Menkul kıymet getirilerinin vergilendirilmesinde muhtemel değişiklikler


BİZE GÖRE / Veysi Seviğ





Menkul kıymet getirilerinin ve alım satımından elde edilen kazançların vergilendirilmesine yönelik duraksamalar, yorum ve tartışmalar her geçen gün artmaktadır. Bu bağlamda geçtiğimiz hafta bizzat Sayın Maliye Bakanı tarafından yapılan açıklamalar çerçevesinde söz konusu yasal düzenleme ile ilgili olarak bazı yeni düzenlemelere gidilmesi söz konusu olacaktır.


Öncelikle uygulamaya yönelik olarak yapılan açıklamaların ana hatlarını aşağıya aktarmakta yarar görmekteyiz. Şöyle ki;


. Mevcut yasal düzenleme stopaj yapma yükümlülüğünü banka ve aracı kurumlara vermekte olup, bu konuda herhangi bir değişikliğin yapılması söz konusu değildir. Dolayısıyla banka ve aracı kurumların bu konuda gerekli hazırlıklarını yıl sonundan önce tamamlamaları öngörülmektedir.


. Tevkifat (stopaj) oranında herhangi bir indirim ya da yatırım araçları arasında farklılaştırma yapılmayacaktır.


. Öteden beri süre gelen devlet içborçlanma senetlerinin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na kote olmadığı yönündeki resmi görüş devam etmektedir.


Diğer yandan yabancılar (dar yükümlüler) Türkiye'de elde ettikleri kazanç üzerinden çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları hükümleri çerçevesinde ödedikleri vergileri ilgili anlaşma hükümlerinin öngördüğü kurallar çerçevesinde kendi ülkelerinde bu kazanç üzerinden ödemekle yükümlü oldukları vergilerden mahsup edebileceklerdir.


. Yasal düzenleme gereği olarak menkul kıymetlerin vergiye tabi alım satım kazancının belirlenebilmesi için ilk giren ilk çıkar yöntemi uygulanacaktır.


Bu yöntemin yerine ağırlıklı ortalama yönteminin uygulanması istemi ortaya çıkması muhtemel teknik sıkıntılar nedeniyle kabul edilmemiştir. Ancak buna karşılık aynı gün içindeki alım-satımlarla ilgili olarak yalnızca gün içinde ağırlıklı ortalama yöntemi kullanılabilmesine imkan sağlanacaktır.


. Yatırım fonu gelirlerinin fon bünyesi yerine fon katılımcıları nezdinde vergilendirmesi yönündeki istem mevcut uygulamanın değiştirilmemesi düşüncesi ile uygun görülmemiştir.


. Banka ve aracı kurumların stopaj yapma sorumluluğunun yarattığı tedirginlik; sorumluluğun sınırları belirgin hale getirilerek sınırlandırılacaktır. Bu konuda ayrı bir düzenleme yapılması beklenmektedir.


Bu bağlamda yapılacak yasal düzenleme ile stopajın uygulanmasına yönelik bilgi akışı çerçevesinde her kurumun sorumluluğu kendisine gelen bilgi-belge ile sınırlı hale getirilecektir.


. Farklı aracı kurumlarda, farklı dönemlerde ve farklı finansal araçlardan oluşan kâr ve zararların biri birinden mahsup edilemiyor olmasının yaratacağı muhtemel sorunların giderilebilmesi için yasa değişikliği yapılması düşünülmektedir. Buna göre yerli ve yabancı yatırımcılara bir takvim yılı içinde;


- Birden fazla banka ve aracı kurumda doğan kar ve zararın,


- Birden fazla dönemde doğan kar ve zararın,


- Aynı türden menkul kıymetlerde doğan kâr ve zararın,


mahsubunu yapabilmeleri için "İhtiyari Beyanname" verme imkanı sağlanacaktır. Buna göre dileyen yükümlüler; stopaj yoluyla vergilendirilen bu tür kazançları için ihtiyari olarak yıllık beyanname vermek suretiyle zararlarını kazançlarından mahsup edebileceklerdir. Bu beyanname ile beyan edilecek olan gelirlere artan oranlı vergi tarifesi yerine yüzde 15'lik tek oran uygulanacaktır.


n Yapılması öngörülen bir başka yasal değişiklikle hisse senedi ve tahvil, bono üzerine yapılacak olanlar hariç olmak üzere Türkiye'de faaliyette bulunan tam yükümlü kurumların kendi aralarındaki veya yurtdışında yerleşik banka ve benzeri finans kurumlarıyla yaptıkları vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen kazançların bu yeni düzenleme çerçevesinde vergilendirilmesi bir yıl süre ile ertelenecektir. Gerçek kişilerin türev sözleşmeleriyle ilgili işlemlerinde vergileme ise mevcut düzenleme çerçevesinde devam edecektir.


. Bir başka yasal düzenleme ile; Türkiye'deki bankaların kendi aralarındaki mevduattan, aracı kurumların ise borsa para piyasasında değerlendirdikleri kendilerine ait paralardan elde ettikleri faizler stopaj (tevkifat) kapsamından çıkartılacaktır.


. Yasa maddesinde yer alan hisse senedi alım-satım kazançlarının tevkifata tabi tutulmaması için öngörülen iki yıllık süre bir yıla indirilecektir.


. Yabancı kurumların 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş bulunan kamu kağıtlarından 01.01.2006 tarihinden sonra elde edecekleri kazançların, eskiden olduğu gibi uygulamanın sürdürülmesine olanak sağlanacaktır.


Not: Saygıdeğer okurlarımızın Ramazan Bayramı'nı sağlık ve neşe içersinde geçirmelerini dilerim. Saygılarımla.Edited by: Mustafa Gülşen