<B style="mso-bidi-font-weight: normal"><?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" />[/B]
<H1 style="BACKGROUND: blue; MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><B style="mso-bidi-font-weight: normal">DANIŞTAY DÖRDÜNCÜ DAİRE[/B]</H1>

Tarih : 23.09.1999
Esas No : 1999/1201
Karar No : 1999/3220

<H2 style="BACKGROUND: blue; MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: right" align=right><B style="mso-bidi-font-weight: normal">GVK. Md. 1-2[/B]</H2>

ELDE EDİLDİĞİ KANITLANAMAYAN GELİRİN VERGİNİN KONUSUNU OLUŞTURMAYACAĞI

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Verginin, gerçek miktarları hesaplanan kazanç ve iratların safi tutarları üzerinden alınması gerektiği, elde edilemeyen veya elde edildiği ileri sürülmesine karşın elde edildiği kanıtlanamayan kazanç ve iratların gelir ve kurumlar vergisinin konusunu oluşturmayacağı hk[/B].

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">İstemin Özeti[/B] : 1993 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, incelemeye ibraz edilmeyen bir cilt faturanın kullanılan kısmına ilişkin hasılat toplamının, kullanılamayan kısmına temsil suretiyle hesaplanan hasılatın defter kayıtlarına geçirilmediğini tespit edildiği belirtilerek davacı şirket adına kurumlar vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesince, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1.maddesi ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 2.maddesine göre verginin, gerçek miktarları hesaplanan kazanç ve iratları safi tutarları üzerinden alınması gerektiği elde edilemeyen veya elde edildiği ileri sürülmesine karşın elde edildiği kanıtlanamayan kazanç ve iratların gelir ve kurumlar vergisinin konusunu oluşturmayacağı, olayda davacı kurumun unvan değişikliğini bildirdiği 17.01.1994 tarihinde, ilk şirkete ait fatura ve gider pusulasının vergi dairesi müdürlüğünce iptal edildiği, daha sonra 28.03.1995 tarihinde defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazının istendiği, ancak kullanılan fatura cildinin ibraz edilmemesi üzerine ibraz edilmeyen faturanın tamamının kullanıldığı görüşüyle tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, ancak faturanın tamamının kullanıldığı veya başka mükelleflerin kayıtlarına geçtiği yolunda herhangi bir tespit yapılmadan faturanın bir bölümünde yazılı olan hasılat tutarı esas alınarak orantı ve kıyas yoluyla matrah tespitinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün temyiz istemi Danıştay Dördüncü Dairesinin kararıyla reddedilmiştir. Davalı İdare, vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın yasa’ya ve usule uygun olduğunu ileri sürerek kararın düzeltilmesini istemektedir.

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Karar :[/B] 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54.maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtilmektedir. Dilekçe sahibinin ileri sürdüğü iddialar, Kanun’da belirtilen hallerden hiçbirine uymamaktadır.

Bu nedenle, kararın düzeltilmesi istemin reddine oybirliği ile karar verildi.







<B style="mso-bidi-font-weight: normal">[/B]