Sayfa 2 Toplam 2 Sayfadan BirinciBirinci 12
Toplam 15 adet sonuctan sayfa basi 11 ile 15 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: okul kantini

  1. #11
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    21.Şubat.2011
    Nereden
    SMMM
    Mesajlar
    102
    T.C.<?: prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" />
    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
    Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
    (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

    Sayı : B.07.1.GİB.4.06.17.01/
    28.10.2008/3876
    Konu : Okul kantini kiralama işlemlerinde kdv.


    ………………..

    İlgi : /2008 tarihli dilekçeniz.

    İlgide kayıtlı dilekçenizde bahsedilen hususlarla ilgili olarak Vergi Dairesi Başkanlığımızın görüşü aşağıdaki gibidir

    Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9. maddesi ile vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları vergi alacağının ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

    Bu yetkiye istinaden 16/12/1988 tarih ve 20021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 30 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin “F/1. Kiralama İşlemlerinde Sorumluluk Uygulaması” başlıklı bölümünde:

    “Katma Değer Vergisi Kanununun; 1. maddesinin 3/f bendinde, Gelir Vergisi Kanununun 70. maddesinde belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi işlemlerinin, verginin konusuna girdiği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, söz konusu mal ve hakların kiraya verilmesi işlemi, ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde verilen bir hizmet olmasa dahi katma değer vergisine tabi olacaktır.

    Bu kiralama işlemleri ile ilgili katma değer vergisi;

    a) Kiraya verenin başka faaliyetleri nedeniyle gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyetinin bulunmaması,

    b) Kiralayanın gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olması,

    şartlarının birlikte var olması halinde, kiralayan tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir. Bu kapsamdaki kiralamalarda kiraya verenler tarafından beyanname verilmeyeceği tabiidir.

    Kiraya verenlerin başka faaliyetleri dolayısıyla gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olmaları halinde, sorumluluk uygulaması söz konusu olmayacak, kiraya verenler, kiralama faaliyetleri ile ilgili katma değer vergisinin diğer faaliyetleri ile birlikte genel esaslara göre beyan edeceklerdir.” denilmektedir.

    Buna göre, ………………….. İlköğretim Okulu kantininin Okul Aile Birliğince kiraya verilmesi işlemi KDV Kanununun 1’inci maddesinin 3/f bendi hükmü gereğince katma değer vergisine tabi olup, 30 Seri Nolu KDV Genel tebliği uyarınca; Okul Aile Birliğinin diğer faaliyetlerinden ötürü gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyetinin bulunmaması halinde, söz konusu kantinin kiralanmasından doğan KDV, gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olarak tarafınızca sorumlu sıfatıyla 2 Nolu KDV Beyannamesiyle beyan edilecektir. Ancak Okul Aile Birliğinin diğer faaliyetlerinden ötürü gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyeti bulunması halinde ise söz konusu kiralamadan kaynaklanan KDV diğer faaliyetleri ile birlikte genel esaslara göre Okul Aile Birliğince beyan edileceği tabiidir.

    Bilgi edinilmesini rica ederim.


  2. #12
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    21.Şubat.2011
    Nereden
    SMMM
    Mesajlar
    102
    Söylesem tesiri yok,Sussam gönül razı değil. "Fuzuli"

  3. #13
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    20.Mayıs.2008
    Nereden
    Osmaniye
    Mesajlar
    489
    arkadaşlar kdv kanunu ve tebliğlerde ticari zirai mesleki amaç olması gerekmektedir. okul aile birliği ticari amaç gütmüyor. kira bedelini okula
    harcıyor. Bu durumda kdv olmaması gerek eski muktezalar 117 nolu tebliğ ile geçerliliği yok.
    ders

  4. #14
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    03.Kasım.2008
    Mesajlar
    6
    YARGI SÜRECİ

    Ankara ilinde mukim bir kantin işletmecisi tarafından Danıştaya 11 seri numaralı Kurumlar Vergisi Sirküsünün iptal istemiyle dava açılmıştır. Danıştay 4.Dairesinde görülen davada Yüksek Mahkeme 11 seri numaralı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküsünün 3. Bölümünün 2,3 ve 4. Paragraflarını iptal etmiştir. (Esas:2009/248, Karar:2011/4403)

    Sözkonusu mahkeme kararında özetle şöyle denmiştir: “…Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan dava konusu 11 seri nolu Kurumlar Vergisi Sirküleri’nin konusu; mülkiyeti Hazineye ait olup Milli Eğitim Bakanlığına tahsisli ve bu Bakanlığa bağlı okul ve kurumlardaki kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerin okul aile birliklerince işletilmesi veya işlettirilmesi ile ilgili kurumlar vergisi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler olarak belirlenmiştir. Kanunların uygulanmasını göstermek veya Kanunun açıkça öngördüğü zorunluluk gereği çıkarılan yönetmelik, tebliğ, genelge, sirküler ve benzeri nitelikteki düzenleyici işlemlerim, düzenleme konusu ve amacı çerçevesinde kurallar içermesi gerekmektedir.

    Dava konusu Sirküler, okul ve kurumlardaki kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerin okul aile birlikleri tarafından üçüncü kişilere kiraya verilmesi ile ilgili kurumlar vergisi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler yapılmak üzere çıkarılmış olup, bu Sirkülerde, mükellefiyete ilişkin kuralları, tarh ve tahakkuku, ödeme usulleri tamamen farklı kurallar içeren katma değer vergisine ilişkin olarak yukarıda belirtilen yerleri kiralayanlara yükümlülükler getirilmesi, konu unsuru yönünden hukuka uygun bulunmamıştır.

    Açıklanan nedenlerle, 11 seri nolu Kurumlar Vergisi Sirkülerinin “Okul ve Kurumlardaki Kantin, Açık Alan, Salon ve Benzeri Yerlerin Okul Aile Birlikleri Tarafından Üçüncü Kişilere Kiraya Verilmesi” başlıklı 3 üncü bölümünün 2,3 ve 4 üncü paragraflarının iptaline…”

    Görüldüğü üzere Danıştay sadece başvuran kişinin olayını değil Maliye Bakanlığı Sirküsünün ilgili bölümlerini iptal etmiştir. Bu durumda her kantin işletmecisi için sirkünün ilgili kısmı yürürlükte değildir.

    IV-KDV KONUSUNDA ISRAR EDİLMEMELİDİR

    Maliye Bakanlığı; konu, Katma Değer Vergisi ile ilgili düzenlemelerde yapılması gerekmekteyken Kurumlar Vergisi ile ilgili düzenlemelerde yapıldığından iptal edilmiştir. Hâlbuki Okul Kantinlerinin Okul Aile Birlikleri tarafından kiraya verilmesi işletme hakkının kiralaması işlemidir; bu da KDV’ye tabidir şeklinde bir görüşle konuyu tekrar düzenleyebilir. Hatta yeni düzenlemeye gerek yoktur bu konu bizatihi kanunla zaten düzenlenmiş vaziyettedir şeklinde irade ortaya koyabilir. Ancak bu şekilde bir düzenleme yapılmaması için hukuki sebepler vardır.

    Katma Değer Vergisi Kanunu ile yayımlanan tüm sirkülerin toplandığı 08.08.2011 tarihli 60 sayılı sirküde kiralama işlemleri ile ilgili şu bahisler vardır:

    “…KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin; 1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV'nin konusuna girdiği hüküm altına alınmıştır.

    Aynı Kanunun 17/4-d maddesinde ise iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV'den müstesnadır.

    Buna göre, iktisadi işletmelerin her türlü kiralama işlemleri KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre KDV'ye tabidir.

    Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde sayılan mal ve hakların kiralanması işlemleri KDV Kanununun 1/3-f maddesine göre KDV'ye tabi olmakla birlikte iktisadi işletmelere dâhil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV'den müstesnadır.

    Bu çerçevede, gelir vergisi açısından gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlansa dahi bir işletme veya müessesenin belirli bir bedel ve süre dâhilinde başkasının kullanımına bırakılması şeklindeki işletme hakkının kiralanması işlemleri Kanunun 1/3-f maddesine göre KDV'ye tabi tutulacaktır.

    KDV Kanununun 17/4-p maddesinde, Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemlerinin KDV'den istisna olduğu hükmüne yer verilmiştir.

    Hazine kavramı içerisine 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli 1 sayılı cetvelde sayılan "Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri" girmektedir.

    Buna göre, taşınmazların genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri tarafından kiraya verilmesi işlemleri KDV'den müstesnadır…”

    Görüldüğü üzere Milli Eğitim Bakanlığına ait okul kantinlerinin mülkiyetinin tamamı Hazineye aittir. Buraların önce okul aile birliklerine tahsis edilip sonra okul kantincilerine kiraya verilmesi işin özünü değiştirmemektedir. Bu durumu işletme hakkının devri şeklinde de görmemek gerekir; keza okul aile birlikleri işletme değildir, tüzel kişilikleri yoktur, esas amaçları kâr etmek değildir. Gönüllülük esasıyla öğrencilerimize ve okullarımıza hizmet etmeye çalışmaktadırlar.

    V- ŞİMDİYE KADAR YAPILAN KDV ÖDEMELERİ

    Kantin işletmelerince yapılan KDV Tevkifatı ödemesi yasal dayanaktan yoksun olması halinde bundan sonra bu konuda beyanname verilmeyecektir. Peki, daha evvel beyan edilip ödenen KDV ödemelerinin durumu ne olacaktır?

    3065 sayılı KDV Kanunun[3] 8/2 maddesi şöyledir:”… (3297 sayılı Kanunun 2'inci maddesiyle değişen bent) Vergiye tabi bir işlem sözkonusu olmadığı veya katma değer vergisini fatura veya benzeri vesikalarda göstermeye hakkı bulunmadığı halde; düzenlediği bu tür vesikalarda katma değer vergisi gösterenler, bu vergiyi ödemekle mükelleftirler. Bu husus kanuna göre borçlu oldukları vergi tutarından daha yüksek bir meblağı gösteren mükellefler için de geçerlidir. (5035 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle değişen cümle; Yürürlük: 02.01.2004) Bu gibi sebeplerle fazla ödenen vergiler, Maliye Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslara göre ilgililere iade edilir.”

    23 seri nolu KDV Genel Tebliğinde[4] ise bu işlemin usul ve esasları anlatılmaktadır. İlgili tebliğin “B-Fazla Uygulanan Vergilerin İadesi” konu başlıklı bölümünde; 3065 sayılı Kanunun 8/2. maddesinde yapılan değişiklik ile vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı halde vergi uygulanması veya yanlışlıkla olması gerekenden daha fazla vergi hesaplanması halinde yersiz olarak uygulanan bu vergilerin indirim hakkına sahip olmayanlara iadesi konusunda Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

    Sözü edilen 8/2. madde hükmüne göre; yersiz veya fazla hesaplanan vergilerin mükellefleri tarafından vergi dairesine yatırılması gerekmektedir. Bu şekilde fazla ödenen vergileri yüklenen kişilerin katma değer vergisi mükellefi olması halinde bu vergileri vergiye tabi faaliyetleri üzerinden hesaplanan katma değer vergilerinden indirebilmeleri mümkün olduğundan, vergi dairesince bir iade işlemi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

    3297 Sayılı Kanunla sözü edilen 8/2. madde hükmünde yapılan değişiklik ile yersiz veya fazla olarak uygulanan vergilerin sadece indirim hakkına sahip olmayanlara iadesi konusunda imkân getirilmiştir.

    Kantin işletmeleri bu vergileri indirim konusu yapmaları nedeniyle kendilerine ayrıca bir iade işlemi yapılamayacaktır. Bu tür bir iade işleminin yapılabilmesi için idari düzenlemeye ihtiyaç vardır.

    VI- SONUÇ

    Maliye Bakanlığı 11 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Sirküsüyle okul kantin işletmecilerine KDV Tevkifatı yükümlülüğü getirmiştir. Bu durum uygulamada tereddüt ve dirençlere sebebiyet vermiştir. Birçok kantin işletmecinin açmış olduğu davalarda kararlar kantin işletmecileri lehine olmuştur. Adeta bu kararlar müstekar hale gelmiştir.

    Danıştay nezdinde açılan bir davada da 11 Seri Nolu Kurumlar Vergisiyle KDV Beyan yükümlülüğü getirilen kısımlar iptal edilmiştir.

    Bu kararla, Milli Eğitime bağlı okullarda kantin işletmeciliği yapan kantinler 2 Nolu KDV Beyannamesi vermeyip, KDV ödemeyeceklerdir.

  5. #15
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    21.Haziran.2013
    Yaş
    50
    Mesajlar
    4
    30 seri nolu gele tebliğinde;
    F – KİRALAMA VE REKLAM VERME İŞLEMLERİNDE SORUMLULUK UYGULAMASI :
    Katma Değer Vergisi Kanununun 9. maddesinde; Maliye ve Gümrük Bakanlığının, gerekli görülen hallerde, vergiye tabi işlemlere taraf olanları, verginin ödenmesinden sorumlu tutulabileceği hükme bağlanmıştır. Bu yetkiye dayanılarak bazı kiralama ve reklam hizmetlerinde, bu Tebliğin yayım tarihinden itibaren aşağıdaki şekilde işlem yapılması uygun görülmüştür.
    1. Kiralama İşlemlerinde Sorumluluk Uygulaması :
    Katma Değer Vergisi Kanununun; 1. maddesinin 3/f bendinde, Gelir Vergisi Kanununun 70. maddesinde belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi işlemlerinin, verginin konusuna girdiği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, söz konusu mal ve hakların kiraya verilmesi işlemi, ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde verilen bir hizmet olmasa da dahi katma değer vergisine tabi olacaktır.
    Bu kiralama işlemleri ile ilgili katma değer vergisi;
    a) Kiraya verenin başka faaliyetleri nedeniyle gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyetinin bulunmaması,
    b) Kiralayanın gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olması,
    Şartlarının birlikte varolması halinde, kiralayan tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir. Bu kapsamdaki kiralamalarda kiraya verenler tarafından beyanname verilmeyeceği tabiidir.
    Kiraya verenlerin başka faaliyetleri dolayısıyla gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olmaları halinde, sorumluluk uygulaması söz konusu olmayacak, kiraya verenler, kiralama faaliyetleri ile ilgili katma değer vergisinin diğer faaliyetleri ile birlikte genel esaslara göre beyan edeceklerdir.

    117 nolu kdv tebliğinde;
    2.3. KİRALAMA İŞLEMLERİ
    2.3.1. KDV Kanununun (1/3-f) maddesine göre, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi işlemleri KDV’nin konusuna girmektedir.
    Buna göre, söz konusu mal ve hakların kiraya verilmesi işlemi, ticari, sınaî, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde verilen bir hizmet olmasa dahi KDV’ye tabi olacaktır.
    Bu kiralama işlemleri ile ilgili KDV;
    - Kiraya verenin başka faaliyetleri nedeniyle KDV mükellefiyetinin bulunmaması (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dâhildir),
    - Kiracının KDV mükellefi olması (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dâhil değildir),
    şartlarının birlikte var olması halinde, kiracı tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir.
    Ayrıca, kiracının;
    - Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilenler (istisnadan vazgeçerek KDV mükellefi olmasalar dahi),
    - banka ve sigorta şirketleri gibi faaliyetleri KDV’den istisna olan işletmeler,
    - sadece KDV’ye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemlerde KDV mükellefiyeti tesis ettirerek beyanname vermeleri uygun görülenler,
    - 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar
    olması hallerinde de, kiralama hizmetine ait KDV söz konusu kiracılar tarafından bu bölüm kapsamında tevkifata tabi tutulacaktır.
    Tevkifata tabi tutulan KDV’nin beyan ve ödenmesi konusunda, Tebliğin (1.2) bölümündeki açıklamalar dikkate alınacaktır.
    2.3.2. KDV’ye tabi olan kiralama işlerinde kiraya verenin başka faaliyetleri dolayısıyla KDV mükellefi olması halinde, sorumluluk uygulaması söz konusu olmayacak; kiraya veren, kiralama faaliyetlerine ait KDV’yi diğer faaliyetleri ile birlikte genel esaslara göre beyan edecektir. Faaliyetleri sadece 2 No.lu KDV beyannamesi vermelerini gerektirenler bu kapsamda mütalaa edilmeyecektir.
    Yukarıda belirtilenler hariç kiracının KDV mükellefi olmaması halinde de (faaliyetleri sadece 2 No.lu KDV beyannamesi vermelerini gerektirenler de bu kapsamda mütalaa edilecektir) kira bedeli üzerinden hesaplanan KDV, kiraya veren tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilecektir. Kiraya verenin başka nedenlerle KDV mükellefiyeti olmaması bu uygulamaya engel değildir.

    117 genel tebliği ile 30 seri nolu genel tebliğ kaldırılmıştır denilmesi bu genel tabliğin f bendinin 117 seri nolu genel tebliğinin 2,3. kiralama işlemleri bölümüne aynen alınmış olmasındandır. bu nedenle kdv2 beyanı verilmesi gerekmektedir diye düşünüyorum.
    Ömer Zeybekoğlu - Mali Müşavir

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •