<B style="mso-bidi-font-weight: normal"><?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" />[/B]
<H1 style="BACKGROUND: #333399; MARGIN: 0cm 0cm 0pt">T.C. DANIŞTAY – Üçüncü Daire</H1>

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">[/B]
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Esas No : 1997/186 [/B]
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Karar No : 1998/3459[/B]


<B style="mso-bidi-font-weight: normal">DÖVİZİN DÖNEM SONU KURU İLE DEĞERLENDİRİLEREK GİDER KAYDEDİLMESİNE OLANAK BULUNMADIĞI[/B]




ÖZETİ: İhraç edilecek malın bedeli olarak peşin tahsil edilen ancak ihracatın yapılmaması nedeniyle kalan ve hesaplarda borç olarak görünen dövizin dönem sonunda 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 280.maddesi uyarınca dönem sonu kuru ile değerlendirilerek gider olarak kaydedilmesine olanak bulunmadığı hk.

Temyiz İsteminde Bulunan: .......... Sinokrat Tavukçuluk San. Ve Tic. Ltd. Şti.

Vekili: Av. ..........

Karşı Taraf: .......... Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Davacı şirketin 1994 takvim yılına ilişkin defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda gelecek yıla devreden zararın 146.736.383.- lira tutarında azaltılması yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayalı işleme karşı açılan davayı: uyuşmazlığın ihracat bedelini peşin olarak tahsil eden davacı şirketin cari yıl sonunda ihracatı yapılmayan ve hesaplarda borç olarak görülen döviz tutarını dönem donu kuru ile değerlendirip gider yazıp yazamayacağına ilişkin bulunduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229.maddesinde faturanın yapılan iş veya satılan emtia karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen bir belge olarak tanımlandığı, bu hükümden borç ve alacak ilişkisinin fatura düzenlenmesinden sonra ortaya çıktığı sonucuna varıldığı, ticari kazançta tahakkuk esasının geçerli olduğu, davacı şirketçe peşin alınan alacak ihracat yapılmamak suretiyle kalan dövizin dönem sonu kuru ile değerlendirilerek gider kaydedilmesinin tahakkuk esasına aykırı olduğu, gibi nelerin gider olarak kaydedileceğini belirleyen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 4o.maddesi de uygun bulunmadığı bakımından yeniden yapılan hesaplamaya göre dönem zararının azaltılmasına ilişkin olarak düzenlenen vergi inceleme raporuna dayalı işlemde yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden Hatay Birinci Vergi Mahkemesinin 23.10.1996 gün ve E:1996/258, K:1996/342 sayılı kararının: ticari faaliyette sadece fatura düzenlenilmesi ile alacak ve borcun doğmayacağı, kur farkının inceleme elemanınca hatalı hesaplandığı, kayıtlarda fazladan kaydedilen kur farkının bulunmadığı, 31.12.1994 tarihi itibariyle mevcut olan 3778 Amerikan Doları karşılığında ihracat yapılamayacağından ve geliş tarihinden itibaren bir yıllık süre geçmiş bulunduğundan 1995 takvim yılında hasılat olarak kaydedildiği ileri sürülerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Tetkik Hakimi: Şahnaz GEREK

Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Savcı: O.Nuri KARABAĞ

Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


<H2 style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt">TÜRK MİLLETİ ADINA</H2>

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan vergi mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı tarife uyarınca nisbi harç alınmasına 13.10.1998 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


<H2 style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt">AYRIŞIK OY</H2>

İhraç edeceği malın bedelini önceden döviz olarak tahsil eden ancak karşılığı olan malın ihracının gerçekleşmemesi nedeniyle kurum açısından döviz cinsinden borç niteliğini taşıyan dövizin, kayıtlardaki ismi avans bile olsa, dönem sonu itibariyle Vergi Usul Kanununun 280.maddesi uyarınca değerlemeye tabi tutulması yasal bir engel bulunmadığından temyiz isteminin kabulüne ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği görüşü ile karara katılmıyoruz.
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">[/B]