<B style="mso-bidi-font-weight: normal">EVLENEN KADININ KIDEM TAZMİNATI<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" />[/B]
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">[/B]
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">[/B]
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">I- GİRİŞ[/B]
1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan kıdem tazminatı, 1475 sayılı İş Kanunu’na tabi işçinin, hizmet sözleşmesinin, maddede belirtilen hallerden birine bağlı olarak sona ermesi halinde, işçinin çalışma süresine bağlı olarak kazanılan bir haktır.
Kıdem tazminatına hak kazanılmasını sağlayan hallerden biri de, çalışan bayan işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kendi isteği ile işten ayrılmasıdır.
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">II- DÜZENLEMENİN GEREKÇESİ[/B]
1475 Sayılı İş Kanunu’nda 2869 Sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle getirilen, kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile hizmet sözleşmesini sona erdirmesi halinde kıdem tazminatı ödeneceğine ilişkin hükmün gerekçesi, Medeni Kanun’un o tarihte mevcut olan 159. maddesi hükmüdür.
Türk Medeni Kanunu’nun 159. maddesi, kadının meslek ve sanatla uğraşmasını Yasa’daki koşullarla kocanın iznine bağlamış olup, koca, karısının çalışmasına rıza göstermediği takdirde, kadının çalışması mümkün bulunmamaktaydı. Kanun koyucu, çalışması yasayla kocanın iznine bağlı olan bir işçinin, bu izni alamaması nedeniyle işten ayrılmak zorunda kalması halinde, emeğinin karşılığı olan tazminat hakkının kendisine tanınması gerekeceği düşüncesiyle, bu hakkı sadece kadın işçilere tanımıştır.
2869 Sayılı Kanun’la tanınan kıdem tazminatı hakkının gerekçesini oluşturan Türk Medeni Kanunu’nun 159. maddesi, 1992 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir<SUP>1</SUP>.
Ancak, evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde hizmet akdini kendi arzusu ile sona erdiren kadın işçilere kıdem tazminatı verilmesini öngören 2869 Sayılı Kanun’la getirilen hüküm halen yürürlükte bulunduğundan, bu hakkın ortadan kalkması söz konusu değildir<SUP>2</SUP>.<B style="mso-bidi-font-weight: normal"> [/B]
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">III- KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANILMASININ KOŞULLARI[/B]
A- HİZMET SÖZLEŞMESİNİN BİR YIL İÇİNDE SONA ERDİRİLMESİ GEREKTİĞİ
Kadının evlilik nedeniyle kıdem tazminatı hakkından yararlanılabilmesi için evlilik bağının Türk Medeni Kanunu hükümlerine uygun olarak kurulmuş olması, çalışma süresinin bir yıldan fazla olması ve hizmet akdinin evlenme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde sona erdirilmesi gerekmektedir. Bir yıl geçtikten sonra, evlenme sebebine dayanılarak hizmet akdinin sona erdirilmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanılamaz.
B- HİZMET AKDİNİN BELİRSİZ SÜRELİ OLMASI GEREKMEDİĞİ
Kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde isteği ile işten ayrılması halinde kıdem tazminatına hak kazabilmesi için hizmet süresinin mutlak surette belirsiz süreli hizmet sözleşmesi olması gerekmiyor. Belirli süreli hizmet sözleşmesine bağlı olarak çalışan kadın işçi de evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde işten ayrılması halinde kıdem tazminatına hak kazanabiliyor. Yargının görüşü de bu yönde olup, yargıya intikal eden bir uyuşmazlıkta; <B style="mso-bidi-font-weight: normal">“Dairemizin uygulamasına göre, süresi belirli hizmet akitlerinde de, süresi belirsiz hizmet akitlerinde olduğu gibi, kadın işçinin evlenmesi halinde kıdem tazminatı isteme hakkı vardır.”<SUP>3</SUP>[/B] şeklinde karar verilmiştir.
C- FESHİN İYİ NİYET KURALLARINA AYKIRI OLMAMASI
Kadın işçinin evlenme nedeniyle işten ayrılarak kıdem tazminatına hak kazanma hakkını, iyi niyet kurallarına uygun bir şekilde kullanması gerekiyor. Yargıya intikal eden bir olayda da bu husus vurgulanmış olup <B style="mso-bidi-font-weight: normal">“Evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde hizmet akdini kendi arzusu ile fesheden kadın işçinin bu hakkını iyi niyet kurallarına uygun şekilde kullanması halinde kıdem tazminatına hak kazanması mümkündür.”<SUP>4</SUP>[/B] şeklinde karar verilmiştir.
Kötü niyetli hallerde kıdem tazminatına hak kazanılması mümkün olamaz. Nitekim yargıya intikal eden bir olayda; <B style="mso-bidi-font-weight: normal">“Kocasından boşanarak çok kısa süre sonra boşandığı kocası ile tekrar evlenen kadın işçinin kıdem tazminatı alması hakkın kötüye kullanılmasıdır. İşveren hataen ödediği bu miktarı geri isteyebilir.”<SUP>5</SUP>[/B] şeklinde karar verilmiştir.
Ancak, evlenme nedeniyle kıdem tazminatı alarak işten ayrılan kadın işçinin daha sonraki dönemlerde hiçbir şekilde çalışamayacağı, yada sonraki dönemlerde çalışma hakkını kaybedeceği söylenemez. Benzer bir olayda yargı da <B style="mso-bidi-font-weight: normal">“Evlenme nedeniyle kıdem tazminatı alarak işten ayrılan kadın işçinin daha sonraki dönemlerde çalışma hakkını kaybettiğinden söz edilemeyeceği”[/B]ne<SUP>6</SUP> karar vermiştir.
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">IV- HİZMET SÖZLEŞMESİNİN SONA ERDİRİLMESİNDE BİLDİRİM[/B]
Bildirim şartına uyulmaması kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmamakla birlikte, evlilik nedeniyle hizmet sözleşmesinin sona erdirilmesinde kadın işçinin bildirimde bulunması gerekip gerekmediği uygulamada tartışma konusudur. Öğretide, işçinin bildirimsiz fesih hakkını düzenleyen 16. maddede, evlilik fesih sebepleri arasında sayılmadığından bildirim şartına uyulması gerekir. Süresi belirli olmayan sürekli hizmet sözleşmesinin evlilik nedeniyle sona erdirilmesinde bildirim şartına ve bildirim sürelerine uyulması 1475 Sayılı İş Kanunu’nun 13. maddesinin bir gereğidir. Bu gerekliliğe uyulmamasının müeyyidesi de yine aynı maddede gösterilmiş olup, <B style="mso-bidi-font-weight: normal">“ihbar tazminatı”[/B]dır<SUP>7</SUP>.
Gerek iş müfettişlerinin uygulamalarında, gerekse yargı kararlarında ise kadın işçinin evlenme nedeniyle hizmet akdini feshederken herhangi bir ihbar öneli vermesine gerek bulunmadığı kabul edilmektedir. Yargıtay, bir kararında <B style="mso-bidi-font-weight: normal">“Dairemizin kararlılık kazanan uygulamasına göre, kıdem tazminatını gerektirecek şekilde kadın işçinin evlenmesi... nedeni ile hizmet sözleşmesinin feshi halinde karşı tarafa önel verme zorunluluğu yoktur.”<SUP>8</SUP>[/B] denilmek suretiyle evlenme nedeniyle hizmet akdini bir yıl içinde fesheden kadın işçinin önel vermesine gerek bulunmadığı hükme bağlanmıştır<SUP>9</SUP>.
Ancak, işverenin kıdem tazminatı ödemekle yükümlü tutulabilmesi için, işçinin kıdem tazminatına hak kazanacak bir şekilde işten ayrıldığını bilmesi gerekir. Bunun için, yasal zorunluluk olmasa dahi, evlenen kadın işçinin işten ayrılacağını veya ayrıldığını işverene bildirmesi hatta işverenin talep etmesi halinde bunu kanıtlaması gerekir.
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">V- SONUÇ[/B]
1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan hükme göre, işyerinde bir yıldan fazla çalışması bulunan kadın işçi, evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kendi isteği ile işten ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanıyor. Ancak, kadın işçinin evlenme nedeniyle işten ayrılarak kıdem tazminatına hak kazanma hakkını, iyi niyet kurallarına uygun bir şekilde kullanması gerekiyor. Kötü niyetli hallerde ise kıdem tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
Evlilik nedeniyle hizmet sözleşmesinin sona erdirilmesinde bildirim şartına uyulmamasının kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmaması ve yasal zorunluluk olmaması ile birlikte, bize göre evlenen kadın işçinin işten ayrılacağını veya ayrıldığını işverene bildirmesi hatta işverenin talep etmesi halinde bunu kanıtlaması gerekir. Çünkü, işverenin kıdem tazminatı ödeyebilmesi için, hizmet sözleşmesinin evlilik nedeni ile sona erdirildiğini bilmesi gerekir.
<BR style="mso-special-character: line-break" clear=all>
<DIV =Msonormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt">
<HR align=left width="33%" SIZE=1>
<DIV style="mso-element: footnote-list"><BR clear=all>
<HR align=left width="33%" SIZE=1>
<DIV id=ftn1 style="mso-element: footnote">
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">[/B]
<DIV id=ftn2 style="mso-element: footnote">
1 Anayasa Mahkemesi’nin 29.11.1990 tarih ve E. 1990/30, K. 1990/31 Sayılı Kararı 02.07.1992 tarih ve 21272 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
<DIV id=ftn3 style="mso-element: footnote">
2 Osman USTA, <B style="mso-bidi-font-weight: normal">İş Hukukunda Tazminatlar ve Uygulamaları[/B], s. 131
<DIV id=ftn4 style="mso-element: footnote">
3 Yrg. 9. HD.’nin 29.04.1993 tarih ve E: 1992/12219, K: 1993/7209 sayılı Kararı
<DIV id=ftn5 style="mso-element: footnote">
4 Yrg. 9. HD.’nin 18.09.1989 tarih ve E: 1989/6776, K: 1989/6979 sayılı Kararı
<DIV id=ftn6 style="mso-element: footnote">
5 Yrg. HGK.’nin 14.02.1990 tarih ve E: 1990/9-52, K: 1990/84 sayılı Kararı
<DIV id=ftn7 style="mso-element: footnote">
6 Yrg. 9. HD.’nin 27.04.1988 tarih ve E: 1988/9-225, K: 1988/369 sayılı Kararı
<DIV id=ftn8 style="mso-element: footnote">
7 USTA, a.g.e., s. 132
<DIV id=ftn9 style="mso-element: footnote">
8 Yrg. 9. HD.’nin 12.11.1997 tarih ve E: 1997/14623, K: 1997/18913 sayılı Kararı
<DIV id=ftn10 style="mso-element: footnote">
9 İbrahim IŞIKLI, “Evlenen Kadın İşçiye Kıdem Tazminatı Ödenmesi”, <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Dünya[/B], 20.11.2002