TTK,Ticari-mali kar ve kanuni haklar

Aynı fikirdeyiz,
zaman ilaçtır,
ancak şu an bu sistemi 10-12 yılda yazan ekip hemen olmalı,
istisnasız hemen uygulanmalı dedikçe,
daha bizim müşterilerimiz hatta pekçok meslektaşımız bu dayatmanın ne derece önemli sorunlar yaratacağını görmese de bizler gibi olayın ciddiyetinin farkında olanları tedirgin ediyorlar,
zaman içinde uyma şansı olmayanlar şahıs firmalarına , kollektif şirketlere dönecek, uyabilecekler kademe kademe uyum sağlayacak ve sonunda çok da memnun olacaklar yeni durumlarından,
bizlerde makul eğitim , uygulama, deneme yanılma ve sınanma dönemlerini takiben bizle çalışan arkadaşlarımızı, müşterilerimizin bünyesindeki ön muhasebe ekiplerini eğitecek uyum sağlayacağız.
Aramızdan o medeni cesareti gösterebilenler bağımsız denetim eğitimlerine katılacaklar, pekçoğu başarılı olacak ve uyumlu çalışacağımız denetim kadroları oluşacak,
bu süreçte gerek basel kriterleri, gerekse ifrsler dolayısı ile tfrs ler değişimler yaşayacak,
ab nin akıbeti netleşecek.
Hemen şimdi olacak, olmalı yoksa şu olur bu olur diyenlerle anlaşamıyoruz.

[DUMANLI]

Karaya oturtulmuş sandalda elimize tutturulan küreği çekiyoruz habire,
ki bizim bu kürek sallamaya zaten habire değişen
vergi
sosyal güvenlik
teşvik
sistemlerinden dolayı mecalimiz kalmamış,
1/2 tevkifat oranı 5/10 olmuş doğrumu diye sorabiliyor bir meslektaşım.

Sayın Ali İsmet Bey

Nasrettin hoca nın " Hırsızın hiç mi kabahati yok "demesi gibi 1/2 ile 5/10 un farklı birşey olduğunu sananların bu durumu sadece yorgunluktan ve mevzuat kargaşasından olmasa gerek. Galiba dün siz yazmıştınız Bilanço defterine geçtim diyen s.meslek mensubunun, SMM ni çoğaltarak karı düşürebilirmiyim diye bu foruma açıkçasoru soran etik değerlerden yoksunmeslek mensubunun, kira stopajını net üzerinden beyan edip ödeten .. v.s. meslek mensuplarının bu durumları sadece dalgınlıktan ve yorgunluktan değil galiba.

Bu ülkenin genel olarak, bumesleğinde özel olarak bence eğitim sorunu var. Şimdi konu başka yerlere çekilmesin eskileri karıştırmak istemiyorum ama konu haliyle aynı yere geliyor. Bu mesleğe girenlerin matematik ve meslek bilgileri % 5 ile % 80 arasında değişmektedir. dünyada bir başka meslek dalı var mıdır ki bilgi seviyesinde bu kadar açı olabilsin.

Gayet tabiki mesleğe başlarken herkesin bilgisi aynı olamaz ama bu oran en azından % 40-% 80 seviyelerinde olmalı ki bu abesle iştigal sorular gündeme gelmesin.

Yıllar önce iş başvurusunda bulunan birine " 140 TL ye % 40 kar ile satılan malın maliyeti nedir " diye sorduğumda cevap alamamıştım. Farkındaysanız örnek rakamları da özellikle seçtim kolay olsun diye. Maalesef yıllar önce ortaokul seviyesinde herkesin kolaylıkla bildiği basit oran ve yüzde konularını bugünün gençlerinin çoğubilemiyor. Şimdi bilg. var gerek var mı artık kafayla elle işlem yapılmıyor denebilir bence çok gerek var. Ben matematiği iyi olan kişinin her işi iyi kavrayacağına iyi analiz edeceğine, iyi iş organizasyonu yapacağına inanmış denemiş görmüş durumdayım. Teknoloji geliştikçe gençlerin elinde en ilerisinden cep. tel. laptop v.s. ile 7/24 oynamaktan kusura bakmasınlar beyinleri uyuşmuş durumda. O nedenle bugün ülkemizde 8 milyon işsiz olmasına rağmen sorun bakalım müşterilerinize aradıkları elemanı bulabiliyorlar mı.. bence bulamıyorlar.

Netice önce eğitim, eğitim , eğitim... diye düşünüyorum.Edited by: DUMANLI

[YELİZ CEYHUN]

Sayın DUMANLI kredi sözleşmesinde böyle bir durum yokmuş, kredi sözleşmeleri ve imzalatılan diğer belgelerin fotokopisi var , bankada biliyor gerçeği ipotekleri çözmeleri gerektiğini, ama hukuksuz bir şekilde işi yokuşa sürmek için bunu yapıyor , şimdi bankayla davalık bu konu.

Bir gerçek ve bir de acı gerçek:
"Ben matematiği iyi olan kişinin her işi iyi kavrayacağına iyi analiz
edeceğine, iyi iş organizasyonu yapacağına inanmış denemiş görmüş
durumdayım. Teknoloji geliştikçe gençlerin elinde en ilerisinden cep.
tel. laptop v.s. ile 7/24 oynamaktan kusura bakmasınlar beyinleri
uyuşmuş durumda. O nedenle bugün ülkemizde 8 milyon işsiz olmasına
rağmen sorun bakalım müşterilerinize aradıkları elemanı bulabiliyorlar
mı.. bence bulamıyorlar."
Sayın Dumanlı sizinle bir konuda daha aynı fikirde olduğumuzun ifadesidir şu yazdıklarınız, bende karşımdaki ben matematik bölümünden mezunum, ben matematik öğretmeniyim, öğrenciyim dediğinde farklı bakar farklı konuşurum onunla, matematik mantıkla bağlantılıdır, matematiği özümsemiş olan kolay kolay yanlış yapmaz, yanlış karar almaz, çabuk kavrar doğru kavrar ve acı gerçek ne yazıkki çok yoktur matematiği sağlam olan toplumumuzda, son sınav sonuçlarına bakınca içim daraldı 700 binden fazla idi matematikten sıfır alan..... ve daha da acısı ana dili türkçeden en fazla 4 soru yapanda bunun 2 katından fazla , utanç verici sonuçlar, benim sınavla ilgim yok ama ben bu ülkede vatandaşım diye utanıyorum.
(şimdi laf işiteceğiz yine "burası mesleki bilgi alış verişi yeri varsa mesleki bilgin onu ver yoksa böyle laga luga yapacaksan başka kapıya" diye, artık hatamız varsa affola)

[hadisat]

sayın ali bey gene bize laf vurdurmuşsunuz ama bu son sözleriniz aksine tam meselenin göbeğine oturan söylenmesi gereken sözler bu sözler tepki almaz aksine iltifat alır,kolay gelsin.

[MURAT AVCI]

Bir gerçek ve bir de acı gerçek:
"Ben matematiği iyi olan kişinin her işi iyi kavrayacağına iyi analiz
edeceğine, iyi iş organizasyonu yapacağına inanmış denemiş görmüş
durumdayım. Teknoloji geliştikçe gençlerin elinde en ilerisinden cep.
tel. laptop v.s. ile 7/24 oynamaktan kusura bakmasınlar beyinleri
uyuşmuş durumda. O nedenle bugün ülkemizde 8 milyon işsiz olmasına
rağmen sorun bakalım müşterilerinize aradıkları elemanı bulabiliyorlar
mı.. bence bulamıyorlar."
Sayın Dumanlı sizinle bir konuda daha aynı fikirde olduğumuzun ifadesidir şu yazdıklarınız, bende karşımdaki ben matematik bölümünden mezunum, ben matematik öğretmeniyim, öğrenciyim dediğinde farklı bakar farklı konuşurum onunla, matematik mantıkla bağlantılıdır, matematiği özümsemiş olan kolay kolay yanlış yapmaz, yanlış karar almaz, çabuk kavrar doğru kavrar ve acı gerçek ne yazıkki çok yoktur matematiği sağlam olan toplumumuzda, son sınav sonuçlarına bakınca içim daraldı 700 binden fazla idi matematikten sıfır alan..... ve daha da acısı ana dili türkçeden en fazla 4 soru yapanda bunun 2 katından fazla , utanç verici sonuçlar, benim sınavla ilgim yok ama ben bu ülkede vatandaşım diye utanıyorum.
(şimdi laf işiteceğiz yine "burası mesleki bilgi alış verişi yeri varsa mesleki bilgin onu ver yoksa böyle laga luga yapacaksan başka kapıya" diye, artık hatamız varsa affola)

Tespitinizde haklısınız.Bunun sorumlusu kim diye sorsan hemen çocuklar ders çalışmıyor olur. Toplum olarak milletiyle devletiyle sorumsuzluğumuzun sorumlusuyuz aslında. Tatil köylerinde farketmişseniz yabancı milletlerin özellikle de batı milletlerinin çocukları yemeğini kendisi alır kendisi yer sonrada tablotunu kendisi kaldırır. Bizde çocuk teyze hala dayı üçgeninde ekmek elden su gölden hesabı büyütülür. Sonrada üniversiteye başka memlekete gittimi sudan çıkmış balığa döner. Suçlu yine çocuk olur. Bu böyledir istediğiniz kanunu çıkarın isterseniz 5+5+5 olsun bizim kültürümüz bu olmuş bazı yönleri yanlış ama olmuş işte.Millet olarak bir konudaki yeterliliğimiz hep diploma,lisans,belge gibi unsurlarla ölçüldüğü için olayın özüne değil kabuğuna baktığımız için bu sonuçları almamız doğaldır diyorum sayın tekin. Çünkü biz eğitimi almış olmak için hava atmak için alıyoruz öğrenmek,tecrübe edinmek için değil.
Saygılarımla.

[hadisat]

Murat kardeş aynen altına imzamı atıyorum çok güzel izah etmişsin ve ali beyin güzel yazısını bu şekilde tamamlamışsın,ama bununda artık ağır ağır değiştiğini görüyoruz dahada göreceğiz ve bilgi toplumu ve bilgili olmak artık çok revaçta olacak her kesim için ve ilerde dünyayı ekonomistler yönetecek bugünkü gibi veya eskisi gibi hukukçular ve siyaset bilimciler değil ve bunlarıda yaşayıp göreceğiz,zaman her şeyin ilacıdır,kolay gelsin.

[DUMANLI]

Bir gerçek ve bir de acı gerçek:
"Ben matematiği iyi olan kişinin her işi iyi kavrayacağına iyi analiz edeceğine, iyi iş organizasyonu yapacağına inanmış denemiş görmüş durumdayım. Teknoloji geliştikçe gençlerin elinde en ilerisinden cep. tel. laptop v.s. ile 7/24 oynamaktan kusura bakmasınlar beyinleri uyuşmuş durumda. O nedenle bugün ülkemizde 8 milyon işsiz olmasına rağmen sorun bakalım müşterilerinize aradıkları elemanı bulabiliyorlar mı.. bence bulamıyorlar."
Sayın Dumanlı sizinle bir konuda daha aynı fikirde olduğumuzun ifadesidir şu yazdıklarınız, bende karşımdaki ben matematik bölümünden mezunum, ben matematik öğretmeniyim, öğrenciyim dediğinde farklı bakar farklı konuşurum onunla, matematik mantıkla bağlantılıdır, matematiği özümsemiş olan kolay kolay yanlış yapmaz, yanlış karar almaz, çabuk kavrar doğru kavrar ve acı gerçek ne yazıkki çok yoktur matematiği sağlam olan toplumumuzda, son sınav sonuçlarına bakınca içim daraldı 700 binden fazla idi matematikten sıfır alan..... ve daha da acısı ana dili türkçeden en fazla 4 soru yapanda bunun 2 katından fazla , utanç verici sonuçlar, benim sınavla ilgim yok ama ben bu ülkede vatandaşım diye utanıyorum.
(şimdi laf işiteceğiz yine "burası mesleki bilgi alış verişi yeri varsa mesleki bilgin onu ver yoksa böyle laga luga yapacaksan başka kapıya" diye, artık hatamız varsa affola)

Sn.Ali İsmet Bey

Gerçekten günceli çok güzel yakalamışsınız teşekkür ederim. AdıÖSS mi YGS mi ÖYS mi bu ad değişikliği dahiinsanları ve gençleri yeterince strese sokuyor. Bilgi ve birikim için değil de sınav kazandırmaya odaklı eğitim sistemi ile yozlaşan değerler harmanlanınca bahsettiğiniz sıfırlı sonuçlar ortaya çıkmaktadır maalesef. İnsanın içinin daralması çok normal.

Tabi sadece matematikbölümü öğrencilerinin matematiği iyi olacak diye bir genelleme de yapamayız. Her meslekte her bölümde matematik ve muhakeme algısı kuvvetli insanlar bulunabilir.

Yine maalesef bugün lise bitene kadar öğrenilmesi veya öğretilmesi gerekli temel bilim konuları ile insanlara yüksek eğitime devam etmemesi durumunda dahi günlük ihtiyaçları için gerekli küçücük sosyal ve beşeri bilgilerle dahi donatılamıyorlar.

O nedenle insanlar herhangi bir kuruma iki satırlık bir dilekçe verip hakkını aramasını dahi bilmiyor, hasbelkader dilekçe yazsa bile oraya atacağı tarihi dahi bilemiyor hangi ayda yaşadığını, hangi problemi için hangi kuruma gitmesi gerektiğini bilmeyen insanların bulunduğu topluluklar ve mesleki örgütler ne kadar başarılı olmayı hak ediyorsa biz de o kadar başarılı olabileceğiz galiba...Edited by: DUMANLI

Kanunun ilgili maddesi şöyle:

MADDE 358- (1) İştirak taahhüdünden doğan borç hariç, pay sahipleri şirkete borçlanamaz. Meğerki, borç, şirketle, şirketin işletme konusu ve pay sahibinin işletmesi gereği olarak yapılmış bulunan bir işlemden doğmuş olsun ve emsalleriyle aynı veya benzer şartlara tabi tutulsun.

Şirket ortaklarının şirketten borç almaları tamamen yasaklanmış bir husus değildir. Ancak madde, açıklamaya muhtaç. Şöyle ki:

- Pay sahiplerinin işletmesi gereği olarak yapılmış bir işlem nedir?
- "Emsalleriyle aynı veya benzer şart" ifadesindeki emsal "başka bir yerden alınmış olsaydı uygulanacak şartlar mıdır?" yoksa buradaki emsalden kasıt diğer ortaklar mıdır?

Ben "meğerki" den sonrasını anlayamıyorum...

Şirketle ilgili bir işlemin yapılması için ortak şirkete borçlanabilir, yani şirketin kasasından yada banka hesabından para alabilir, ancak yapılacak işin niteliğine göre mantıklı bir tutar ise bu borç kabul edilir.
Şimdi örnek verelim: Şirket fuara katılacak, fuara katılmak için başvuru işlemleri yapılacak, ortak bunun için şirketin parasını üstüne alabilir, fuara katılım harcaması diyelim 1000TL olsun ortak 1500 TL çekmiş ve işlem tamamlandıktan sonra üstünü getirip teslim etmişse tamam ama fuar için diye ortağa 25000TL çıkılmış, 1000TL lik makbuz kayda geçmiş ve aradan 6 ay geçtikten sonra ortak 24000TL yi geri getirmişse sorun var demektir.