Toplam 10 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: 2012 yılnda İşletme Defteri tastik ettirebilecek m

  1. #1
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    04.Şubat.2005
    Nereden
    Sakarya
    Mesajlar
    1,425

    Vergi Konseyi’nce uzun bir süredir hazırlıkları yürütülen Vergi Usul Kanunu Taslağının son hali olmadığı anlaşılan metni geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansımıştır.

    Taslakta, Türk Ticaret Kanunu’na göre defter tutmak zorunda olanların, defter tutma yükümlülüğüne ilişkin düzenlemelere yer verilmemiştir.

    -Bu kapsamda olanlar, yeni TTK hükümleri çerçevesinde defter tutacaklar ve bu defter kayıtlarını esas alan mali tablo düzenleyeceklerdir.

    -Yasal defterlerini TTK’ya gör tutan mükellefler, vergi matrahının hesaplanmasına esas olmak üzere,“özel matrah bildirimi”başlıklı bir bildirim düzenleyeceklerdir.

    -TTK’nın kapsamı dışında olan vergi mükelleflerinden defter tutacak olanların tutacakları defterlere ilişkin düzenlemeler Taslakta yer almaktadır. Taslağa göre; esnaf, serbest meslek erbabı ve çiftçiler Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre defter tutacaklardır.

    - Taslakta, BSMV defteri ve damga vergisi defteri gibi defterlerin kaldırılması önerilmektedir.1


    Bu durumda VUK yıl sonuna kadar yasalaşır ve yürürlüğe girerse:

    -İşletme defteri tutulmayacak ve tastik ettirilmeyecektir.


    -Taslakta, yıpranma ve aşınmaya tabi olmayan binalara ait arsa ve arsa payının maliyet bedelinin, amortisman kapsamı dışına çıkartılması önerilmektedir.



    -Amortisman uygulamasında gün esasına geçilmektedir.



    -Hasılat yazılıp yazılmadığına bakılmaksızın, ticari faaliyetle ilgili bütün alacaklar için değersiz alacak yazma olanağı öngörülmektedir.



    -Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin şüpheli hale gelen alacakları için şüpheli alacak karşılığı ayrılması önerilmektedir.



    -Belirli bir yatırım süresi gerektiren varlıklarla ilgili finansman giderlerinin maliyet bedeline eklenerek yatırım dönemi sonrasında itfa edilmesi önerilmektedir.



    3. Cezalara İlişkin Düzenlemeler



    -Vergi cezaları taslakta; kaçakçılık, vergi kaybı cezası ve usulsüzlük cezası olarak yeniden sınıflandırılmıştır.



    -Mevcut Kanun’un 359. maddesinde sayılan fiillerle vergi kaybına yol açılması halinde, fiilin kaçakçılıkla cezasıyla cezalandırılması önerilmektedir. Bu durumda önerilen ceza, kayba uğrayan vergi tutarının üç katı olacaktır.



    -Mevcut vergi ziyaı cezası, ismi Türkçeleştirilerek, vergi kaybı cezası olarak yeniden tanımlanmaktadır. Ceza tutarında değişiklik önerilmemektedir.



    -Usulsüzlük fiillerinin bir kısmı suç olmaktan çıkartılmakta, ayrıca iki derece birleştirilerek, tek listeden oluşan usulsüzlük fiilleri sayılmaktadır. Bunun yanında usulsüzlük fiilleri için uygulanan ceza tablosu kaldırılmakta, bütün usulsüzlük fiilleri için tek ceza tutarı önerilmektedir.



    -4369 sayılı Kanun’la kaldırılan iştirak, teşvik ve yardım düzenlemeleri yeniden Vergi usul kanunu kapsamına taşınmaktadır.



    -Taslakta tekerrür düzenlemesi yeniden yapılmakta, tekerrür nedeniyle kesilen ceza için üst sınır getirilmektedir.



    4. Uzlaşma ve Pişmanlıkla İlgili Düzenlemeler



    -Taslakta pişmanlık ve uzlaşmanın kapsamı genişletilmektedir.



    -Beyan esasına dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın bütün vergilerin ve haksız iadelerin pişmanlık kapsamına alınması önerilmektedir. Bu çerçevede, kaçakçılık fiilini işleyenlerin de pişmanlıktan yararlanması olanaklı hale getirilmektedir.



    -Pişmanlıkla beyan halinde ödenmesi gereken gecikme zammının, günlük olarak hesaplanması önerilmektedir.



    -Taslakla uzlaşmanın da kapsamı yeniden düzenlenerek, her türlü vergi ve cezanın uzlaşma kapsamına alınması önerilmektedir. Bu çerçevede, kaçakçılık fiilini işleyenlerin de uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerinden yararlanması olanaklı hale getirilmekte, ancak uzlaşmanın gerçekleşmesinin ceza davalarına etkisinin olmayacağı belirtilmiştir.



    -Taslakla, pişmanlıkla verilen beyannamelerin ihtirazi kayıtla verilebilmesine ve bu beyanlar için de dava açılabilmesine olanak sağlayan bir düzenleme önerilmektedir.



    5. Takdir Komisyonlarına İlişkin Düzenlemeler



    Tasarıda;



    -Takdirkomisyonlarının matrah takdir yetkisinin kaldırılması,



    -Değeri düşen mallarla ilgili değerleme işlemlerinde bilirkişiden yararlanma olanağı,



    -Takdir komisyonlarının yetkilerinin resmi makamlarca yetkilendirilmiş bazı kurum ve kuruluşlarla paylaşımı,



    önerilmektedir.



    6. Diğer Düzenlemeler



    Taslakta;



    -Mükellef ve vergi sorumlularının varlığından alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni temsilcilerden alınmasının, bunların kasıt ve ihmaline bağlanması,



    -İkmalen ve re’sen vergi tarhına ilişkin iki maddenin birleştirilerek tek madde halinde düzenlenmesi,



    -İşlerliği kalmayan düzenlemelere ve (tahrir komisyonu ve tadilat komisyonu gibi) komisyonlara son verilmesi,



    -Emlak vergisine esas değerlere karşı mükelleflerce dava açılabilmesi,



    -Tarh zamanaşımı süresinin 3 yıl, kaçakçılık fiili nedeniyle işlenen suçlar için zamanaşımı süresinin ise 8 yıl olarak değiştirilmesi,



    -Sevk irsaliyesi ve yol denetimi uygulamasına son verilmesi,



    -Sorumlulara ve müteselsil sorumlulara dava açma ve uzlaşma yapma yetkisi verilmesi,



    önerilmektedir.


    1-Alıntı:https://www.vergiportali.com/Content...letinD&Id=3304



    UYARI:Yukarıda, Vergi Konseyi tarafından hazırlanan ancak kamuoyuna yansıdığı haliyle son hali olmadığı anlaşılan Taslak dikkate alınarak, dikkat çekici bazı konularla sınırlı olarak özet yapılmıştır. Mevcut Vergi Usul Kanunu’nun yürürlükte olduğu, Taslağın hukuki bir bağlayıcılığının olmadığı, Vergi Konseyinin nihai taslağının kısmen veya tamamen değişebileceği, Taslağın nihai halinin de hukuki bir bağlayıcılığının da olmayacağı dikkate alınmalıdır. Konuyla ilgili gelişmeler çerçevesinde gerekli bilgilendirmeler yapılacaktır.











  2. #2
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    14.Ekim.2008
    Nereden
    S.M.M.M.
    Mesajlar
    1,346


    Sayın Yüksekkaya;
    TTK. Defter tutma anlamında gerçek kişilerde yanlış hatırlamıyorsam bir tacir kelimesi geçiyordu. Maliye burada bunu yinede VUK. 177.maddesine göre bir ayırıma gidecek düşüncesindeyim. Hadlere göre bir ayırım olacaksa sıkıntı yok. Ancak VUK.177 maddesi gözardı edilecekse ARALIK ayında defter tastik ettirirken dediğiniz gibi İşletme Defteri değil, bütün mükellefleri Bilonço usulüne göre tastik ettireceğiz.

  3. #3
    Moderatör KAYALI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.Aralık.2005
    Nereden
    Turkiye
    Mesajlar
    2,345


    doğruluğu hakkında şüpheli olduğum taslaktan alıntıdır.
    TASLAK METİN 30/09/2011

    Defter tutma<?: prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" /><O:P></O:P>
    Madde 136- <O:P></O:P>
    (1) Aşağıda yazılı gerçek ve tüzel kişiler defter tutarlar. <O:P></O:P>
    <O:P></O:P>
    a) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanuna göre tacirler ile tacir sayılanlar,<O:P></O:P>
    <O:P></O:P>
    b) Esnaf,<O:P></O:P>
    <O:P></O:P>
    c) Serbest meslek erbabı,<O:P></O:P>
    <O:P></O:P>
    ç) Çiftçiler,<O:P></O:P>
    <O:P></O:P>
    d) Kooperatifler<O:P></O:P>
    <O:P></O:P>
    e) Adi şirketler.<O:P></O:P>
    <O:P></O:P>
    (2) Yukarıda belirtilenlerden esnaf, serbest meslek erbabı, çiftçiler ve adi şirketler bu Kanuna; diğerleri tabi bulundukları kanunlara göre defter tutarlar.<O:P></O:P>
    <O:P></O:P>
    (3) Bu Kanuna göre defter tutanlar, diledikleri takdirde tacirlerin tabi oldukları esaslara göre defter tutabilirler.






    <O:P></O:P>İşletme defteri <?: prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" /><O:P></O:P>
    Madde 142- <O:P></O:P>
    (1) Esnaf, çiftçiler ile adi şirketler işletme defteri tutarlar.<O:P></O:P>
    <O:P></O:P>
    (2) Bu deftere giderler, hâsılat ve vergiye ilişkin diğer bilgiler kaydolunur. İşlerinde kullandıkları amortismana tabi kıymetlerile bunlara ilişkin amortisman tutarlarını aynı defterin ayrı bir yerine kaydederler. <O:P></O:P>

  4. #4
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    22.Eylül.2010
    Mesajlar
    330
    şu taslak çıksada bi okusakk.. Edited by: cruz_9532

  5. #5
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    04.Şubat.2005
    Nereden
    Sakarya
    Mesajlar
    1,425
    Sn.Kayalı,
    Hayırlı günler.
    Konu için katkınız anlamlı oldu.Her gün yeni bilgiler geliyor.
    Sizin foruma taşıdığınız kısıma göre :
    Tacirler-Sadece Bilanço
    Esnaflar-Sadece İşlete defteri
    tutacaklar.
    Bu durumda TTK Tacir olanları saydığına göre diğerleri hiç bir hadde tabi olmaksızın İşletme Defteri tutacaklardır.
    Kısaca bir işletmenin sahibi Esnaf Sanatkarlar siciline kayıtlı ise İşletme defteri,Ticaret siciline kayıtlı ise Bilanço usulüne tabi olacaklardır.
    Bir kişinin esnaf mı yoksa Tacir mi olduğunu belirleyen faktör Kayıtlı olduğu sicil ile alakalı olacaktır.Vergi İdaresinin konu ile ilgisi kalmamaktadır.
    Yeni tartışma konusu Esnaf mı Yoksa Tacir mi olunacağının belirlenmesinde olacaktır.

  6. #6
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    04.Mart.2008
    Mesajlar
    540
    ukalalık gibi olmasın ama

    ticaret odaları gerçek kişileri borçlar kanununa göre tescil eder diye biliyorum. Memurun teki böyle demişti. durumu etkilermi?
    | | | | | | | &gt;&gt;&gt;&gt;****!!!!K.U.E.R.D.!!!****&lt;&lt;& lt;&lt; _ | | | | | | |

  7. #7
    Moderatör KAYALI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.Aralık.2005
    Nereden
    Turkiye
    Mesajlar
    2,345


    BİRİNCİ KISIM<?: prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" />
    Tacir
    A) Ticari işletme
    MADDE 11-
    (2)Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.
    4. Esnaf
    MADDE 15-(1)İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.

  8. #8
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    02.Aralık.2008
    Nereden
    DANIŞMAN
    Mesajlar
    116
    Alıntı aga_torunu Nickli Üyeden Alıntı
    ukalalık gibi olmasın ama

    ticaret odaları gerçek kişileri borçlar kanununa göre tescil eder diye biliyorum. Memurun teki böyle demişti. durumu etkilermi?

    Borçlar kanununa tabi olan sadece adi ortaklıklardır...diğer konuları TTK düzenlemektedir...
    Bilgi paylaştıkça çoğalır...

  9. #9
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    19.Aralık.2010
    Mesajlar
    1,302


    Anlaşılan maliye bakanlığının etkisi giderek azalıyor. Maliyenin kasası için değil kamu için muhasebenin olacağı günleri iple çekiyorum.Herkese eşitvergi yükünün olduğu günleri bekliyoruz. Bu işi inşallah yüzümüze gözümüze bulaştırmayız temennisiyle....
    HAYIRLI GÜNLER

  10. #10
    Ziyaretci
    süper taslak umarım en kısa zamanda yasallaşır

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •