KOBİ tanımı



<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0>
<T>
<TR>
<TD =date vAlign=top>05/12/2005 09:29:41</TD></TR></T></TABLE>


HUKUKA GÖRE / Dr. A. Bumin Doğrusöz


abumin@e-kolay.net





Küçük ve orta büyüklükteki işletme (KOBİ) kavramı veya nitelendirmesini, yazın dünyasında, işletme bilimine ilişkin eserlerde sıkça raslamak mümkün. Hatta bazen bu kavrama mevzuatta da yer verildiği görmekteyiz.


Ancak bu güne kadar KOBİ'lerin ne olduğu veya hangi sınıflandırmaya göre belirlendiği konusunda, resmi veya mevzuat anlamında bir belirleme yoktu. Bu eksiklik nihayet giderildi. Artık KOBİ nitelendirmesi yapıldığında, hangi işletmelerin kastedildiği konusunda duraksamaya düşülmeyeceği gibi, bu nitelendirme mevzuatta da ölçüt olarak daha rahat kullanılabilecek.


Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin tanımı, niteliklerine ve sınıflandırılmasına ilişkin esasların belirlenmesi ve bu tanım ve esasların tüm kurum ve kuruluşların uygulamalarında esas alınması amacıyla, 19.10.2005 tarih ve 2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kabul edilen "Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik" 18.11.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Ancak bu yönetmelik, yürürlük maddesine göre, yayımından 6 ay sonra, bir başka deyişle 18 Mayıs 2005 tarihinde yürürlüğe girecek. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri ilgilendiren mevzuatın uygulanmasında, yürürlüğe giriş tarihinden sonra bu yönetmelik hükümleri esas alınacaktır. Ancak, KOBİ'lere yönelik destek sağlayan kuruluşlar, bu yönetmelikte belirtilen sınırları aşmamak kaydıyla, kendi sektör ve büyüklük önceliklerini belirleyebileceklerdir. Devlet yardımları dışındaki uygulamalar da ise sadece çalışan sayıları dikkate alınabilecektir.


Bu yönetmeliğe göre KOBİ; "ikiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmibeş milyon Yeni Türk Lirası'nı aşmayan ve bu Yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ekonomik birimler"dir. ,


Görüldüğü gibi yönetmelik KOBİ'leri, üç sınıfa ayırmıştır. Bu sınıflandırmaya göre on kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu bir milyon Yeni Türk Lirası'nı aşmayan çok küçük ölçekli işletmeler mikro işletme; elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu beş milyon Yeni Türk Lirası'nı aşmayan işletmeler, küçük işletme; ikiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmibeş milyon Yeni Türk Lirası'nı aşmayan işletmeler ise orta büyüklükteki işletme olarak kabul edilecektir.


Bu belirlemelerde yer alan "net satış hasılatı" ibaresi, bir işletmenin brüt satışlarından satış iskontoları ve iadeleri ile diğer indirimlerin düşülmesi sonucu bulunan tutarı ifade etmektedir.


Yönetmelikte KOBİ'ler ayrıca, çalışan sayıları veya mali bilgilerinin tespitine yönelik olarak; diğer işletmeler ile olan sermaye veya oy hakkı ilişkilerine göre bağımsız işletmeler, ortak işletmeler ve bağlı işletmeler olmak üzere üç gruba ayrılmıştır.


Yönetmelikte, gerçek veya tüzel kişilerin sahip olduğu ve ortak veya bağlı işletme sayılmayan bir işletme;


a) Başka bir işletmenin yüzde 25 veya daha fazlasına sahip değilse,


b) Herhangi bir tüzel kişi veya kamu kurum ve kuruluşu veya birkaç bağlı işletme tek başına veya müştereken bu işletmenin yüzde 25 veya daha fazla hissesine sahip değilse,


c) Konsolide edilmiş hesaplar düzenlemiyorsa ve konsolide hesaplar düzenleyen başka bir işletmenin hesaplarında yer almıyorsa ve bu nedenle bağlı bir işletme değilse, bağımsız işletme olarak kabul edilmiştir.


Buna karşılık bir işletmenin tek başına veya bağlı işletmeleriyle birlikte hakim etki yaratmayacak şekilde, başka bir işletmenin oy hakları veya sermayesinin yüzde 25'inden fazlasına ve yüzde 50'sinden azına sahip olması, yahut kendisinin oy hakları veya sermayesinin yüzde 25'inden fazlasına ve yüzde 50'sinden azına başka bir işletmenin hakim etki yaratmayacak şekilde sahip olması durumunda bunlar ortak işletme sayılacaklardır.


Öte yandan bir işletmenin;


a) Başka bir işletmenin sermaye veya oy haklarının çoğunluğuna sahip olma,


b) Başka bir işletmenin yönetim, yürütme veya denetim kurulu üyelerinin çoğunluğunu atama veya azletme yetkisine sahip olma,


c) Başka bir işletmenin hissedarı veya ortağı olup, bu işletmenin diğer hissedarları veya ortaklarıyla yaptığı anlaşma ile bunların oy haklarının çoğunluğunu tek başına kontrol etme hakkına sahip olma, şartlarından en az birini taşıması halinde bağlı işletme sayılacaktır.


Bu tanımlar, yaşama aktarılması, özellikli ve ayrık durumlarla ilgili olarak, anılan yönetmelikte daha pek çok hüküm vardır. Ancak hepsini detaylı olarak aktarmaya, köşemizin sınırları uygun değildir. Bu nedenle, ayrıntılar için anılan yönetmeliğe bakılabilir.


Bu yönetmelikle getirilen ölçütler ve tanımlar, halen yasama organında komisyon incelemesinde bulunan Ticaret Kanunu'nun yasalaşması halinde, kanunun ticari defterler, finansal tablo ve raporlamaya ilişkin hükümlerin uygulanmasında da geçerli olacaktır. Ancak yönetmelikte işletmeler için getirilen bu ölçütler, tasarıda sermaye şirketlerinin ölçeklerine göre sınıflandırılmasında kullanılan ölçütlerle çakışmamaktadır. Burada "şirket" ile "işletme"nin farklı kavramlar olduğu, bu nedenle farklı ölçütler öngörülebileceği söylenebilirse de, "aynı"lığın akılda kalıcılığa ve uygulamada basitliğe hizmet ettiği de unutulmamalıdır.


Bu yönetmelikle getirilen ölçütler, hiç şüphesiz tartışılabilir. Kimileri az veya yetersiz, kimileri ise sınırları yüksek bulabilir. Ancak, uygulamada veya yazında tereddüte yol açan bu kavramların resmi olarak açıklığa kavuşması, kanaatimizce son derece yerinde ve yararlı olmuştur.