Danıştay Dokuzuncu Daire<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" />
Karar Tarihi : 15.02.2006
Esas No : 2005/573
Karar No : 2006/334
Konusu : Davacı şirket adına hükmolunan yargı harcının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada 6183 sayılı Kanunun 37’nci maddesi uyarınca idarece mükelleflere bir aylık ödeme süresi verilmesi ve bu sürenin sonunda harcın ödenmemesi üzerine ödeme emri düzenlenmesi gerektiği Hk.

DANIŞTAY

Davanın Özeti: ....... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.05.2003 tarih ve E: 1999/466, K: 2003/602 sayılı Kararıyla hükmolunan yargı harcının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 6183 sayılı Kanunun 58’inci maddesi uyarınca ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden ....... 5. Vergi Mahkemesinin 30.09.2004 tarih ve E: 2004/516, K: 2004/1825 sayılı Kararının; 6183 sayılı Yasanın 37’nci maddesi uyarınca mükellefe bir aylık ödeme süresi verilmesi gerektiği halde bu hususun gözardı edildiği, öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Kararın Özeti: Uyuşmazlık, ........ 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.05.2003 tarih ve E: 1999/466, K: 2003/602 sayılı Kararı uyarınca hükmolunan ilam harcının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine ilişkindir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 28/a maddesinde; karar ve ilam harçlarının dörtte birinin peşin; geri kalanının kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği, karar ve ilam harcı ödenmedikçe ilgiliye ilamın verilmeyeceği, 37’nci maddesinde de, bu Kanunda ödeme zamanı gösterilen harçlardan süresinde ödenmeyenlerin ilgili mahkeme ve daireler tarafından sürenin sonundan itibaren onbeş gün içinde bir yazı ile o yerin vergi dairesine bildirileceği ve harçların vergi dairesince tahsil olunacağı belirtilmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 37’nci maddesinde ise; amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak olan tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vadesi günü olduğu, 55’inci maddesinde de; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda sözü edilen 6183 sayılı Yasa hükmü uyarınca ödeme emri düzenlenebilmesi için; mükellef tarafından amme alacağının miktarının, vadesinin bilinmesi ve alacağın vadesinde ödenmemesi gerekmektedir. Bu durumda vadenin başlangıcı, ödeme emrinin düzenlenmesi ve amme alacağının geç ödenmesi halinde de istenecek olan gecikme zammı yönünden önem arz etmektedir.
Genelde uygulamada, mahkemedeki duruşma sırasında açıklanan kısa kararın harcının ne kadar olduğu çoğu durumlarda henüz hesaplanmamış olduğundan bilinmemekte, borçlu olunan bu meblağ ancak gerekçeli kararın mahkemece hazırlanıp yazılması, kararın tebliğe çıkarılacak hale gelmesi ile açıklığa kavuşmaktadır. Kararın hazırlanması, tebliğe çıkarılacak hale gelmesi tarihlerinin daha önce tespiti tam olarak mümkün olamayacağı gibi bu tarihin, davanın tarafları olan kişilerce de bilinmesi imkansız olduğundan, vade tarihinin başlangıcının belirlenmesi gerekmektedir.
Bütün bu açıklamalar karşısında mahkemelerce harç tahsil müzekkeresinin vergi dairesi müdürlüğüne gönderilmesi üzerine 6183 sayılı Kanunun 37’nci maddesi uyarınca idarece mükelleflere bir aylık ödeme süresi verilmesi ve bu sürenin sonunda harcın ödenmemesi üzerine ödeme emri düzenlenmesi icabetmektedir.
Olayda ise ....... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin gönderdiği harç tahsil müzekkeresi üzerine Vergi Dairesi Müdülüğünce doğrudan ödeme emri tebliğ edildiği, idarece mükellefe ilam harcının ödenmesi konusunda ödeme emrinden önce bir aylık sürenin verilmediği görülmüş olup, bu durumda ortada 6183 sayılı Kanunun 55’inci maddesinde öngörüldüğü şekilde usule uygun şekilde kesinleşmiş ve vadesinde ödenmemiş bir amme alacağından söz edilemeyeceğinden bu aşamada yükümlü adına düzenlenen ödeme emrinin Vergi Mahkemesince iptali gerekirken davanın reddine ilişkin olarak verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliği ile karar verildi.