Sn Avcı, tamam aramızda bir uyum olamıyor, örneğin avukatlar kadar, hatta optikçiler kadar toplu menfaat korumada başarılı olamıyoruz, ama konu bu kadar da basit değil,
ingilizler geneli kayalık bir büyük adada yaşamışlar yüzyıllardır oranın çetin tabiat şartlarında gerçekten çok çalışmanın ne olduğu dna larına kazılmış, ama sadece bu da değil,
çünkü bizim buralardan çıkıp oralara çok kötü işlerde çalışmaya gidenlerimiz uydular çalıştılar ve pekçoğu başarılı oldu oralarda,
demekki yönlendirme, yönetim, düzen sağlama, istikrar vs gibi genel eksiklerimiz var.
En başta şartlara uyduğunda "aptal" durumuna düşmeyeceğine inanç var orada, yanlış yapana af, torba, barış , yapılandırma , güncelleme gibi dolambaçlı laflarla gözyumma yok. Adalet ve asayiş istisnasız ve güven vererek çalışıyor.Bizde ise en çok yıpranmış olanlar bunlar.Ne yapsın bizim meslektaş o da bu ortama uyuyor işte.
(bizde daha emniyet kemeri şartı yoktu sadece ralliciler takardı, orada, hemde buraların gözüpek delikanlısı olan bir arkadaşım 2 adım mesafeye giderken emniyet kemeri takıyor banada taktırıyor, oğlum sen burada yumuşamışsın dedim, yok öyle değil dedi, bunu takmazsan 1.köşedeki sivil,2.ye telsizden plakayı okur, orada durdururlar cezayı yersin 3 kez böyle olursa ehliyet gider, 2.köşede durmazsan 3.köşede kesin durmak zorunda bırakırlar, o yüzden nemize lazım demişti)
"Yanlış yapana af, torba, barış , yapılandırma , güncelleme gibi dolambaçlı laflarla gözyumma yok. Adalet ve asayiş, istisnasız ve güven vererek çalışıyor."
Harika darısı bizim başımıza.
Bizde artık 2. köşeden sonra durdurulacağımızı inanalım.Riskler yokmuş gibi davranmayalım. Birilerinin diretmesi ile değil kendi gönlümüzle bu işin bir ucundan başlayalım.Artık bizde, tacirlerimizde basiretli bir iş adamı gibi ticaret yapmağa başlayalım.
Ali Karapür.SMMM&BD Osmaniye
Hayırlı günler dilerim.
Konu üzerinde çalışıyorum.
Müteşebbis Sermayesini Şirket kurarak bir mana ile Topluma hasrediyor.
Şirkete Sermaye olarak koyduğu parayı Devlet te dahil tüm taraflar görüyor ve nemadan payını alıyor.
Bu güzel.
Fakat müteşebbisin meşru parasal ihtiyacı durumunda yok varsayılıyor.
İşte tam burada eksik olan bir şey var.
O da Müteşebbisin hakkı.
Nasıl çözümlenir bu sorun diyebiliriz.
Belirli zaman dilimine kadar izin vermek üzere Mesela Azaltılması düşünülen sermaye payı hesabı tarif ve uygulaması sağlanarak olabilir.
BU müteşebbisin hakkıdır.
Kimse Tüzel Kişilik kavramına sığınarak Çözümsüzlüğü (batışı )savunmasın.
Örnek:
Bir LTD.Şirketinde bulunan ortaklardan biri veya tamamı Karar alınmak veya talep sahibinin talebine göre belli bir zaman dilimne münhasır olarak :Sermaye Payının Örneğin % 40 'ına kadar şirketten nakit çekim yapabilir.Bu çekim ile ilgili diğer haklar ve vazgeçilen hususlar saklıdır.(Kar dağıtımında düzenleme,Sermaye azaltımı mevzuatı v.b.)Buna göre belirlenen zaman diliminde nakit çekim geri konamaz veya konmamışsa
Sermaye düzenlemesi ile ilgili, Ana sözleşme tadilatı yapılmalıdır.
Sermaye500 000,00
A ortak250 000,00
B ortak250 000,00
Çekilebilecek Sermaye payı : 250 000,00 X % 40 = 100 000,00 TL
----------------------------/----------------------------
Sermaye Azaltımı payı............... 100 000,00
Ortak A
102......................100 000,00
------------------------------/---------------------------
Size sorarım:
Bu Türkiyedeki anlayış ile paralel bir ihtiyaç mı değil mi.
Şirkette Sermaye arttırımı MÜmkün,Sermaye olarak konmayan fakat Şirketin kullamına sunulan fonlamalar mümkün iken Nasıl Sermaye azaltımı mümkün ise bunun zamana yayılacağı bir disiplinli çözümde mümkün
olmalıdır.
Bu MÜteşebbise verilecek bir haktan öte bir saygıdır.
Bu konunun ham fikirlerini aktarmaya çalıştım.
Bunu geliştirmek durumunda olursak Yeni TTK daki çok tartışmanın önünü keseriz.
Buyrun bu konuyu tartışmaya.
sn yüksekkaya,
şirket daha dogru ifade ile sermaye şirketi birden fazla kişinin sermayesini birleştirerek oluşturulduğu bir iş tipidir. Yani bir ortaklıktık. herkesin sorumluluğu sermayesi oranındadır mekanizmanın tamamı bunun üzerine kurulmuştur.
Bu yapıdan ortaklara koy çek hakkı verilir ve koyup çekildikçe ortaklar arası denge ve buna bağlı olarak sorumluluk takibi imkansızlaşır. Örneğin % 50 hissesinin yüzde kırkını yani % 20 hissesine isabet eden sermayesini nakit çekebilir hale gelir ise ortaklar arası sermaye dengesi her gün bozulur.
Buna bağlı olarak şirketin karar mekanizması kitlenir, buna bağlı olarak şirketin sahiplik sistemi takip edilemez bir hale gelir, ve hepsinden önemlisi sorumluluk kavramı yok. olur.
Bu şirkete mal satan bu şirketten mal alan kredi alan vb ilişkili kişiler böyle bir yapıda güvence sağlayamazlar,
uzun lafın kısası şirket yapısının tamamı konulan sermaye üzerine kurulmuştur. bu sebeple hareketli bir yapıya dönüşemez.
müteşebbis bir kişi derseniz (tek kişilik şirket) onun modeli farklıdır. belki onda bu yol kullanılabilir gibi duruyor. ama sorumluluğun konulan sermaye kadar olması üzerine modellenmiş bir sermaye şirketinde bu model eşyanın tabiatına aykırıdır. ve imkansızdır.
Sermaye şirketleri alacaklılara karşı sahip olduğu varlıkları ile sorumlu.
Şirketin ortaktan olan alacağı bir varlıkmıdır?
Alacaklıların şirketin ortağına haciz göndermesi sermaye şirketi kavramına uygunmudur.
Futbol oynayalım ama ellede gol atılabilsin. Mümkünmüdür?
Mümkündür, ama oyunun adı Futbol olmaz.
Edited by: meco
meco Nickli Üyeden Alıntı
Para çekmek ile borç almak aynı şeyler değil galiba.
Borç almak ile dolaylı yoldan sermaye geri çekmek arasındaki çizgi ne?
Yanlış anlama bilmediğimden soruyorum.
Sn.cengio,
Hayırlı günler dilerim.
Bize TTK ile ilgili mevzuattan aktarımda bulunmaktasınız.Tamamı sizin içinde benim içinde doğrudur.
Yeni TTK ile "şirketten ortağa borç veremezsiniz " verirseniz cezası vardır.da doğrudur.
Ben yazımda doğruları tartıştırmaya çalışmıyorum.İlk örneğe nasıl başladık hatırlayalım.
İki ortaklı LTD ( İki kardeş)
Bunlar istediği zaman karar alıp sermaye artırır mı/artırabilirmi.
Evet dediğinizin farkındayım.(Burada mevzuat gereği işlemlerin yapıldığından söz etmemize gerek yok.)
Peki istedikleri zaman karar alıp sermaye azaltabilir mi/azaltabilirler mi.( Limited şirketlerde sermaye arttırılması veya azaltılması gibi konular ortaklar kurulu kararının alınması ile ilgilidir. [1] Konuyla ilgili TTK’nun 396 ila 398. maddelerine göre işlem yapılabilmektedir.
Bknz.https://www.muhasebetr.com/yazarlari...aalpaslan/021/
Tam bu noktada sizin eleştirilerinize zemin oluşturacak fikirde ayrışmamız var.
Amacımız çözüm ise,yukarıdaki fikirlerin tartışılması ve belki bir çözümü davet edebilir.
Buyrun bu açıdan bakalım.
"şirket sorumluluğu açısından ortağın para çekmesi sorun değildir. koyduğu sermayeyi geri çekmesi sorundur"demektesiniz.Bana göre disiplin içinde olmak (kanuni düzenleme)şartı ile ikiside sorun değildir ve olmamalıdır.
Bir Sermayedar bir şirkete sermaye koyunca esir olmamalı onunda hakları vardır veya olabilmeli.
Olaya burdan bakalım.Yeni TTK azlık haklarında nasıl çözüm üretebiliyor ise ortağın ihtiyacı durumunda Karar ve disiplin dahilinde çözüm bulabilmelidir.
Futbol müsabakasında zaman zaman kurallar değişir.Değişim öncesi normal olan değişim sonrası anormal veya tam tersi olabilir.
İŞte bu sebepten tabu yapma değil tabuları disiplin içinde yıkmayıda becermeliyiz.Her para çekiş olayının altında kötü düşünce ve eylem aramamalıyız.
Sn.meco,
Hayırlı günler dilerim.
Şirketten ortağın Para çekmesi ile borç alması aynı şeydir.Şayet ortak şirketten çektiği parayı örneğin iş avansı için çekmiş ise hesabı farklıdır.O zaman para çekildi veya borç verildi deme yerine iş avansı verildi deriz.
Burada Türkiyenin gerçeğini öne alırsak daha sınırlı düşünür ve yazarız.
Akademik olarak tabi ki Şirketin tarifi ve işleyişi malumdur.Orada şirketin sermayesinden bahsederken ortakların koyduğu sermaye payı deriz.Fakat fiiliyattaki anlayışda durum farklıdır.(Bunun doğru olduğunu söylemiyorum.)Adama soruyorum.Geçimini nereden temin ediyorsun.Şirketim var ya.Şu kadar TL kar ettik.Allah bereket versin işler çok iyi.Oradan geçiniyoruz.Peki kardeşim kar dağıttınız mı.Ya onu Muhasebecide söyledi ama ayrıca çok vergi ödeyecekmişiz.Sonrası.Tısss.
Gelin bu yanlış duruma neşter atalım.Bu insanlar şirketten para almaya yanlış olmasına rağmen devam edecekler.Bunun için ya Kar dağıtımı mecburi hale gelsin(içinde avans kar dağıtımınıda içersin.)Yada başka disiplinli yolları yapalım.Şimdi bana diyenler olacak ki yapma kardeşim,yaptırma kardeşim.
Bende diyorum ki bu olay gerçekleştikten sonra bize geliyor.Parayı geri koy desen de işe yaramıyor.O zaman TDHP göre kayıt atmaktan başka çare kalmıyor.
Sn.meco yanlış anlamıyorum.Ortak dertlerimizi masaya yatırarak tartışmaya açıyorum.Yazılan tüm mevzuatı sizinde bildiğinize ve uyguladığınıza eminim.
Biz bunların değişmesini nasıl sağlarızı bu alanlarda tartışmak zorundayız.Bilin ki bunlar kayde değer şekilde okunuyor ve dikkate alınıyor.
Umarım yeterlidir.
sayın yüksekkaya konudaki yazılanları ve sizin yazdıklarınızı okudum ve kısaca siz şunu diyorsunuz müteşebbisin hakkını koruyalım ama bu müteşebbis sermaye şirketinin ortağı olsada esasında sahibidir ve sermaye şirketini kollektif şirket gibi yönetsin diyorsunuz bence kısaca ve bize uygun olan budur mevcut duruma göre diyorsunuz ama buna imkan varmı ve bu tüm terimlerin içini boşaltmak değilmi,şahıs şirketi,sermaye şirketi,müteşebbis kişi,sınırlı sorumluluk,sınırsız sorumluluk gibi kavramların içini boşaltmak değilmi veya yeni bir tanımlama değilmi ve bu gerçekten olurmu ve gerçekten enterasan ama şuna katılıyorum bizim ülkemizde malesef durum bu ve ne yapalım diyorsunuz ve buna katılıyorum ama eski eskide kalmalı ve sürekli yenilenme ve aktif kalma artık her kesim için geçerlidir,herkes artık kafasını değiştirmeli ve yeni duruma direnmemelidir ve uyum sağlamaya çalışmalıdır ama tabi burda bir geçiş olabilir bu uyum sürecinde,kolay gelsin.
Hüseyin GÖCEN/Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
'' Yaradılanı Severiz Yaradandan Ötürü''
Yetkileriniz
Alıntı ile Cevapla