<TABLE id=Aut&#111;number1 style="BORDER-COLLAPSE: collapse" borderColor=#111111 cellSpacing=1 width="80%" border=1>
<T>
<TR>
<TD width="100%">
T.C.
İSTANBUL VALİLİĞİ
Defterdarlık Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü
<H1 style="MARGIN-TOP: 0px; MARGIN-BOTTOM: 0px; MARGIN-LEFT: 0cm; TEXT-INDENT: 0cm"></H1>

<H1 style="MARGIN-TOP: 0px; MARGIN-BOTTOM: 0px; MARGIN-LEFT: 0cm; TEXT-INDENT: 0cm">Sayı : B.07.4.DEF.0.34.11/GVK-25/7</H1>

<H1 style="MARGIN: 0px 10.5pt 0px 0cm; TEXT-INDENT: 0cm">Konu : Tazminat verilmek koşuluyla istifa eden</H1>
<H1 style="MARGIN: 0px 10.5pt 0px 0cm; TEXT-INDENT: 0cm"> Çalışana yapılan söz konusu ödemelerin</H1>
<H1 style="MARGIN: 0px 10.5pt 0px 0cm; TEXT-INDENT: 0cm"> vergiden istisna edilip edilmeyeceği hk.</H1>
<H1 style="MARGIN: 0px 10.5pt 0px 0cm; TEXT-INDENT: 0cm"></H1>





İlgi : …./06/2005 tarihli dilekçeniz.

İlgide kayıtlı dilekçelerinizde, şartlı istifa (istifanın kıdem tazminatı verilmesi koşuluyla yapılması) durumunda ödenecek kıdem tazminatının Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin 7 numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden istisna edilip edilmeyeceği sorulmaktadır.

Bilindiği gibi, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”hükmü yer almıştır.

Aynı Kanunun 94. maddesinin 1. bendinde de, Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup, ücret sayılan ödemeler üzerinden 103 ve 104. maddelere göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı kanunun 25/7. maddesinde de, “1475 ve 854 sayılı Kanunlara göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabına 24 aylığını aşmayan miktarları (hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz)” nın vergiden istisna edileceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde “Bu kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

1-İşveren tarafından bu kanunun 24. maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

2-İşçi tarafından bu kanunun 25. maddesi uyarınca,

3-Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,

4-Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum ve sandıklarından yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

……………….
Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır” hükmü yer almıştır.

1475 sayılı İş kanunu’nun 24. maddesinde işçinin hangi hallerde iş sözleşmesini feshedebileceği ile ilgili hükümler, aynı Kanunun 25. maddesinde ise işverenin iş sözleşmesini hangi hallerde feshedebileceği ile ilgili hükümler, 32. maddede de iş sözleşmelerinin sona ermesinde işçinin ücreti ile sözleşme ve kanunda doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin ödenmesi ile ilgili hükümler yer almıştır.

Bu hükümler çerçevesinde, tarafların karşılıklı anlaşması neticesinde, kıdem tazminatı verilmesi koşuluyla çalışanın istifa etmesi sonucunda çalışana ödenen tazminat İş Kanunu’nun 14. maddesinde tanımı yapılan kıdem tazminatı kapsamına girmediğinden Gelir Vergisi kanunu’nun 25/7. maddesine göre vergiden istisna edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle ücret sayılan söz konusu ödemelerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 61,94,103 ve 104. maddeleri gereğince tevkif suretiyle vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim. </TD></TR></T></TABLE>