<TABLE id=lobby cellSpacing=3 cellPadding=3 width="100%" border=0 ns:msxsl="urn:schemas-microsoft-com:xslt" ns:user="https://www.dunyagazetesi.com.tr">
<T>
<TR>
<TD id=title style="PADDING-BOTTOM: 10px; CURSOR: text; PADDING-TOP: 10px">Kurumlar Vergisi Yasası'nın yeni görüntüsü</TD></TR>
<TR>
<TD =dei&#111;n colSpan=2>
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0>
<T>
<TR>
<TD =date vAlign=top>29/11/2005 09:07:39</TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>BİZE GÖRE / Veysi Seviğ





Kurumlar vergisi mevcut yasal düzenleme çerçevesinde sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ile isteğe bağlı olmak üzere iş ortaklıklarının kazançları üzerinden alınmaktadır. Halihazırda 48 ana, 3 mükerrer, biri yürürlükten kaldırılmış olan 35 geçici maddeden oluşan Kurumlar Vergisi Yasası uygulamada verimliliğini yitirmiş, ana maddelerden daha çok geçici maddelerin yönlendirmeleri ile donatılmış, bu bağlamda kendi içersindeki maddeler arasındaki uyumsuzluk nedeniyle devamlı duraksama yaratır hale gelmiştir.


Kurumlar vergisi kişisel (subjektif) bir vergi değil, nesnel (objektif) bir randıman vergisi niteliğinde olup, vergilendirme konu ettiği tüzel kişilikler ile tüzel kişilik gibi kabul edilen ortaklıkların ödeme gücünü vergilendirmede esas almaktadır.


Bir süredir üzerinde tartışılan kurumlar vergisi uygulamasının hukuki açıdan yeniden yapılandırılabilmesi için Maliye Bakanlığı bünyesinde yapılan çalışmalar sonuçlandırılma aşamasına gelmiş bu bağlamda hazırlanmış olan "Kurumlar Vergisi" yasa tasarısı taslağının ana hatları belli olmuştur.


Üç kısım, 39 ana ve dört geçici maddeden oluşan tasarı taslağının "Tam mükellef kurumlarda vergilendirme" birinci kısımda (Madde: 1-23), "Dar mükellef kurumlarda vergilendirme" ikinci kısımda (Madde:23-35), ortak konular (Madde:36-39 ve 4 geçici madde) üçüncü kısımda maddeleştirilmiş bulunmaktadır.


Tasarı uygulama olanağı açısından daha sistematik bir yapıyı öngörmekte olup yeni tanımlamalara ve müesseselere de yer vermektedir. "Kontrol Edilen Yabancı Şirket" (Madde:6)," Transfer Fiyatlandırması" (Madde:12), "Zarar Mahsubu ve Diğer İndirimler" içersinde doğan zararın geriye yansıtılması, (Madde:9) "Beyan Esası"nda "Konsolide Beyan" (Madde:13) bu yenilikler içersindedir.


Ayrıca tasarı içersinde yer alması öngörülen yeni bir düzenleme ile "Büyük Yatırımlarda Vergi İndirimi" (Madde:7) ülkemizde maden ve petrol kaynaklarının işletilmesine, istihdama ve ihracata belli büyüklükte katkı sağlamak üzere yatırım yapan kuruluşların özendirilmesi hedeflenmiştir. Şöyle ki;


. İstihdam ve ihracat artırmaya, mahsul ve ürünleri ıslaha, yeni teknolojiye yönelik araştırmaları geliştirmeye, ülkemizin turizm kapasitesini artırmaya, Petrol Yasası ve Maden Yasası'na göre yürütülen arama ve sondaj faaliyetleri ile madenlerin işletilmesine yönelik olmak üzere yatırım yapan dar ve tam yükümlü kurumların,


- 500 milyon Euro veya muadili döviz karşılığı YTL tutarında yatırım yapmaları,


- Yatırıma konu işyerlerinde fiilen ve sürekli olarak en az 500 işçi çalıştırmaları,


- Yatırımı Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen yörelerde yapmaları,


- Yatırımları beş yıl içinde tamamlamaları,


- Yıllık en az 100 milyon Euro karşılığı hasılatın döviz olarak elde etmeleri ve o yıla ait kurumlar vergisi beyanname verme süresi sonuna kadar yurda getirmeleri,


halinde; vergi indiriminden yararlanmaları söz konusu olabilecektir.


Bu tür yatırımlar Maliye Bakanlığı ile yapılacak ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanacak özel sözleşmeler ile gerçekleştirilecektir. Bu bağlamda sözleşmenin bitim tarihini işletmenin faaliyete geçtiği tarihten azami 10 yıllık bir süre içinde olması koşuluyla yatırımcıların 10 vergilendirme döneminde elde ettikleri kazanca uygulanacak kurumlar ve gelir vergisi (stopaj) oranları yüzde 90 nisbetine kadar indirime tabi tutulabilecektir. Diğer yandan; vergi oranlarını düşürme yetkisi Bakanlar Kurulu'na aittir. Bu yetkinin yatırım yapılan yöreler, faaliyet konuları, yatırım tutarı, sağlanan ihracat artışı ve istihdam sayısına göre farklı farklı oranlar belirlenmek suretiyle kullanılması mümkündür. Ayrıca uygulanmakta olan vergi oranlarında değişiklik yapılması halinde indirim oranı yeni belirlenen oranlara aynen yansıtılacaktır.


Kurumlar Vergisi Yasa Tasarı Taslağı ile tanımı yapılan yeni bir kurum "Kontrol Edilen Yabancı Şirket"tir. Kısa ve öz olarak ülkeler arasında diğerleri aleyhine fon ve yatırımları çekmek ve vergilemeyi ertelemek amacı ile kullanılan daha çok zararlı özel vergilendirme rejimleri ile yatırımları çekmeye çalışan bazı ülkelerde kurulan iştiraklerin ortaya çıkardığı vergi kayıplarını önlemek üzere bu tanımların yapılmasına ve Türk Kurumlar Vergisi Yasası kapsamına alınmasına gerek görülmüştür.


Bilindiği üzere, vergi mevzuatımıza göre kurumlar vergisi yönünden iştiraklere yapılan yatırımlardan elde edilen gelirler iştirakin kâr dağıtımı yapmasına bağlı olarak vergilendirilmektedir. Bazı ülkelerde kâr dağıtımına yönelik yasal zorlamaların bulunmadığı, bu nedenle oluşan kârların vergisiz veya düşük oranlı vergilendirme ile ana kurum bünyesinde bırakıldığı gözlenmektedir.


Kurumların Türkiye'de yerleşik kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları kurumlar vergisinden bağışık olmakla birlikte, yurtdışındaki kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları için bu olanak belirli koşulların yerine getirilmesi halinde kullanılabilmektedir. Yapılması öngörülen yeni düzenleme ile yurtdışı iştiraklere yatırım yapan yükümlülerin yurtdışı iştirakleri kârlarını fiilen dağıtmasa bile vergi uygulamaları açısından dağıtılmış kabul edilerek bu iştirak gelirlerinin Türkiye'de kurumlar vergisine tabi tutulması amaçlanmaktadır.


Konuya ilişkin olarak tasarı taslağında yer alan düzenleme karmaşık ve yasallaşması halinde uyuşmazlık yaratmaya müsait bir özellik arzetmektedir.


. Transfer fiyatlaması uzun yıllardır Avrupa Birliği ülkeleri ile milletlerarası ticaret odaları (TMO) vergi komisyonu ve OECD vergi bölümünün çalışma konuları içersinde yer almaktadır.


Kısaca çokuluslu bir şirketin vergilendirme avantajlarını dikkate alarak fiyatlandırma yöntemi ile ülkeler arasında maliyet kaydırmasına yönelik yapmış olduğu işlemler transfer fiyatlandırması konusunun kapsamına girmektedir.


Tasarı taslağının 12'nci maddesinde yer alan tanımlamaya göre, "Kurumlar ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettiği bedel veya fiyat üzerinden mal teslimi veya hizmet ifası işlemlerinde bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla dağıtılmış" sayılacaktır.


Transfer fiyatlandırmalarını denetim altına alabilmek için Avrupa Birliği nezdinde yapılan çalışmalar sonucunda 21 sayfa ve eklerinden oluşan davranış kodu seti kabul edilmiştir.


Ülkemizde yapılması öngörülen yasal düzenleme ile,


- Karşılaştırılabilir fiyat,


- Maliyet artış yöntemi ile


- Yeniden satış fiyatı yöntemlerinin benimsenmesi düşünülmektedir.


Konu ile ilgili usul ve esasların ayrı bir yönetmelikle belirlenmesi öngörülmektedir.


Transfer fiyatlandırılması konusu uygulamada adeta müstakil bir vergi kurumu haline gelmiş olup, bu konuda yapılan çalışmalar ve hukuki düzenlemelerin kapsamı her geçen gün genişlemekte ve zenginleşmektedir.


Kurumlar Vergisi Yasası'nda yapılması öngörülen değişikliklerin ayrıntılarına yönelik görüşlerimizi açıklamaya gelecek yazılarımızda devam edeceğiz.