SSK'da E-Borcu Yoktur uygulaması


09/12/2005 09:22:30


İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK (Sorular-Cevaplar) / Resul Kurt


e-mail: resulkurt@hotmail.com





4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun "İhaleye katılımda yeterlik kuralları" başlığını taşıyan 10'uncu maddesinde, Türkiye'nin veya kendi ülkesinin mevzuat hükümleri uyarınca kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olan isteklilerin ihale dışında bırakılacağı öngörülmüştür. Söz konusu kanun hükmü uyarınca, SSK'dan "borcu yoktur" yazısının talep edildiği durumlarda, yüklenicilerin kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borçlarının olup olmadığının tespiti amacıyla Türkiye genelinde (tüm sigorta il/sigorta müdürlükleri bazında) sorgulama yapılması zorunludur. Gerek işverenlerin borcu yoktur yazısına ilişkin taleplerinin daha hızlı ve doğru bir şekilde karşılanması, gerek sigorta il/sigorta müdürlüklerinin bu konudaki iş yoğunluğunun azaltılarak asli görevleri olan işleri yapabilmelerine imkan sağlanması, gerekse e-Devlet uygulamasının yaygınlaştırılması amacıyla "sanal sigorta ve e-bildirge uygulaması" kapsamında SSK tarafından "e-Borcu Yoktur Projesi" geliştirilmiştir.


e-Borcu Yoktur uygulaması kapsamında, SSK bilgi işlem programları tarafından elektronik ortamda üretilecek olan bu belge ile işverenlerimiz, Kamu İhale Kanunu ve uygulama yönetmelikleri uyarınca ihalelere katılabilecekler, ihaleli bir işi üstlenmişler ise hak edişlerini alabilecekler veya ihale konusu olmayan işlerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile yaptıkları sözleşme veya protokoller gereği verdikleri hizmetler karşılığı olan ödemelerini ya da aracı (taşeron) olarak faaliyette bulundukları işlerde asıl işverenden olan alacaklarını alabileceklerdir.


e-Borcu Yoktur başvuru formları, işverenin gerçek veya tüzel kişi olmasına göre ayrı ayrı hazırlanmıştır. İşverenler başvuru formunu doldurduktan sonra, istenilen belgeleri (vergi kimlik kartı, Ticaret Sicil Gazetesi ve işveren veya işveren vekiline ait imza sirkülerinin aslı veya fotokopileri) bu formlara ekleyeceklerdir. İşverenlerce, yukarıda belirtilen başvuru formları ve istenilen belgelerin "e-Borcu Yoktur Taahhüt Belgesi" ekinde SSK'da tescilli işyerlerinin bulunduğu sigorta il/sigorta müdürlüklerinden herhangi birine verilmek suretiyle başvuruda bulunulacaktır.


Fazla mesai nasıl hesaplanır?


Sayın Resul Kurt, benim sormak istediğim konu fazla mesainin nasıl hesaplandığıdır. Günde ara dinlenme hariç 8,5 saat ve haftada 5 gün çalışılan özel sektördeki bir işyerinde, haftalık 45 saatlik çalışma süresi doldurulmadığı için (8,5 x 5 = 42,5 saat çalışılıyor) geriye kalan 2,5 saatlik sürenin hafta sonundaki (cumartesi veya pazar) günü yapılan fazla mesaiden kesilmesi doğru mudur? Fazla mesai hakkında bilgi verirseniz seviniriz. Faruk Hınçal


Sayın Hınçal, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar fazla çalışma ve haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışma olarak ifade edilebilecektir.


4857 sayılı İş Kanunu'nun 41. maddesine göre, fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacaktır. Bu süre sınırı, işyerlerine veya yürütülen işlere değil, işçilerin şahıslarına ilişkindir.


Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41. maddesinde, 1475 sayılı İş Kanunu'ndaki düzenlemeden farklı olarak, haftalık çalışma süresi haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanması zorunluluğu kaldırılmış ve bu kurala esneklik getirilerek, sözleşmelerle haftalık normal çalışma süresinin işyerinde haftanın çalışılan günlerine farklı bir şekilde dağıtılabileceği kabul edilmiştir.


Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresinin 45 saatlik normal haftalık iş süresini aşamayacağı hükme bağlanmıştır. Getirilen bu düzenleme ile fazla çalışma ve fazla süreli çalışmanın belirlenmesinde, artık günlük çalışma süresi yerine haftalık çalışma süresinin esas alınması kabul edilmiştir. Haftalık en çok 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışmadır. Buna göre, hafta içi 8,5 saat ve cumartesi günü ise 2,5 saat çalışma yapılması halinde yasaya herhangi bir aykırılık olmayacaktır. Haftalık 45 saatin aşılmasından sonraki çalışmalar ise fazla çalışma olup normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenmesi gerekmektedir.


Ancak işyerlerinde, iş süresinin (günde 11 saati aşmamak üzere) farklı bir biçimde yoğunlaştırılmış iş haftaları olarak, yani denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, (işçinin ortalama çalışma süresi normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile) çalışma süresi toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmayacaktır. İşyerinde, sözleşme ile haftalık çalışma süresinin 45 saatin altında belirlenmesi mümkündür. Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda, haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışma olarak tanımlanabilecektir.


4857 sayılı yasada, fazla çalışma ücreti konusunda bir değişiklik yapılmamış ve her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödeneceği hükme bağlanmıştır. Fazla çalışma veya fazla süreli çalışma yapan işçilere istemeleri halinde, bu çalışmalarının karşılığı olarak zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında 1 saat 30 dakikayı, fazla süreli çalıştığı her saat karşılığında 1 saat 15 dakikayı serbest zaman olarak kullanabilme imkanı tanınmıştır.