<TABLE id=lobby cellSpacing=3 cellPadding=3 width="100%" border=0 ns:msxsl="urn:schemas-microsoft-com:xslt" ns:user="https://www.dunyagazetesi.com.tr">
<T>
<TR>
<TD id=title style="PADDING-BOTTOM: 10px; CURSOR: text; PADDING-TOP: 10px">Vergi danışmanınız </TD></TR>
<TR>
<TD =dei&#111;n colSpan=2>
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0>
<T>
<TR>
<TD =date vAlign=top>03/12/2005 08:53:03</TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>SORU-CEVAP / Veysi SEVİĞ





SORU: Grup şirketleri veya iki şirket birbirinden aldıkları borç para veya bir şirketin bankadan kredi kullanması ve diğer şirkete borç vermesi sonucunda ana para ve faiz ödemesinde veya sadece faiz ödemesinde borç alan ikinci şirkete faiz+katma değer vergisi olarak fatura edilmesi gerektiği hem benim ve hem de sizin yazılarınızdan anladığım kadarıyla sizin de kabul ettiğiniz görüş. Ancak bir meslek mensubu arkadaş bu hususta bir özelge olduğunu faiz+BSMV uygulanmış olduğu, bunun da KDV dışında kalması gerektiği şeklinde olduğunu belirtti.


İki şirket arasındaki borç alışveriş işinin fatura edilmesi konusunda açıklayıcı bilgi veya belge konusunda bilgi vermenizi rica ediyorum.


YANIT: "İdari yorum ve uygulamada, Kurumlar Vergisi Yasası'nın 17'nci maddesinde öngörülen iştirak ilişkisi bulunsun bulunmasın, başka bir kişi veya kuruluşa kullandırılan kaynak karşılığı alınan veya alınması gereken faizler, finansman temini hizmeti sayılmak suretiyle katma değer vergisine tabi tutulmaktadır. Borcun özkaynaktan veya kredi ile sağlanmış olan yabancı kaynaklardan verilmiş olmasının önemi yoktur. Banka kredileri de aynen dekont edilmediğinde, finansman temini hizmeti sağlandığı esasında değerlendirmek durumundadır." (Özbalcı, Yılmaz `Katma Değer Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları' Sf: 103)


Ancak vergi idaresi zaman zaman farklı görüşler verebilmektedir. Bu bağlamda vermiş bulunduğu bir görüşte, holding şirketlerin yurtdışı ve içi finansman kurumlarından sağladığı kredi giderlerini bağlı şirketlerine aynen aktarmasının katma değer vergisine tabi olmayacağını bildirmiştir.


Bu tür hizmetlerin katma değer vergisine mi yoksa banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamında olduğu konusunda zaman zaman ortaya çıkan tartışmalarda Danıştay'ın vermiş bulunduğu bazı kararlar yol gösterici olmuştur. Örneğin, geçmişte Danıştay Dokuzuncu Dairesi'nin vermiş bulunduğu bir karar gerekçesine göre;


"Olayın banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi olabilmesi için yükümlü şirketin borç para verme işiyle devamlı olarak uğraşması sadece ortaklarına değil, üçüncü kişilere de bir yıl içinde müteaddit defa borç para vermesi, başka bir ifade ile ikrazatçılık faaliyetinin bulunduğunun tespiti gerekmektedir." (Danıştay Dokuzuncu Dairesi E.No:1996/105- K.No: 1997/335)


Kanımızca Gider Vergileri Yasası'nın yürürlükte bulunan banka ve sigorta muameleleri vergisi ile ilgili 28'inci maddesinde yer alan düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, söz konusu verginin uygulanma alanı sınırlandırılmış bulunmaktadır. Dolayısıyla grup şirketleri arasındaki istisnai finansman hizmetlerinden sağlanan veya sağlanması söz konusu olan menfaatlerin BSMV'ye tabi tutulması doğru bir yaklaşım değildir.


SORU: Defter ve belgelerimiz bir ticari ihtilaf nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesi'ne verilmiş olup, bu sırada vergi denetmenlerince de söz konusu defter ve belgeler talep edilmiştir. Ancak vergi denetmenlerine durumu ifade etmemize rağmen, hakkımızda işlem yapılacağı bildirilmiştir.


YANIT: Asliye Ticaret Mahkemesi'nden alacağınız bir belge ile defter ve belgelerin söz konusu mahkemede olduğunu kanıtlayabilirsiniz. Bu konuda oluşan bir yargı kararına göre de "İnceleme elemanınca istenilen defter ve belgelerin ...bilirkişi incelemesi amacıyla "mahkemeye" sunulduğu, bu durumun da inceleme elemanına bildirildiği anlaşıldığından yükümlü hakkında cezalı tarhiyat yapılamaz. (Danıştay Dokuzuncu Dairesi E.No:2004/2871, K.No:2005/836)


Dolayısıyla yukarıda da belirttiğimiz gibi Asliye Ticaret Mahkemesi'nin size vereceği bir yazı veyahut da vergi denetmeninin ilgili mahkemeye hitaben yazacağı bir yazı ile durumun belirlenmesi mümkündür. Söz konusu defterlerin mahkeme nezdinde incelemede bulunması halinde sizin hakkınızda cezalı işlem yapılması da mümkün bulunmamaktadır. Ancak bu durumun kanıtlanması gerekmektedir.