Emeklilik halinde ihbar tazminatı ödenmesi gerekir mi?


SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU / İbrahim Işıklı


e-mail: ibrahimis@hotmail.com





4857 sayılı İş Kanunu'na göre, süresi belirsiz akitlerde taraflardan biri öteki tarafa bir süre vererek (süreli fesih bildirimi) fesih bildiriminde bulunabileceği gibi (İş Kanunu madde 17), süresi belirsiz veya belli olan akitlerde haklı bir nedenin varlığı halinde süre vermeksizin (süresiz fesih bildirimi) fesih bildiriminde de bulunabilir (İş Kanunu madde 24 ve 25). İş sözleşmesi, işçi veya işverenin tek taraflı bir irade beyanı ile sona erdirilebilir. Taraflardan birinin akdi sona erdiren irade beyanına "fesih bildirimi" denilmektedir. Ancak, işverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, 4857 sayılı kanunun 18, 19, 20 ve 21'inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmayacaktır.


İş Kanunu işçinin çalışmış olduğu sürelere göre, akdin sona ermesine kadar geçecek süreleri göstermiş bulunmaktadır. Bu süreler işçinin kıdemine göre artan bir şekilde tespit edilmiştir. Buna göre, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesinde belirtildiği üzere, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Bu bildirim üzerine aşağıda belirtilen;


- İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta,


- İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta,


- İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta,


- İşi üç yıldan fazla sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak sekiz hafta,


sürenin geçmesi üzerine iş sözleşmesi feshedilmiş olacaktır. Belirtilen bu süreler asgari olup taraflar arasında yapılacak sözleşmeler ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilecektir. Taraflar arasında belirlenen süreler kanunda öngörülen sürelerin altındaysa bu sürelerin yerine kanundaki asgari süreleri uygulanır.


. İşçi veya işverenin iş sözleşmesini 4857/24-25. maddeleri uyarınca bildirimsiz feshi,


. İşçinin ölümü sebebiyle iş sözleşmesinin son bulması halinde,


. İşçinin bağlı bulunduğu kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, veya malullük aylığı yahut toptan ödeme alması amacıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,


. Sosyal Sigorta yasalarında değişiklik yapan 4447 sayılı yasa ile getirilen bir hükümle, 506 sayılı kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle;


İşçiye ihbar tazminatı ödenmesine gerek bulunmamaktadır. Yargıtay, bir kararında hizmet akdinin emeklilik nedeniyle son bulması halinde ihbar tazminatı verilmesine gerek bulunmadığı belirtilmiştir. Örnek Yargıtay kararı aşağıdadır.


TC Yargıtay


9. Hukuk Dairesi


E. 2004/678, K. 2004/11556, T. 11.5.2004


* İhbar tazminatı


* Emeklilik nedeniyle iş sözleşmesinin sona ermesi


Özet: Hizmet akdi emeklilik nedeni ile son bulduğundan ihbar tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi olanağı yoktur.


Dava: Davacı, ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.


Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.


Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


Yargıtay kararı


Davacının işverene verdiği dilekçesi ile 31.5.2001 tarihinde emekli olmak üzere işten ayrılmak talebinde bulunduğu ve 31.5.2001 tarihinde ihbar tazminatı ödenmeden Sosyal Sigortalar Kurumu'na başvurarak emekli olduğu ve yaşlılık aylığı bağlandığı uyuşmazlık konusu değildir.


Bu durumda hizmet akdi emeklilik nedeni ile son bulduğundan ihbar tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi olanağı yoktur. Bu talebin reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.


Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten `bozulmasına', peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.5.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.