Ay içinde 30 günden az çalışan veya eksik ücret ödenen sigortalıların SSK'ya bildirilmesi


16/12/2005 10:32:06


İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK (Sorular-Cevaplar) / Resul Kurt


e-mail: resulkurt@hotmail.com





Özellikle 2000 yılından önce, sigortalıların çalışma gün sayıları, bazı nedenlerden dolayı SSK'ya -5,10 gün gibi- eksik bildirilmekteydi. Sonuçta, sigortalıların 30 gün çalışmasına rağmen hem sağlık ve hem de emeklilikle ilgili hak kayıpları olmaktaydı. Aylık prim ve hizmet belgesi ile birlikte ay içinde (30) günden az çalışan veya eksik ücret ödenen sigortalılara ilişkin; 1) İstirahatli olduğunu gösteren resmi kuruluşlara ait sağlık tesisleri veya işyeri hekimlerince düzenlenmiş hekim raporu,


2) Ücretsiz izinli olduğunu kanıtlayan izin belgesi,


3) Disiplin cezası uygulaması, gözaltına alınması, tutukluluk haline ilişkin belgeler,


4) Kısmi süreli çalışmalara ait yazılı iş sözleşmesi,


5) En az işverenin imzasını havi puantaj kayıtları,


6) Grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, doğal afetler nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulduğunu veya işe ara verildiğini gösteren ilgili resmi makamlardan alınan yazı örneği,


Sigortalıların eksik gün bildirimine ilişkin bilgi formu Ek:8 ekinde ilgili üniteye verilir veya Acele Posta Servisi (APS), iadeli taahhütlü ya da taahhütlü olarak gönderilecektir.


Sosyal Sigortalar Kanunu uyarınca, ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların otuz günden az çalıştıklarını açıklayan bilgi ve belgelerin işverence prim bildirgelerine eklenmesinin şart olduğu, sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin SSK'ya verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin SSK tarafından geçerli sayılmaması halinde, otuz günden az bildirilen sürelere ait primlerin SSK tarafından resen tahakkuk ettirilerek 80'inci madde hükümlerine göre tahsil olunacağı öngörülmüştür. Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalılar ile ilgili uygulamada, bu sigortalıların çalıştıkları işyerlerinin niteliği konusunda herhangi bir ayrım yapılmayacaktır.


İşyerlerinde kısmi zamanlı (part-time) olarak çalışan sigortalılar için düzenlenmiş olan yazılı sözleşmenin noterden tasdikli olması zorunlu değildir. Ayrıca, bu sözleşmenin, "eksik ün bildirim formu" ekinde ve aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken yasal süre içinde SSK'ya verilmiş olması kaydıyla, söz konusu form ve sözleşme işverenlerden her ay tekrar istenilmeyecektir.


Ancak, kısmi süreli çalışmalara ait iş sözleşmesi noterden onaysız ve yasal süresi dışında verilmiş ise verildiği ay ve sonrası için hüküm ifade edecek, başka bir deyişle verildiği ayı takip eden aylarda yine her ay istenilmeyecektir.


Toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleriyle kamu işyerlerinde çalışan sigortalılara ilişkin eksik bildirimlerin nedenlerinin işverenler tarafından bir yazı ile SSK'ya bildirilmesi halinde, bu durumdaki sigortalılar için belge aranılmayacaktır.


Bazı sigortalılar, yazılı olarak yapılan "kısmi süreli iş sözleşmesi"ne istinaden günün belirli saatlerinde çalışabilmektedir. Bu durumlarda ay içerisinde her (7,5) saatlik çalışma süresi (1) gün kabul edilecek ve aylık prim ve hizmet belgesi, 506 sayılı Kanun'un 78'inci maddesine göre belirlenen kazançların alt ve üst sınırları da göz önünde tutularak düzenlenecektir.


Esnaf ve küçük sanatkarlara ait işyerlerinde çalışan işçiler İş Kanunu hükümlerinden yararlanabilir mi?


01.01,1984'den beri basit usüllü iş yerinde çalışmaktayım. Bu işyerinden iş Kanunu'ndan doğan haklarımı alabilir miyim? Ersin İşçi.


4857 sayılı Kanun'un 4. Maddesi 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu'nun 2'nci maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde (İşK.m.4/ı) İş Kanunu'nun hükümlerinin uygulanmayacağını hükme bağlamıştır. Burada iki şartın tahakkuk etmesi gereklidir.


a) Ortada bir esnaf veya sanatkarın varlığı gereklidir,


b) Esnaf veya küçük zanaatkarın (geçici veya seyyar) işyerinde en çok üç kişinin çalışmasıdır.


507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu'nun 2. maddesine göre bir kişinin esnaf sayılabilmesi için ticaretinin, sermayesi ile birlikte vücut çalışmalarına dayanması ve ayrıca, gelirinin o yer gelenek ve teamülüne göre tacir niteliğini kazanmasını gerektirmeyecek miktarla sınırlı olması gereklidir. Başka bir ifade ile esnaf sayılabilmek için "ticaret sermayesiyle birlikte vücut çalışmasına dayanması ve geçiminde tacir niteliğini kazanmasını gerektirmeyecek miktarda sınırlı olması" gereklidir.


Aynı tanım açısından (sermayesi olsun olmasın) aynı niteliğe sahip ve ayrıca çalıştığı sanat, meslek ve küçük sanat sahipleri de zanaatkar olarak kabul edilirler. Bu madde geçimini sınırlı olarak kamyonculuk, otomobilcilik ve şoförlükle sağlayan kimseleri de küçük zanaatkar olarak kabul etmiştir.