli eleman alır düz işçi alır arttırabilir taslakta mani bir durumu yok .Ancak sağlıklı bir hizmet yapabilmek için verilerin masamıza gelmesi lazım. Mükelleflerin işlere bakış açısı farklı hiç ilgilenmeyenler olduğu gibi biraz yardımcı olanlarda var bir şey yapamıyorsun yönlendiremiyorsun muhasebe getiren değil götüren bir iş kolu o nedenle mükellefler angarya olarak görüyor oysa idare vergi payı ile işletmelerin ortağıdır payınını düzgün hesaplanıp verilmesini ister.Kıbrısta ingiliz kültürü var işe başlayacak mükellefler eğitime alınıyormuş keşke bizdede olsa fatura kesmekten aciz müşteriler var.İdare sağlıklı belge almak istiyor büyük miktarda aynı kişi üzerinden verilen beyanlar inanmıyor birilerinini kullandığını düşünüyor belge sahibi bazı kişilerin belgesiz kişilerin hamiliğini yaptığını düşünüyor o nedenle büroların kapasitesi kadar iş yapabilecekleri bu hali ile hatalı kayıt beyan önleneceğini düşünüyor.Alıma doyum olmuyor çok iş almak isteyende haksız rekabet yapabiliyor ucuz alıyor yazıp geçiyor.Az iş olursa daha titiz olunacağı hata oranının azalacağı düşünülüyor denetimde olmayınca alıma doyum olmuyor savunabileceğimiz müşteri ile çalışabilmek en iyisi belge düzenine uymayan müşteri kolay yolu seçiyor meslek mensubunu suçluyor bana söylemedin diye önce eğitim her kese lazım .Avrupada geçim indirimide var gider kabul etme çeşiti yüksek bizde işletme giderleri dışında gider kabul edilmiyor ne kazansan vergiye tabi genç mükellef indirimi istisna tabii
    Elle yapılan bir iş meslek mensubu ne kadar iş yapabilir tartışılır.Az iş temiz iş her zaman iyidir kendimize sağlığımıza eğitimlerimize sevdiklerimize hobilerimizede vakit ayırabilmeliyiz.Oturarak yapılan iş sebebi ile sağlık sorunları çabuk başlıyor en az 1 saatte bir kalkıp dolaşmak lazım deniliyor hayata bir defa geliniyor tekrarı yok birilerinin vergi hukukunu istemesende düşünmek zorunda kalmak oldukça yıpratıcı görünüyor.Her kes kendi için karar verecek asgari müşterekleride idare tesbit edecek bekleyelim görelim.İyi çalışmalar.

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •