<h1>Yeni Türk Ticaret Kanunu Şirketlerimize Neler Getirdi (3.Bölüm) </h1>





Yazar: Nevzat Erdağ | Kategori: Mali Hukuk |




<div style=":left">Yeni TTK Şirketlerimize Neler Getirdi (2.Bölüm)</div>

isimli makalenin devamıdır.



<h2>Türk Ticaret Kanununun Şirket Kuruluşuna İlişkin Değişiklikler</h2>


Anonim şirketlerde en az 5 kurucu ortağın mevcudiyeti aranmaktadır.
Söz konusu sayı sınırının sağlanması için çoğunlukla ortaklık yapısında
gerçekte olmayan kişilerin görünüşte ortak yapılması, başkaca sorunlara
yol açmaktadır. Sayının beşin altına düşmesi halinde ise şirketin feshi
veya infisahı söz konusu olduğundan beş kurucu ortak kuralından
vazgeçmenin şirketlerin gelecekleri acısından daha faydalı olduğuna
karar verilmiştir. Söz konusu Yeni TTK’nin düzenlemesine göre bir anonim
şirket tek kişi tarafından başkaca bir ortağa gereksinim duymaksızın
kurulabileceği gibi sonradan da bu durumun ticaret siciline tescili
kaydıyla tek kişilik hale gelebilecektir. Bu sayede mevcut sayı kuralına
uyularak kurulan şirketlerin sonradan tek ortağa düşmesi halinde
şirketin fesih tehlikesi ile karşılaşma olasılığı ortadan
kaldırılmıştır. (Madde 338)





Yine Mevcut düzenlemede bir limitet şirketin kurulması için gerekli
olan en az iki kişi olma asgari sınırı kaldırılmıştır. Yeni düzenleme
ile tek kişilik limitet şirketlerin kurulması mümkün hale gelmiştir.
Yeni düzenlemeye göre; tek kişilik limitet şirket kurulması ya da
sonradan ortak sayısının bire inmesi halinde bu durumunda keyfiyetin 7
gün içinde bağlı bulunduğu ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi
gerekecektir. Söz konusu düzenlemenin 3. Kişi alacaklıları koruyacağı
öngörülmektedir.(Madde 574)





Yeni TTK’de limitet şirket için aranan asgari sermaye 5.000 TL’den
10.000 TL’ye çıkarılmıştır. Mevcut düzenlemede yer alan sermayenin
taksitle ödenmesine ilişkin hüküm ve buna bağlı olarak temerrüt
hükümleri ortadan kaldırılmıştır. Bu sayede söz konusu payın bir defada
ödenmesi öngörülmüştür. Öte yandan, esas sermaye payının nama yazılı
senede bağlanması da mümkün hale gelmektedir. (Madde 580)





Yeni TTK hükmüne göre anonim şirket için aranan asgari sermaye için ikili bir sistem getirilmiştir.





Buna göre; esas sermaye en az 50.000 TL olmalıdır. Halka acık olmayan
ancak kayıtlı sermayeyi kabul etmiş bulunan anonim şirketler de ise
100.000 TL olmalıdır. Bunun yanında; mevcut kanunda “esas sermaye”
olarak bahsedilen kavramın yeni TTK’de “başlangıç sermayesi” olarak
düzenlendiğini ve yeni düzenleme ile Sermaye Piyasası Hukuku ile
paralellik sağlandığını söyleyebiliriz. (Madde 332)





Yeni TTK, sermaye koyma borcu hakkında küçük ama önemli bazı
değişiklikler getirmektedir. Söz konusu düzenlemenin teknolojik
gelişmeleri dikkate aldığından bahsedebiliriz. Yeni TTK’nin 127. maddesi
hükmü; devredilebilir elektronik ortamların, alanların, adların ve
işaretlerin de ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını mümkün
kılmaktadır. Ayrıca taşınmazların sermaye olarak konulması sırasında
bugün sıkça karşılaşılan şirket adına tescillerinin ihmal edilmesi veya
kasten yapılmaması sorununa ilişkin olarak yeni bir düzenleme
getirilmektedir.





Zira mevcut düzende taşınmazların şirkete sermaye olarak konulmasına
karşın halen eski maliklerinin üzerinde kalması hukuk güvenliğini
sarsmakta ve şirket sermayesini tehlikeye sokmaktaydı. Bunu önlemek
için, taşınmazların ve diğer ayni hakların, tapu kütüğünde; markalar,
patentler, tasarımlar gibi hakların da kendilerine has sicillerde,
şirket adına tescil edilmeleri için, buna ilişkin bildirimin, ilgili
sicil müdürlüklerine veya sorumlularına ticaret sicili müdürlüğünce
resen ve hemen yapılması zorunluluğu getirilmektedir. Ayrıca şirkete
ayni olarak konulan sermayelerin üzerinde tedbir, rehin ve benzeri
sınırlayıcı hakların bulunmaması zorunluluğu öngörülmektedir. Bu sayede
şirket sermayesinin korunması ve güvenliğinin sağlanması mümkün
olacaktır.





Yeni TTK’de şirket sözleşmesinde bulunması gereken kayıtlar
bakımından ikili bir ayrım mevcuttur. Buna göre esas sözleşmede, zorunlu
kayıtlar ve şirket sözleşmesinde öngörülmeleri şartıyla bağlayıcı olan
kayıtlar başlıkları altında ikili bir düzenleme yapılmıştır. Yeni
TTK’nin 577. Maddesinde düzenlenen bu ikinci ayrımın yeni düzenlendiğini
ve yeni bir sistemin öngörülerek yapıldığından bahsedebiliriz. Bu yeni
sistem, şirket sözleşmelerinin bilinçli bir şekilde hazırlanması
gereğini ortaya çıkarmaktadır. Limitet şirketin idaresinde görev alacak
müdürlerin hukuki ve cezai sorumlulukları ile ilgili olarak yeni
TTK’nin anonim şirketler ile ilgili bölümüne atıf yapıldığı
görülmektedir.





Hükme göre; limitet şirket müdürleri ile anonim şirketlerin Yönetim
Kurulu üyelerine hukuki ve cezai sorumluluk bahsinde aynı hükümlerin
uygulanacağı öngörülmüştür. Ayrıca mevcut kanunda olmayan yeni bir
hükümle müdürlerin devredilmez ve vazgeçilmez görevleri sınırlı sayıda
sayılmış ve bu sayede müdürlerin yetki sınırları açıkça ortaya
konmuştur. (Madde 623), (Madde 625)





İstanbul


Aksi şirket sözleşmesinde öngörülmediği takdirde, şirket sözleşmesi,
esas sermayenin üçte ikisini temsil eden ortakların kararıyla
değiştirilebilir. Şirket sözleşmesinde


Yapılan her değişiklik tescil ve ilan edilir. (Madde 589)


Yeni TTK ise, farklı sözleşme değişiklikleri için 4 farklı nisap öngörmüştür.


Buna göre,


Oybirliği gerektiren konular; bilanço zararlarının kapatılması için
yüküm ve ikinci yüküm koyan kararlar, şirket merkezinin yurtdışına
taşınmasına ilişkin kararlar, (Madde 421/2)





Esas sermayenin en az % 75’inin olumlu oyunu gerektiren konular;
şirketin işletme konusunun tamamen değiştirilmesi, imtiyazlı pay
oluşturulması, nama yazılı paylarının devrinin sınırlandırılması, (Madde
421/3)





Esas sermayenin en az % 50’sinin olumlu oyunu gerektiren konular;
esas sözleşmede her turlu değişikliğe ilişkin kararlar, nevi değiştirme,
birleşme ve bölünmeye ilişkin kararlar, (Madde 421/1)





Esas sermayenin en az % 60’ının olumlu oyunu gerektiren konular;





Yeni pay alma hakkının kaldırılması ya da sınırlandırılmasına ilişkin
kararlar, (Madde 461) Pay senetleri menkul kıymet borsasında işlem
gören şirketlerde; olağan toplantı ve karar yeter sayıları için
sermayenin en az dörtte birinin hazır olması ve mevcut oyların çoğunluğu
ile karar verilmesi gerekmektedir. (Madde 418)





Genel kurulun çağrısız bir şekilde toplanması konusunda Yeni TTK
herhangi bir yenilik getirmemekle birlikte, toplantının geçerliliği
konusunda tartışılan bir noktaya açıklık getirilmiştir. Buna göre,
toplantıda alınan kararların geçerli olabilmesi için yüzde yüz katılımın
devamı gerekmektedir. Kısaca bir pay sahibinin toplantıyı terk etmesi
durumunda çağrısız Genel Kurulun karar alabilmesi mümkün olmayacaktır.
Zira çağrısız Genel Kurulun karar alabilme ehliyeti, tüm toplantı
suresince aranmaktadır. Bununla birlikte gündeme bağlılık ilkesinin
amacına uygun olarak; çağrısız Genel Kurulda gündeme oybirliği ile madde
eklenebileceği kabul edilmektedir. Aksinin sözleşme ile düzenlenmesi
ise düşünülemez. (Madde 416)





Yeni TTK ile Genel Kurulun online ortamda yapılması imkânı
getirilmektedir. Genel Kurulun online ortamda yapılması sırasında
katılım ve oy kullanma işlemleri yine online ortamda gerçekleşecektir.
Üyelerin bir kısmının fiziki olarak hazır bulunması durumunda, karma
sistem uygulanıp diğer kısım üyeler elektronik ortamda oy
kullanabileceklerdir. (Madde 1527 / 5)





Şirketlerin halka arzı ile ilgili getirilen yeni düzenleme:
Sermayenin bir kısmının nakit karşılığı taahhüt edilip şirketin
kurulmasından itibaren 2 ay içinde halka arzı mümkün hale gelecektir.





Kuruluşla ilgili istenen belgeler mevcut düzenlemeden farklı olarak
açıkça belirtilmiş ve esas sözleşmede bulunması gereken kayıtlar ile
esas sözleşmenin tescili konusunda özel hükümler getirilmiştir.





Pay bedellerinin tamamının 24 ay içinde ödenmesi zorunluluğu
getirilerek, esas sermayenin ödenmeme ihtimali ortadan kaldırılmıştır.
Pay bedellerinin ödenmemesi durumunda şirket menfaatlerinin tehlikeye
düşmesi gerekçesiyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na fesih davası açma
hakkı verilmiştir.(Madde 335), (Madde 336)



<h2>Yeni Türk Ticaret Kanununda Şirket Yönetim Kurulu, Ortakları İle İlgili Değişiklikler</h2>


Şirketlerin Yönetim Kurullarına ilişkin getirilen yeni düzenlemenin
mevcut yapıdan oldukça farklı olduğu söylenebilir. Yeni TTK’nin
getirdiği yenilikleri şu şekilde sıralayabiliriz;





Tek kişi ortaklı Anonim şirket düzenlemesine paralel olarak tek kişilik Yönetim Kurulu oluşumu mümkün kılınmıştır.





Yönetim Kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğu yeni TTK ile
kaldırılmış ve bu sayede Yönetim Kurulu üyelerinin daha uzman ve
profesyonel kişilerden oluşması imkânı tanınmıştır.





Yönetim Kurulu üyelerinin sadece gerçek kişi değil, tüzel kişi olması
imkânı da getirilmiştir. Buna göre; tüzel kişilerin belirleyecekleri
bir temsilci ile şirket Yönetim





Kurulunda söz sahibi olabilmesi imkânı getirilmiştir.





İşlem kolaylığını sağlamak için, Yönetim Kurulu üyelerinden en az
birinin Türkiye’de ikamet etmesi ve Türk vatandaşı olması zorunluluğu
getirilmiştir.





Yeni TTK uyarınca; Yönetim Kurulu toplantılarını kolaylaştırmak
amacıyla toplantıların elektronik ortamda yapılabilmesi imkânı
getirilmiştir.





Yeni TTK ile Yönetim Kurulunun sorumluluğuna ilişkin olarak Yönetim Kurulu Üyesinin kusuru oranında sorumlu olması şeklindedir.





Ayrıca şirket Yönetim Kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek
öğrenim görme zorunluluğu getirilerek yönetimin profesyonelleşmesi
amaçlanmıştır. Ancak bu kural tek üyeli yönetim kurullarında
uygulanmayacaktır.(Madde 359)





Tüzel kişiler Yönetim Kurulu üyesi olarak seçilebilecek ve
belirleyecekleri bir temsilci ile şirketin Yönetim Kurulunda söz sahibi
olabileceklerdir.





Yeni TTK’nin Yönetim Kurulu ile ilgili getirdiği düzenlemeler
incelendiğinde; profesyonel Yönetim Kuruluna gönderme yapıldığı,
şirketin yönetim fonksiyonunun daha da etkinleştirmek istendiği
görülmektedir. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde yıllardır
başarılı uygulamalarla gelişen profesyonel yönetici konseptinin, yeni
TTK ile ülkemizde de yaygınlaşacağı beklenmektedir.





Yönetim Kurulu organı, görünüşte bir organ olmaktan çıkarılmakta ve
işlevsel bir niteliğe kavuşmaktadır. Bu durum şirket hakkında alınacak
kararların daha şeffaf olmasını sağlayacaktır. Zira yeni TTK’nin Yönetim
Kurulu üyelerinin sorumluluğu konusunda getirdiği hukuki ve cezai
sorumluluk Kurulun daha etkin ve dikkatli çalışmasını sağlayacaktır.





Yeni TTK Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerini yaparken kusurlarıyla
şirkete verebilecekleri zararlarla ilgili olarak sigorta mekanizması
öngörmüştür. Getirilen





Bu mekanizma isteğe bağlıdır. Buna göre; şirket sermayesinin %25’ini
aşan bir bedelle sigorta ettirilmiş ve bu suretle şirket teminat altına
alınmışsa, bu husus halka açık şirketlerde SPK’nın ve ayrıca pay
senetleri borsada işlem görüyorsa borsanın bülteninde duyurulur ve
kurumsal yönetim ilkelerine uygunluk değerlendirmesinde dikkate alınır.
(Madde 361)





Hukuki ve cezai sorumluluk bakımından ise Yeni TTK’de Yönetim Kurulu
üyelerinin sorumluluğu konusu ayrı bir madde altında düzenlenmemiştir.
Bunun yerine





Ayrı bir bolümde “Hukuki ve Cezai Sorumluluk” başlıkları altında
torba bir hükümle düzenlemeye gidilmiştir. Yeni TTK ile Yönetim Kurulu
üyelerinin kanundan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediği
takdirde hukuki ve cezai sorumlulukları olacaktır. Cezai sorumlulukların
önemli bir kısmı ilk defa yeni TTK ile düzenlenmiştir. Cezai hükümler
incelendiğinde ilk defa adli para cezalarının düzenlendiği
görülmektedir. (Madde 562)





Ortakların şirkete borçlanması ve borca batıklık ile ilgili değişiklikler


Yeni TTK pay sahiplerinin şirkete borçlanmalarını engelleyecek bir
yasak getirmiştir. Yeni kanun, söz konusu düzenlemeye bir de istisna
getirmiştir. Hükme göre, anonim şirketlerde pay sahiplerinin şirkete
borçlanması yasak olmakla birlikte pay sahiplerinin, iştirak
taahhüdünden doğan borçları istisna sayılmıştır. Zira pay sahibinin, her
müşterisi gibi şirketten vadeli olarak mal alması mümkün görülmelidir.
Pay sahiplerinin bu istisna dışında şirkete borçlanmaları durumunda Yeni
TTK’de üç yüz günden beş yüz güne kadar adli para cezası
öngörülmüştür.(Madde 358), (Madde 562/5.c)





Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 324’ncu maddesinde düzenlenen sermaye
kaybı ve borca batıklık durumu düzenlenmiştir. Son yıllık bilançodan
sermaye ile yasal yedekler toplamının yarısının zararlar sonucu
karşılıksız kaldığının anlaşılması halinde, yönetim kurulu, genel kurulu
hemen toplantıya çağırmaya ve uygun gördüğü gerekli önlemleri genel
kurula sunmakla mükelleftir.





Yeni TTK’nin gerekçesinde yönetim kuruluna bu konuda önemli
sorumluluklar getirilmiştir. Hatta bu konuda bir rapor vermesi,
zararların sebeplerini göstermesi ve çözüm önerisi sunması gerekir, aksi
halde yönetim kurulu sorumlu olacaktır. İkinci fıkraya göre, son yıllık
bilançodan, zararlar sebebiyle sermaye ile yasal yedeklerin toplamının
üçte ikisinin karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, yönetim
kurulunun çağrısı üzerine genel kurul toplanır ve sermayenin üçte biri
ile yetinmeye veya sermayenin tamamlanmasına karar verir. Genel Kurul bu
iki karardan birini almamışsa anonim şirket sona erer.

Devamı; Yeni TTK Şirketlerimize neler getirdi ( 4.Bölüm) isimli makalede...