<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%" align=left>
<T>
<TR>
<TD =digermansetler style="BORDER-BOTTOM: #e0e0e0 1px solid" vAlign=center align=left width="100%" height=16>Yazarlar</TD></TR>
<TR>
<TD align=left width="100%" height=14></TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top align=left width="100%">
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%" align=left bgColor=#ffffff>
<T>
<TR>
<TD =hurtextverdana vAlign=top align=left width="100%">
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%">
<T>
<TR>
<TD =muhabir vAlign=top align=right width="100%">10 Aralık 2005 </TD></TR>
<TR>
<TD =hurtextverdana vAlign=top align=left width="100%"> Şükrü KIZILOT skizilot@yaklasim.com

Devlet ve ekonomiye inanmak suç mu

İSTANBUL’da konuşmacı olarak katıldığım bir toplantıda, bu soru ile karşılaştım.


Konuşmamın bitiminde, sıra sorulara gelince 70 yaşlarında, düzgün giyimli birisi, izleyiciler arasında dolaştırılan mikrofonu aldı ve gür bir sesle;

‘Ben Devlete ve izlenen ekonomi politikasına inanarak, paramı bir yıl vadeli olarak bankaya yatırdım. Şimdi ben Devlete ve izlenen ekonomi politikasına güvenmekle suç mu işledim veya hata mı ettim?’
diye sordu.

OLAY NE?

Soru gerçekten ilginçti. Ne amaçla sorduğunu anlamıştım ama izleyicilerin çoğu, olayın farkında değildi. Bunu farkettiğim için ‘Sorunuzu biraz açar mısınız?’ dedim. ‘Peki’ diyerek, konuşmaya başladı;

‘Biraz önce, 2005 yılında bankaya yatırılan mevduatların, vadesi 2006 yılına sarkarsa, faizinden yüzde 18 yerine yüzde 15 vergi kesileceğini açıkladınız. Buna bir itirazım yok ancak kendi durumumla ilgili tabloya itirazım var. Ben 2005 yılı Şubat ayında, arsamı sattım ve aldığım parayı da bir yıl vadeli mevduat olarak, bankaya yatırdım. Bir yıl vadeli yatırmamın nedeni, izlenen ekonomi politikasına güvenerek, ileride faiz oranlarının düşeceğini görüp, nispeten daha yüksek bir faiz geliri elde etmekti. En önemlisi de bir yıl ve daha uzun vadeli mevduat hesaplarından, yüzde 7 vergi kesintisi yapılmasıyla ilgiliydi. Ben 2005 yılı Şubat ayında, yüzde 7 vergi kesintisi var diye, bir yıl vadeli hesap açtırdım. Şimdi bu oran yine yüzde 7 tamam. Ancak, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren, vadesi ne olursa olsun faizlerden kesilecek vergi yüzde 15 olacakmış. Hiç böyle şey olur mu?

Ben Devlete ve hükümetin izlediği ekonomi politikasına inanmakla suç mu işledim?’

Soruyu da olayı da herkes anlamıştı.

Vatandaş haklıydı ama ‘haklısın ama alacağın yok’ diye bir söz var ya işte öyle bir durum ortaya çıkıyordu. Daha ötesi, ‘haklıydı ama borcu çıkıyordu.’ Mevduat faizi üzerinden yüzde 7 yerine 15 vergi kesilecek, eline daha az faiz geçecekti. Tepkisi bununla ilgiliydi...

SORUNUN KAYNAĞI

Bu köşede okudunuz, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren, mevduat hesaplarına ödenecek faizlerden yüzde 15 oranında stopaj (vergi kesintisi) yapılması gerekiyor (Bkz. Gelir Vergisi Kanunu’na 5281 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 67. madde ve Maliye Bakanlığı’nın, tam metni Yaklaşım Dergisi’nin Kasım 2005 sayısında yayınlanan 18 Şubat 2005 tarih ve 739-007747 sayılı özelgesi).

Bu uygulama, banka mevduat faizi, repo ve döviz tevdiat hesabı faiz geliri elde edenlerin lehine oluyor. Nitekim bu durumu 22 Ekim 2005 tarihli Hürriyet’te ‘Vadesi 2006’ya Sarkan Mevduatın Avantajı’ başlığı altında açıklamıştık.

Ancak burada ince bir durum vardı. O da vadesi bir yıl ve daha uzun vadeli olan mevduatlardaki yüzde 7 stopaj oranı ile ilgiliydi. İlgili maddeyi Maliye Bakanlığı’nın, faizi ödeme tarihindeki stopaj oranına göre yorumlaması sonucu, vadesi 6 ayı aşan hesaplarda yüzde 12, vadesi bir yıl ve daha uzun vadeli hesaplarda yüzde 7 olan stopaj (vergi kesintisi) oranı, yüzde 15’e çıkıyordu.

Vatandaşın isyanı da hesabı açtırırken yüzde 7 ya da 12 olan verginin, hesabın vadesi geldiğinde yüzde 15’e çıkmasıyla ilgiliydi. İşin doğrusu, burada vatandaş haklı. Devlete inanan vatandaşın, sorununa çözüm bulmakta yarar var.
<TABLE>
<T>
<TR>
<TD height=10></TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>