<CENTER>
<TABLE id=Aut&#111;number1 style="BORDER-COLLAPSE: collapse" borderColor=#111111 cellSpacing=1 width="80%" border=1>
<T>
<TR>
<TD width="100%">

T.C.
İSTANBUL VALİLİĞİ
Defterdarlık Usul Gelir Müdürlüğü

SAYI : B.07.4.DEF.0.34.20./ VUK-1-11575& nbsp;& nbsp;& nbsp;& nbsp; 29/06/2005*4983

KONU : Cep telefonu hat satışında
belge düzeni h.k


………………………………………

İlgi:Katma Değer Vergisi Gelir Müdürlüğüne verilen tarihsiz dilekçeniz.

İlgi dilekçenizden cep telefon hat, faturalarında özel iletişim vergisinin ayrı gösterilip gösterilemeyeceği, söz konusu hatların bedelsiz dağıtımında nihai tüketici adına tek fatura kesilip kesilemeyeceği ile KDV bildirimi ve maliyetin giderleştirilmesi hususunda görüş talep edildiği anlaşılmakta olup Katma Değer Vergisi Gelir Müdürlüğünün ………..tarih ve …………. sayılı yazısında belirtilen görüşleri de dikkate alınmak suretiyle gerekli açıklamalar aşağıda yapılmıştır.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1. maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ne tabi olduğu, 3/a maddesinde; vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi, vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesinin teslim hükmünde olduğu, 10/a maddesinde mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğuran olayın malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana geldiği, 20. maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği, 23/f maddesinde Maliye Bakanlığı’nın işin mahiyetini göz önünde tutarak özel matrah şekilleri tespit etmeye yetkili olduğu, 24/b maddesi uyarınca vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurların KDV matrahına dahil olduğu, hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 34/2. maddesinde; “Katma değer vergisinin fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesine gerek görülmeyen işlemlerde vergi indiriminin nasıl belgelendirilebileceği Maliye Bakanlığı’nca tespit olunur.” denilmektedir.

1 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin VIII/F bölümünde, katma değer vergisinin fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmesine gerek görülmeyen işlemler ile tekel’e tabi maddelerin tesliminde bu mal ve hizmetleri teslim alanlar tarafından, tarife veya bilet veyahut benzeri vesikalarda gösterilen bedel üzerinden iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle katma değer vergisi hesaplanacak ve yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indireceklerdir, şeklinde açıklama yapılmıştır.

50 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin “Promosyon Ürünleri” başlıklı A-1 bölümünde;

“Ticari hayatta, ticareti yapılan mallara olan talebin arttırılması amacıyla, bir takım pazarlama teknikleri geliştirilmekte, satışı yapılan malın yanında başka bir malın ayrıca bir bedel alınmaksızın verilmesi de sıkça karşılaşılan bir pazarlama tekniği olarak ortaya çıkmaktadır. Bir malın tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere, devri olarak tanımlanan teslim hükümleri çerçevesinde ticari bir işletmenin yaptığı bedelsiz teslimler de katma değer vergisine konu olmaktadır.

Ancak, firmaların iktisadi faaliyetini genişletme, emsal işletmelerle rekabet edebilme, üretim veya satışını yaptıkları mallara olan talebi koruma veya artırma amacıyla bir malın yanında başka bir mal verilmesi şeklinde gerçekleşen işlemlerde, promosyon ürünü açısından bir bedelsiz teslim söz konusu olmamaktadır. Zira, firmanın genişleyen faaliyetiyle bağlantılı olarak işletmede yaratılan katma değer artmaktadır. Nitekim piyasadan satın alınan veya ithal edilen malların promosyon ürünü olarak müşterilere verilmesi, mükellefler açısından pazarlama gideri niteliğini taşımakta ve bu malların alış bedelleri Gelir Vergisi Kanununun 40’ncı maddesinin 1 numaralı fıkrasına göre gider olarak kaydedilebilmektedir.

Dolayısıyla, firmanın yarattığı katma değer içerisinde vergilenen promosyon mallarının müşterilere verilmesi sırasında katma değer vergisi hesaplanmasına gerek bulunmamakta ve bu ürünler için yüklenilen katma değer vergisinin ise prensip olarak indirim konusu yapılması gerekmektedir.” denilmektedir.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 85 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin;

C-Özel Matrah Şekli Uygulaması bölümünde; “Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 23 ncü maddesinin (f) bendi hükmünün Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye dayanarak, GSM operatör şirketleri tarafından sunulan cep telefonu konuşma hizmetlerinden faydalanmak üzere çıkarılan ön ödemeli hazır kartlar da dahil olmak üzere bütün telefon kartı ve jeton satışlarının özel matrah şekline göre vergilendirilmesi uygun görülmüştür.

Buna göre, perakendeci bayiler tarafından yapılan telefon kartı ve jeton satışlarına ait katma değer vergisinin bayii kârına isabet eden katma değer vergisini de ihtiva edecek şekilde perakendeci bayilere telefon kartı ve jeton teslimi yapılan kuruluşlar tarafından beyan edilmesi gerekmektedir.

Bu durumda bayiler belirtilen kapsamdaki telefon kartı ve jeton satışları için ayrıca vergi hesaplamayacaklardır.

Öte yandan, telefon kartı ve jeton satışları dahil bütün işlemleri özel matrah şekline göre vergilendirilenlerin katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirmelerine gerek bulunmamaktadır.

D-Özel İletişim Vergisi Uygulaması bölümünde ise;

4481 sayılı Kanun’un 4605 sayılı Kanun’la değişik 8 nci maddesinde özel iletişim vergisinin mükellefinin cep telefonu işletmecileri olduğu, bu verginin katma değer vergisi matrahına dahil edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Bu hüküm uyarınca cep telefonu işletmecileri tarafından verilen (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetlerine ilişkin olarak özel iletişim vergisi mükellefi olan cep telefonu işletmecilerinin düzenleyeceği faturalarda hesaplanan özel iletişim vergisi katma değer vergisi matrahına dahil edilmeyecektir.

Ancak, cep telefonu işletmecilerinin verdiği haberleşme hizmetlerinde kullanılan kartların satışını yapanların, özel iletişim vergisi mükellefi olmamaları nedeniyle cep telefonu işletmecilerinin hesapladığı özel iletişim vergisini katma değer vergisi matrahından indirmeleri söz konusu değildir.” denilmektedir.

31/07/2004 tarih, 25539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5228 sayılı Bazı Kanunlarda ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 38. maddesi ile 13/07/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39’ncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu uyarınca Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin;

a) Her nevi mobil telekomünikasyon işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri % 25,

b) Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri % 15,

c) (a) ve (b) bentleri kapsamına girmeyen diğer telekomünikasyon hizmetleri % 15,

oranında özel iletişim vergisine tabidir.

Bakanlar Kurulu, % 25 oranını % 10’a, % 15 oranlarını ise ayrı ayrı veya birlikte % 5’e kadar indirmeye ve bu oranları kanuni oranlarına kadar artırmaya yetkilidir.

Mobil telefon aboneliğinin ilk tesisinde (operatör değişiklikleri hariç) yirmi milyon lira ayrıca özel iletişim vergisi alınır. Bu tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında arttırılmak suretiyle uygulanır. Hesaplanan tutarın yüzde beşini aşmayan kesirler dikkate alınmaz, Bakanlar Kurulu, bu şekilde tespit edilen tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye yetkilidir.

Verginin mükellefi; birinci fıkrada sayılan telekomünikasyon hizmetlerini sunan işletmecilerdir. Verginin matrahı, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül eder. Bir aya ait özel iletişim vergisi, izleyen ayın onbeşinci günü akşamına kadar beyan edilerek aynı süre içinde ödenir. Bu verginin beyan ve ödenmesine ilişkin olarak 47 ve 48’nci madde hükümleri uygulanmaz.

Bu maddede hüküm bulunmayan hallerde, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu hükümleri uygulanır. Telekomünikasyon işletmecilerinin; imtiyaz veya görev sözleşmeleri, ruhsatlar veya genel izinler uyarınca Hazineye ödeyecekleri payın hesaplanmasında özel iletişim vergisi dikkate alınmaz. Özel iletişim vergisi, düzenlenecek faturalarda ayrıca gösterilir.

Bu vergi, katma değer vergisi matrahına dahil edilmez, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmez ve hiçbir vergiden mahsup edilmez. Tahsil edilen vergiden, 02/02/1981 tarihli ve 2380 sayılı Kanun ile 27/06/1984 tarihli ve 3030 sayılı Kanuna göre mahalli idarelere pay verilmez.

Bu vergiye ilişkin usul ve esaslar ile verilmesi gereken beyannamelerin şekil, muhteva ve eklerini belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.

Konuyla ilgili olarak yayımlanan 13/09/2004 tarih ve 4 no.lu Gider Vergileri Sirkülerinin 3.1. bölümünde, özel iletişim vergisi mükellefi olan işletmecilerin; nihai tüketici durumundaki kurum, kuruluş ve şahısların yanı sıra özel iletişim vergisi mükellefi olmayan bayilere ve firmalara yapacağı hizmet satışlarında özel iletişim vergisi hesaplanacağı, özel iletişim vergisi mükellefi olmayan bayiler tarafından verilen telekomünikasyon hizmetlerinde ise özel iletişim vergisi hesaplanacağı, bayilerin ödemiş olduğu özel iletişim vergisinin ise maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceği açıklanmıştır.

Diğer taraftan; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229’uncu maddesinde; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 231/5 maddesinde ise, “Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre;

-İş-Tim Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş.’nin özel matrah şekline tabi olan bütün telefon kartı (sim kart hariç) satışlarına ait katma değer vergisini, bayi kârına isabet eden katma değer vergisini de ihtiva edecek şekilde beyan etmesi gerekmektedir.

Söz konusu telefon kartlarının perakendeci bayiye satışından önceki bayiler arasındaki satışlarında, aradaki firmalar kendi komisyon tutarları üzerinden KDV hesaplayarak genel esaslara göre beyan edeceklerdir. Bu durumda adı geçen firma tarafından kendi komisyon tutarı ile nihai alıcıya satış yapan perakendeci bayiinin komisyon bedeli toplamı üzerinden iç yüzde uygulanmak suretiyle katma değer vergisi hesaplanıp beyan edilecektir.

Nihai tüketicilere perakende olarak yapılan satışlarda ise KDV hesaplanmayacaktır.

-Firmanızın özel matrah şekline tabi olan bütün telefon kartlarının alış vesikalarında katma değer vergisi gösterilmediğinden, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilebilecek katma değer vergisinin iç yüzde oranı ile hesaplanması gerekmektedir.

-Firmanız özel iletişim vergisi mükellefi olmadığından cep telefonu işletmecilerinin verdiği haberleşme hizmetinde kullanılan kartların satışında cep telefonu işletmecilerince hesaplanan özel iletişim vergisinin katma değer vergisi matrahından indirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle cep telefonu işletmecilerinin firmanıza yaptığı satışlarla ilgili olarak hesapladığı özel iletişim vergisinin kart bedeline dahil edilmesi gerekmektedir.

-Öte yandan, müşteri aboneliğini belirleyen sim kart (hat) bir telefon kartı olmayıp, ön ödemeli veya telefon kartı olarak değerlendirilemeyecek olup ………Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş. tarafından düzenlenecek sim kart (hat) satış faturalarında özel iletişim vergisi, katma değer vergisine dahil edilmeyecek olup, faturada gösterilen hat satış bedeli üzerinden genel oranda (% 18) KDV ve % 15 oranında özel iletişim vergisi hesaplanacaktır.

Diğer taraftan, ticari teamüllere uygun olarak promosyon mahiyetinde bedelsiz olarak verilen sim kart (hat) lara ilişkin olarak, “nihai tüketici” adı altında tek bir fatura düzenlemeniz mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu teslimlerle ilgili olarak her bir müşteri adına ayrı ayrı maliyet bedeli üzerinden fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak söz konusu kapsamda yapılan teslimlere ait faturalarda katma değer vergisi hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.


……………….. </TD></TR></T></TABLE></CENTER>