DANIŞTAY KARARARLARINDA MALİ MÜŞAVİRLERİN SORUMLULUĞU
<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" />



Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu E: 2003/313 K: 2003/469 T: 26.12.2003

3568 sayılı kanunun 12. maddesinde Maliye Bakanlığı'na verilen yönetmelik çıkarma yetkisi, yeminli mali müşavirlerin tasdik edecekleri belgeler, tasdike ilişkin usul ve esaslarla ilgili olup, bir yeminli mali müşavirin başka yeminli mali müşavirden bilgi istemesi veya bilgi vermesi ile ilgili konular tasdike ilişkin usul ve esas olarak nitelendirilemez. VUK’nın 3469 sayılı kanunla değişik 256. maddesinde bahsedilen yükümlülük, yeminli mali müşavirlerin tasdik edecekleri hesap ve işlemlere doğrudan ya da silsile yoluyla taraf olanlara ilişkin olup, bir yeminli mali müşavirin tasdik edeceği işlemler dolayısıyla başka yeminli mali müşavire bilgi verme ve verdiği bilginin doğruluğundan sorumlu olma zorunluluğunu içermemektedir. Dolayısıyla, bu konuda yasal düzenleme olmadığı gibi, yasa ile yapılabilecek bu tür bir düzenlemenin yönetmelikle veya yönetmeliğin atıfta bulunduğu genel tebliğle yapılmasına olanak da olmadığından, yeminli mali müşavirleri, tasdik yapacak diğer yeminli mali müşavire bilgi vermekle sorumlu kılan 29 sıra no’lu genel tebliğ yasal dayanaktan yoksundur.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu E: 2003/370 K: 2004/39 T: 26.3.2004

VUK’nın mükerrer 227. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığı'nca yayımlanan 4 sıra no’lu genel tebliğe göre ilgili meslek mensuplarının sorumluluğunun, vergi ve ceza tahakkukunun kesinleşmesinden sonra başlayacak olması ve kesinleşmiş bir kamu alacağı için de müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulan meslek mensupları adına yeniden ihbarname düzenlenmesi zorunluluğu olmaması sebebiyle takibe konu alacağın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan, serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına düzenlenen ödeme emrini, alacağın önce ihbarname düzenlenerek istenilmesi gerektiğinden bahisle iptal eden mahkeme kararında yasal isabet yoktur.

Danıştay 7. Dairesi E: 2002/2790 K: 2003/3685 T: 24.6.2003

Müteselsil sorumluluğa göre alacaklının borçlulardan her birine, alacağın her aşamasında, o aşamaya ilişkin yasal düzenlemenin gerektirdiği usule göre başvuruda bulunabilecek olması sebebiyle yeminli mali müşavirin hatalı tasdik işleminden kaynaklanan vergi ziyaı nedeniyle takibi için önce mükellef hakkında takip yapılmasına gerek olmayıp, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılarak tahsil edilebilir hale gelen kamu alacağının, müteselsil sorumluluğu 3568 sayılı kanundan kaynaklanan yeminli mali müşavirden, doğrudan ödeme emri düzenlenmek suretiyle istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Danıştay 3. Dairesi 1999/2771 K: 2000/1147 T: 30.3.2000

3568 sayılı kanunun 12/4. maddesinde bahsedilen, yeminli mali müşavirlerin yaptıkları tasdiklerin doğru olmaması sebebiyle ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilen cezalardan “mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olması” mükellefle birlikte ve aynı usule göre takibi gerektirdiğinden; ilgili şirketin kesinleşen borçlarının şirket ve ortaklarından tahsil edilememesi neticesinde yeminli mali müşavir adına ödeme emri düzenlenmişse de sorumluluğun müteselsilen olmasının ödeme emrinde gösterilen borçların ihbarnamesiz istenmesini gerektirmemesi ve şirket hakkında uygulanan prosedürün yeminli mali müşavir için de uygulanmasının hakkaniyet gereği olması sebebiyle ihbarname düzenlenmeden gönderilen ödeme emri hukuka aykırıdır.