Defter tasdikleri ve yaşanan duraksamalar


HUKUKA GÖRE / Dr. A. Bumin Doğrusöz


abumin@e-kolay.net





Türk Ticaret Kanunu'nun 66.maddesine göre; her tacir ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak münasebetlerini ve her iş yılı içinde elde edilen neticeleri tespit etmek maksadıyla bazı defterleri tutmaya mecburdurlar. Bu defterler tüzel kişi tacirler için, yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve karar defteri şeklinde belirlenmiştir. Gerçek kişi tacirlerin tutması gereken defterler de -karar defteri hariç- aynıdır. Kanun bunların dışında tacirlere, işletmenin mahiyet ve önemine göre gerekli defterleri tutma yükümlülüğünü de yüklemiş, ancak bu konudaki belirlemeyi ticari işletmelere bırakmıştır. Ticari defterlerin düzeni ile ilgili bir önemli düzenleme de, Vergi Usul Kanunu'dur.


Her iki kanunda, ticari defterlerin tasdikli olarak tutulmasını öngörmüştür. Tasdik konusunu geçen yazımızda ele almıştık. Bu yazımızda da, defterlerin tasdiki ile ilgili olarak uygulamada yaşanan bazı duraksama konularını ele almak itiyoruz.


Duraksama yaratan konulardan birisi, TTK'nun 66'ncı maddesi gereği sermaye şirketlerinin tutmak zorunda olduğu karar defterlerinin de her yıl tasdike tabi olup olmadığıdır. Geçmişte bu konuda bir tartışma da yaşanmıştır. Bu defterin sadece kullanılmaya başlamadan önce bir defa tasdik ettirilmesi gerekli ve yeterlidir. Söz konusu defterlerin sayfalarının bitmesi halinde yeni bir defter tasdik ettirilir ve bitene kadar kullanılır. Yoksa bu defterin her yıl yeniden tasdik ettirilmesi veya ara tasdikinin yaptırılması söz konusu değildir. (Noterler Birliği'nin 25.3.2004 tarih ve 15 sayılı Genelgesi). Ayrıca bu husus, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü'nün 9.1.2004 tarih ve 599 sayılı yazısı ile TÜRMOB'a da bildirilmiştir.


Bu konuda duraksama yaratan hususlardan bir diğeri, defter yerine A4 sayfalarının tasdik ettirilerek kullanılıp kullanılamayacağı konusundadır. Maliye Bakanlığı'nın Noterler Birliği'ne göndermiş olduğu 17.4.2003 tarih ve 16673 sayılı yazıda, 213 sayılı Vergi Usul Kanuna göre mükelleflerce tutulması mecburi olan defterlerin A4 (210 x 297 mm) ebadında ve müteharrik sayfalar şeklinde noterlerce tasdik edilmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığı belirtilmiştir. Noterler Birliği buna istinaden 1.7.2003 tarih ve 23 sayılı Genelgesi ile durumu tüm noterlere duyurmuştur. Nitekim bu konuda son olarak Ankara Defterdarlığı'nca verilen 32220 sayılı özelgede de, "A4 kâğıtlarına müteselsil sayfa numaraları verilmek kaydıyla, bu kağıtlara da defter tasdikinin yapılmasında bir sakınca bulunmadığı" görüşü bildirilmiştir. (www.avdb.gov.tr/vergi rehberi/muktezalar/213/V3.html)


Serbest bölgede şirket olarak faaliyet gösteren kullanıcıların da diğer tam mükellefler gibi defterlerini tasdik ettirmeleri gerekmektedir. Serbest bölgelerde faaliyet gösteren şubelerin de, şube hesaplarının izleneceği yasal defterlerini tasdik ettirmeleri ve kullanmaları gerekmektedir.


Yevmiye defteri için ocak ayı içerisinde, envanter defteri için ise mart ayı içerisinde kapanış tasdiki yaptırılması zorunludur. Ancak bu zorunluluk Ticaret Hukuku açısından söz konusu olup, vergi mevzuatı açısından böyle bir zorunluluk yoktur. Bu konuda, yevmiye defteri ile ilgili kapanış tasdiki uygulamada en çok tereddüt yaratan konu, kapanış tasdikinden sonra defterde herhangi bir işlem veya kayıt yapılıp yapılamayacağıdır. Kapanış tasdiki, faaliyet konusu ticari işlemlerin ve buna ilişkin kayıtların sona erdiğini ifade etmektedir. Ancak kapanış tasdiki, tasdik tarihinden sonra, gelen belgelerin (örneğin bir telefon faturasının) deftere işlenmesine veya dönem sonu işlemlerinin yapılmasına veya hesap mutabakatlarına göre hesaplarda düzeltme yapılmasına engel değildir.


Bu arada bir not olarak söyleyelim, müteharrik yapraklı yevmiye defterlerinin tasdiksiz arka kısımlarının da, tasdikli gibi işlem görüp görmeyeceği, bir başka deyişle tasdikli sayfanın tasdiksiz arka kısmına yapılan kayıtların -kanuni defterlere yapılmış- geçerli kayıt olarak kabul edilip edilemeyeceği konusu, ne içtihat bazında ne de idari uygulama ve görüşler bazında henüz netliğe kavuşmadı.


Yeni yıl için defterlerini süresinde tasdik ettirmemenin sonuçları ise, tasdikin yapılış tarihine göre değişmektedir. Eğer tasdik süresinin bitimini izleyen bir ay içerisinde tasdik yaptırılırsa, fiil ikinci derece usulsüzlük cezasını, bir aydan sonra tasdik yaptırılırsa birinci derece usulsüzlük cezasını gerektirmektedir. Ayrıca, tasdikin bir aylık süre de geçtikten yaptırılması halinde, tasdik hiç yapılmamış kabul edilmekte ve bir re'sen tarhiyat sebebi ortaya çıkmaktadır. Ancak, ocak ayı içerisinde, bir önceki yıl defterlerinde boş sayfa kalmışsa, aynı defteri ara tasdiki yaptırarak sayfaları bitene kadar kullanılması halinde, her hangi bir cezai yaptırım söz konusu olmamaktadır.