Toplam 3 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 3 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: KENEDE EN TEHLİKELİ AY NISAN-EYLÜL

  1. #1
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    19.Şubat.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    1,140
    Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ayşegül Yıldırım, "Kenelerin bol olduğu ormanlık-yeşil alanlardan nisan-ekim aylarında uzak durmak gerekir. KKKA hastalığının etkin ve güvenilir aşısı bulunmamaktadır" dedi.


    Canik Belediyesi, son zamanlarda toplumun korkulu rüyası haline gelen 'kene' ısırması ile ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla ilgili seminer düzenledi. Canik Gençlik Sahnesi'nde verilen ve yaklaşık 1.5 saat süren seminere Canik Belediye Başkanı Osman Genç, AK Parti Canik Belde Başkanı Mehmet Ali Elbir, okul müdürleri, belediye personeli ve vatandaşlar katıldı.


    KKKA hastalığının genellikle yaz mevsiminde ve kırsal alanda hayvancılık yapan insanlarda daha sık görüldüğünü beliren İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ayşegül Yıldırım, mevsimsel özellik gösteren hastalığın dünyada haziran ve eylül aylarında, Türkiye'de ise nisan ve ekim ayları arasında sıklık gösterdiğini söyledi. Yıldırım, "KKKA başlangıcı ateş, baş ağrısı ve aşırı yorgunlukla başlar. Kene ısırığı 1-9 gün arasında kendisini gösteriyor. Kan yolu ile bulaşması ise 5-13 gün arasında değişiyor.


    Kene ile temas edenlerin kendilerini 10 gün süre ile izlemeliler. Bu süre içinde ateş, baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler ortaya çıkarsa, en kısa zamanda sağlık kuruluşuna başvurulmalılar. KKKA'da kesin tanı alınan kan örneklerinin Ankara Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü'ne gönderilerek konuluyor. KKKA'nın etkin ve güvenilir aşısı bulunmamaktadır. Kenelerin bol olduğu dönemde (nisan-ekim) bulundukları yerlerden ormanlık-yeşil alanlardan uzak durmak gerekir. Bulunulması zaruri olduğu halde ise kesinlikle ayakkabı ve kapalı giysiler giyinilmeli. Hayvancılıkla uğraşanlar kesinlikle koruyucu elbise ve eldiven kullanmaları gerekir. Ayrıca hayvan barınaklarının kenelere karşı uygun ilaçla ilaçlanması zarurettir" diye konuştu.

    İnsan vücuduna yapışan kenelerin çıkartılmasına da değinen Yıldırım, "Kesinlikle kenelere alkol, kolonya ve gazyağı gibi kimyasal maddeleri dökülmemeli. Keneler kibrit ve sigara gibi fiziksel yöntemlerle uzaklaştırılmaya çalışılmamalıdır. Keneler vücuda yapıştığında ağız kısmı cımbız ve pensle tutularak sağa sola oynatılarak çıkartılmalıdır. Ayrıca belediyeler kendi sınırları içerisinde halkın yararlandığı piknik ve mesire yerlerindeki otları sık sık biçmeli, bu hastalığı taşıyan kene türleri özellikle
    bozkır iklimi ile diğer iklim kuşaklarının kesiştiği bol yaban hayvanı barındıran, meşelik ormanların yoğun olduğu kırsal alanlar başta olmak üzere ülkemizin birçok yerinde bulunma ihtimali yüksektir" şeklinde konuştu.


    Canik Belediye Başkanı Osman Genç de Türkiye'de son zamanlarda kene hastalığı olarak bilinen KKKA hastalığının sık görüldüğünü ve bunun da ekolojik dengenin bozulmasından kaynaklandığını kaydetti. Birkaç yıl öncesine kadar böyle bir hastalığın görülmediğine dikkat çeken Başkan Genç, "Toplumun bu konuda aydınlatılması için yerel yönetimler olarak ne gerekiyorsa yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Halkın sağlığı çok önemli. KKKA hastalığının etkin ve güvenli bir aşısı yok. Bu nedenle bu hastalığa yakalanmadan önlem alınması gerekiyor. Bu tip toplantılarla halkımızın bilinçlendirilmesi lazım. Halkın sağlı için gerek kene ısırmaları ve gerekse de diğer bulaşıcı hastalıklarla ilgili belde halkımıza yönelik eğitim seminerlerimiz devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

    hava çok sıcak ya :)

  2. #2
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    19.Şubat.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    1,140
    Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, kenelerin insanlara ölümcül olabilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını bulaştırdığını belirterek, bu hastalığın bir ilacı veya aşısı olmadığından, korunmanın çok büyük önem taşıdığını bildirdi.

    Prof. Dr. Yorulmaz, son günlerde kene ısırması ve ona bağlı olarak KKKA hastalığı ile ölümlerinin gündeme geldiğini söyledi.Kenelerin otlak, çalılık, ormanlık ve kırsal alanlarda yaşayan küçük oval, 6-8 bacaklı, uçamayan böcekler olduğunu ifade eden Yorulmaz, mayıs-ekim ayları arasında kenelerin insan ve hayvanlardan kan emerek
    hayatlarını sürdürmek zorunda oldukları için, neden oldukları hastalıkların da arttığını belirtti.

    Kenelerin insanlara ölümcül olabilen KKKA hastalığını bulaştırdığını anlatan Yorulmaz, ''Mikrobu taşıyan kene, insanı ısırdıktan 1-9 gün sonra bu hastalık ortaya çıkmaktadır. Ayıca bu hastalık mikrobu taşıyan hayvanların kanı, eti ve hasta insanların kanı ve balgamı ile de bulaşabilmektedir'' dedi.

    Hastalığın ani ortaya çıkan ateş, baş ağrısı, halsizlik, cilt içinde kanama, bazen kusma, karın ağrısı, ishal, yüz ve göğüste kırmızı döküntüler ve gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda morluklar şeklinde belirti gösterdiğini ifade eden Yorulmaz, ayrıca sıklıkla burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan şeklinde görülebildiğine dikkati çekti.Hastalığın daha çok hayvancılık yapılan nem, orman ve otlakların bulunduğu yerlerde görüldüğünü bildiren Yorulmaz, şunları söyledi:''Bu hastalığın bir ilacı veya aşısı olmadığından, korunma çok büyük önem taşımaktadır. Hastalık kenenin yaşadığı yerlere giden herkeste görülebilmekle birlikte, çiftçilik ve hayvancılık yapanlarda, çobanlarda, mezbaha ve kasapta çalışanlarda, veterinerlerde, avcılarda kamp yapanlarda ve bunların eş ve çocuklarında daha sık görülmektedir.''

    Prof. Dr. Yorulmaz, hastalıktan korunmak için kenelerin yoğun olabileceği çalı, çırpı, su kenarı ve gür otların bulunduğu alanlarda çıplak ayakla dolaşmamak ya da şort, kısa kollu gömlek ya da tişört gibi kısa giysiler giymemek, pantolon paçalarını çorapların içine sokmak ve dönüşte mutlaka vücudu kene yönünden kontrol etmenin gerektiğini belirtti.

    Kırlara, pikniğe ya da tarım amacı ile giderken yapışan keneleri rahat görebilmek için açık renk elbise giymek, böcek kaçırıcı ilaçlar sürmek, çalılık ve yüksek otlu alanlardan uzak durmak, yere oturmak istenirse toprak ya da çim üzerine örtü serildikten sonra oturmasının faydalı olacağını anlatan Yorulmaz, kene yaşayabilecek yerlerin, keneye karşı ilaçlanması, bu mümkün değilse, piknik amaçlı olarak kullanılmasının yasaklanması gerektiğini bildirdi.
    hava çok sıcak ya :)

  3. #3
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    19.Şubat.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    1,140
    Kuş gribi sebebiyle itlaf edilen tavuklar yüzünden kene sayısında artış gözlendiği, bununda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını tetiklediği yönündeki iddiaların bilim dışı olduğu görüşü savunuldu.

    KKKA ve diğer bulaşıcı enfeksiyonlarla ilgili yaptığı birçok araştırması bulunan ve çok sayıda KKKA hastasının iyileşmesini sağlayan OMÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Bölüm Başkan Vekili Prof. Dr. Levent Doğancı, 2007 yılında Karadeniz Bölgesi'nde kene ısırması sonucu KKKA vakalarının erken başladığını, 2006 yılında temmuz-ağustos aylarında görülen vakaların bu yıl 28 mart ayında başladığı söyledi. Bu zamana kadar 20 vaka gördüklerini dile getiren Prof. Dr. Levent Doğancı, bölge endemik olduktan sonra kenelerin normal doğal yaşam hususları nedeniyle yumurtalarını virüsü bulaştırabilmeleri yeni jenerasyonların, yeni bulaştırıcı şekilde doğmaları yüzünden toprağa bulaşan bu enfeksiyonun bölgeden çıkmayacağına dikkat çekti.

    "Enfeksiyon bölgede belki 10 yıllar boyunca kalacaktır" diyen Doğancı, "Halkın eğitilmesi çok önemli. Bölgeye yeterli ilaç stoklarının sağlanması çok önemli. 21 yüzyılın başlarında hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklarda büyük başarı elde edildi. Bizim ülkemizde de hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar var. 21. yüzyıl başladıktan sonra global küresel ısınmayla birlikte kene popülasyonlarındaki artışla birlikte bu enfeksiyonun bu bölgeye girdiğini görüyoruz" dedi.
    Kuş gribinden dolayı tavukların itlaf edilmesinin kenelerin çoğalmasına yol açtığı yönündeki iddiaları değerlendiren Doğancı, "Bu ilişkiyi saptayabilecek bir bilimsel kanıtımız yok. Kuş gribinden sonra etrafımızdaki kümes hayvanları mantıklı olarak bertaraf edildi. Ama KKKA vakaları tarla, orman ve meralardan bulaşıyor. Bize ulaşan olgularımızın hepsi bu bölgelerde. Çok yakın ilişki kurmakta zorlanıyoruz. Bu ilişkinin kurulamayacağını görüyoruz. Kuş gribi nedeniyle tavuklar itlaf edildi, kene
    popülasyonaları artı ilişkisini kurmak pek bilimsel olmuyor. Böyle bir şey yok" diye konuştu.

    KKKA'yı diğer hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklardan ayıran ve önemli kılan unsurlar gibi konular hakkında bilgi veren Doğancı, "KKKA, öldürücü seyreden bir hastalıktır. Kanamalar ölümle sonuçlanan enfeksiyon oluşturuyor. Her kene jenerasyonuyla gelebiliyor. Keneler enteresan canlılardır. Doğada beslenmedikleri, aç kaldıklarında bile yıllarca yaşamlarını sürdürebilirler. 8-10 yıla kadar yaşamlarını sürdüren türlerini biliyoruz. Bu nedenle bir bölge enfekte olduğu zaman, tamamen arındırılması güç ve pahalı metotlar istiyor. Ahırları ve kümesleri çok kolay arındırabiliriz, fakat keneye karşı kullanılan ilaçlar diğer böcekleri de öldürür. İlaçlamayı geniş alanlarda yapmak mümkün değil. Isınma çok önemli bir faktör. Kışın çok soğuk geçmesi kene popülasyonunu azaltıcı gösteriyor. Bizim açımızdan yeni bir enfeksiyon 2000 yıllardan önce bilmiyorduk. Kan testi yaparak enfeksiyonun olabilirliğini düşünüyorduk ama artık teyit ediyoruz, aktif hastalık olarak devam edecektir" şeklinde konuştu.
    hava çok sıcak ya :)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •