Şükrü KIZILOT skizilot@yaklasim.com

Gömme balkonu kapatana ceza yok

BİNALARDA, balkonların kapatılması şeklindeki uygulama, son derece yaygın.


Hürriyet okurları, daha önce bir başka yazıda kısaca değindiğimiz bu konuyla ilgili olarak, Danıştay’ın özellikle 2005 yılındaki son kararlarının ne yönde olduğunu, ısrarla soruyorlar. Bazı apartman yöneticileri de ne şekilde hareket edeceklerini belirleme bakımından, Danıştay’ın bu konuda görüş değiştirip değiştirmediğini merak ediyorlar.

Birazdan da belirteceğimiz gibi, Danıştay’ın bu konudaki kararları, gömme balkonunu kapatanların lehine devam ediyor. Gömme balkonun katlamalı cam şeklinde ya da sabit doğrama yapılmak ve cam takılmak suretiyle, açık kullanım alanın kapalı alana dönüştürülmesinde, hukuka aykırı bir durum görülmüyor. Bu nedenle kesilen ceza da kaldırılıyor.

İMAR YASASI NE DİYOR?

3194 sayılı İmar Yasası’nın 21. maddesinin üçüncü fıkrasında; derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik, sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak, mahallin özelliğine göre, belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen, diğer tadilatlar ve tamiratların ‘ruhsata tabi olmayacağı’
hükme bağlanmış.

Yasanın bu maddesi uyarınca da ilgili belediyeler, ‘imar yönetmeliği’ hazırlayarak, konuya ilişkin esasları belirliyorlar.

DANIŞTAY’IN KARARI

Danıştay Altıncı Dairesi’nin, tam metni Yaklaşım Dergisi
’nin 153. sayısında yayınlanan 18.2.2005 Tarih ve E.2003/4166, K.2005/977 sayılı kararının, ilgili bölümü aşağıdaki gibi.

‘634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinin 2. fıkrasında, kat maliklerinden birinin, tüm kat maliklerinin rızası olmadıkça, ana gayrimenkulün ortak yerlerinde, inşaat onarım ve tesisleri, değişik renkte dış badana ve boya yaptıramayacağı, kendi bağımsız bölümünde ise ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamayacağı, hükmüne yer verilmiştir.

Olayda, davacının maliki olduğu bağımsız bölümde, ruhsat eki projesinde açık olan balkonu kapalı hale getirdiğinin belirlenmesi üzerine, dava konusu yıkım ve para cezasına ilişkin işlem tesis edilmiştir.

İdare mahkemesi kararına dayanak alınan bilirkişi raporunda, dava konusu balkonun tünel kalıp yapım tekniğine bağlı olarak, taban alanı sınırlarını belirleyen, zemin ile irtibatlı, betonarme perde düşey elemanlarının arasında ve taban alanı içinde imal edildiği için çıkma niteliğinde olmadığı, gömme niteliğinde olduğu, açık bir kullanım mekanı olan bu balkonun ön cephesinin sabit alüminyum çerçeve ve cam ile kapatılmak suretiyle açık kullanım alanının kapalı kullanım alanına dönüştürüldüğü belirtilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, gömme balkonun kapatılması suretiyle taban alanı dışında yeni ve fazladan bir alan kazanılmadığı, çekme mesafesinin ihlal edilmesinin söz konusu olmadığı, tadilatın taşıyıcı unsurları etkilemediği, cephe görünümünde meydana gelen değişikliğin ise, yukarıda anılan Yasa ve Yönetmelik hükümleri uyarınca ruhsat gerektirmediği anlaşıldığından, anılan tadilatın yıktırılmasına ve para cezası verilmesine ilişkin işlemde, hukuka uyarlık bulunmamaktadır.’

Danıştay’ın yukarıda yer verilen 2005 tarihli kararından da farkedileceği gibi, Danıştay gömme balkonun kapatılması olayına, kararda belirtilen çerçeve doğrultusunda, olumlu bakıyor...

<TABLE>
<T>
<TR>
<TD height=10></TD></TR></T></TABLE>