Toplam 9 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 9 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Maliye Bakanlığı, meslek mensubuna doğrudan 'meslekten men' cezası verebilecek!

  1. #1
    Müdavim Üye zaferongun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.Nisan.2007
    Nereden
    Osmaniye
    Mesajlar
    1,005

    Maliye Bakanlığı, meslek mensubuna doğrudan 'meslekten men' cezası verebilecek!

    4 yıl önce meclise böyle bir tasarı sunulmuştu ama kabul edilmemişti.

    11.02.2017 tarihli 478 nolu VUK genel tebliğ ile bu tasarı sessiz sedasız yasalaşmış.

    İyi mi olur, yoksa kurunun yanında yaş da yanar mı? Tartışalım...

    ************************************************** ******

    4.5. 3568 Sayılı Kanun Kapsamında Faaliyette Bulunan Meslek Mensuplarının Durumu

    4.5.1. 3568 Sayılı Kanun Kapsamında Faaliyette Bulunan Meslek Mensuplarının Tebliğin (4.1) No.lu Bölümünde Sayılan Fiillere İştirak Etmesi Halinde Ceza ve Teminat Uygulaması

    4.5.1.1. 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin beşinci fıkrasında, 3568 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan meslek mensupları hakkında tesis edilecek işlemlere ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

    Bu hükümlere göre, mükellefiyet kayıtları re’sen terkin edilenlerin münhasıran sahte belge düzenleme fiillerine iştirak ettiği inceleme raporu ile tespit edilen meslek mensupları hakkında üç yıl süreyle geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanacaktır. Meslek mensubu hakkında geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezasının uygulanabilmesi için, münhasıran sahte belge düzenleme fiiline iştirak nedeniyle kendisi adına 213 sayılı Kanunun 344 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre kesilen vergi ziyaı cezasının kesinleşmesi şarttır.

    Meslek mensubunun iştirak fiilinin kesinleşmesi halinde, bu durum vergi dairesi başkanlıkları/defterdarlıklarca Başkanlığa bildirilir. Başkanlık, meslek mensubu hakkında söz konusu ceza işleminin uygulanması için meslek mensubunun bağlı bulunduğu odaya bildirim yapar.

    Başkanlık tarafından yapılan bildirimin oda kayıtlarına girdiği tarihten itibaren beş iş günü içerisinde ilgili meslek mensubuna üç yıl süreyle geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası verilir ve cezanın verildiği bu tarih üç yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabul edilir. Bu karar üç iş günü içerisinde Başkanlık, TÜRMOB, meslek mensubu ve meslek mensubunun bağlı olduğu vergi dairesine bildirilir.

    Meslek mensubu hakkında üç yıl süreyle geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulamasında bu Tebliğ ile düzenleme yapılmayan hallerde, 31/10/2000 tarihli ve 24216 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliğinin 12 nci maddesi hükümleri uygulanır.

    4.5.1.2. Hakkında üç yıl süreyle geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanan meslek mensubunun sürenin sonunda mesleki faaliyetine tekrar devam etmek istemesi halinde, bağlı olacağı vergi dairesine işe başlama bildiriminde bulunması gerekir. İşe başlama bildiriminin alınması üzerine, vergi dairesi mükellefiyet tesis işlemlerini genel usuller çerçevesinde gerçekleştirir.

    Ayrıca, işe başlama bildiriminin alındığı tarihten itibaren bir ay içinde vergi dairesi tarafından hazırlanacak bir yazı ile yazının tebellüğünden itibaren otuz gün içerisinde meslek mensubundan teminat göstermesi istenir. Teminatın süresinde gösterilmemesi halinde, istenen teminat tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle meslek mensubu adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Tahakkuk ettirilen teminat alacağı, 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edilir.

    4.5.1.3. Hakkında üç yıl süreyle geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanan meslek mensubunun cezanın tatbiki müddetince, 3568 sayılı Kanunun “Mesleğin konusu” başlıklı 2 nci maddesi kapsamında olmamak şartıyla faaliyette bulunması mümkündür. Söz konusu faaliyetler için tesis edilecek mükellefiyet nedeniyle 213 sayılı Kanunun 153/A maddesi hükümleri uygulanmayacaktır.

  2. #2
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    01.Eylül.2013
    Mesajlar
    6,111
    Sayın zaferongun, tartışalım demişsiniz. Haklısınız. Burada biz muhasebeci olarak sahte faturayı nasıl bilelim. Bizlere Ba Bs'de vergi numarası yanlışlığına kontrol etmemizi sağlayamayan bir maliye ile bu konuyu nasıl tartışacağız. Belki hatırlarsınız bir sigorta şirketinin sitesi vardı. Oraya ad soyad yazdığınızda vergi numarasını bulabiliyordunuz. 15 -20 tane aynı isim soyad olduğunda bile yaşadığı yer şehir ilçe olarak gösteriyordu. Haliyle bir sürü meslektaşımız bu sayede ba bs'de cezalardan kurtuldu. Ne olduysa bu vergi numarasından ceza yazılmayınca bu siteyi kaldırdılar. Sonra vergi numarası cezaları gelmeye başladı.

    Bu örnekle ben, muhasebeci olarak şifremle gib sitesinde şüphelendiğim faturaya bakabilmem bunun sahte olup olmadığını sorgulayabilmem lazımdır. Böyle bir imkanım yok. Allah muhafaza sokakta onbinlerce bonzai içen gençler var. Bunlara bir takım elbise giydiriliyor. Bir muhasebeciye gidiliyor. Ticaret odasından bir şirket kurup, vergi dairesine müracaat. Defter tasdikleri, masraflar vb paralar muhasebeciye hemen takdim ediliyor.. Sonra şirketi kuran bonzaici gence eline bir 5.000-10.000 tl sıkıştırılıp güle güle yavrum. Tanımadığınız bir kişi gelip, ben şirketin işlerine bakıyorum. Akrabamız rahatsızlandı veya yurtdışına gitti. Diğer şirketlerden şahıslardan faturaları az az getiriyor. Sonradan yüklü miktarda fatura alışı, satışı vb. Ticaret odasında kayıtlar var. Vergi dairesinden kayıtlar var. Ba Bs'de bildirilmiş. Kdv vergi borçları çıkıyor. Hiçbir sorun yok. Muhasebeci uyanıncaya kadar aradan en az 1-2 sene geçiyor. Sonra değişik yerlerde yeni bonzaici gençler bulup yeni şirket, yeni şahıs defterleri ile devam ediliyor. Başka muhasebecilere gidiliyor.

    Sonra sen Maliye olarak kaçakçılık yaptın göz yumdun. Sahte şirkete ortaklık ettin. Elinde imkan olarak herşeye sahip olan Maliye olarak sen nerdeydin. Cevap yok. Gariban muhasebecileri yakan bir olay bu. Bu işler için belgesini riske atan muhasebeci olur mu?

    Kısacası Türkiye'de sahte para, kaçakcılık vb tüm işler olurken, bunları düzeltememiş iken bu sahte fatura konusunda ceza yazılması çok mantıklı gelmiyor. İlk olarak şu bonzai, tiner, bali vb maddeleri kullanan gençleri azalttığın zaman sahte şirket fatura olayları % 80 azalır.
    Konu Karce tarafından (21.Ağustos.2017 Saat 23:04 ) değiştirilmiştir.

  3. #3
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    26.Temmuz.2008
    Nereden
    SMMM
    Mesajlar
    419
    Ceza mükellefiyet kayıtları re’sen terkin edilenlerin münhasıran sahte belge düzenleme fiillerine iştirak ettiği inceleme raporu ile tespit edilen meslek mensupları hakkında uygulanacakmış. Normal bir muhasebecinin sıkıntı duyacağı bir durum yok burada. Bazı mükellefler ortadan kaybolduktan sonra kalan faturalarını ortalığa cayır cayır doğrayan meslek mensupları hakkında bu.

  4. #4
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    08.Nisan.2009
    Mesajlar
    1,215
    "Mükellefiyet kayıtları re'sen terkin edilenlerin münhasıran sahte belge düzenleme fiillerine iştirak ettiği inceleme raporu ile tespit edilmesi" kısmında büyükçe bir sıkıntı var.

    Bu hususlar net değil, "normal muhasebeci" belli değil.

    Diyelim ki, koda giren bir faturayı işlediniz, defter ve beyanlarına yansıttınız. Zaman geçti. 1 yıl sonra defter incelemeye girdi. Sahibi Haziran ayında re'sen terk yapmış ama size Temmuz ayında fatura düzenlemiş, siz de işlemişsiniz. Hayırlı olsun, nurtopu gibi iştirak raporunuz oldu. Örneğini gördüm. İstediğiniz kadar imkanı yok bilemezdim, koda giren firmaları sorgulama yetkimiz yok deseniz de nafile. İdare her faturaya ait vergi numarasını sorgulamanızı bekliyormuş, sistemde yeri varmış.

    Diyelim ki, yıl sonunda cari hesapları kapatmak istediniz. Firma sahibi ile karşı hesap sahibi size mutabakat formu getirdiler. Dediler ki, ticaretimiz oldu lakin biz bu parayı kendi aramızda hallettik. Normalde bildiğimiz, ya ortaklar hesabını borç/alacak çalıştırıp carileri kapatacak ya da kasadan ödeme yapacaksınız. Ortada borç ya da alacak kalmamış çünkü. Siz de tutup 120-131/331 ya da 320/131-331 yaptınız, kapattınız. Sonra yıl geçti, defter incelemeye girdi. O mutabakat yapılan firma smiyb düzenleme fiilini işlemiş, firmayı da kapatmışlar. Hoop, yevmiye kayıtlarını siz bu şekilde yaptınız diye iştirak etmiş sayıldınız, haydi bakalım.

    Firma tutup fatura satıyor ama alışları sağlam. Satışları var, işyeri var, deposu var, işçisi, bankası ıvırı zıvırı her birşeyi tastamam. Çalışanlarından bir tanesi, şikayetçi oluyor, fatura sattılar diyor. Defter incelemeye gidiyor, ifadesine başvurulan müşterilerinden bir tanesi de, aslında mal almadık ama fatura eksiğimiz vardı, komisyonla fatura kestirdik diye ifade veriyor. Müfettiş envanter incelemesi yapıyor, x mal gelmiş ama y mal diye çıkış yapmışlar. Torbalı çimento-dökme çimento gibi... Müfettiş tutup böyle bir durumun muhasebecinin gözünden kaçamayağı yönünde "soyut" bir rapor düzenleyip, iştirak ettiğiniz kanaatiyle dosyanızı savcılığa gönderiyor. Haydi bakalım, yine iştirakçi çıktınız, sizi gidi sizi

    93 yılından beri bürolarda çalışırım. Bunlar şahit olduğum/dedikodusunu duyduğum örneklerden bir kaç tanesi. Hafızamı zorlasam bunun gibi absürt bir sürü örnek hatırlarım.

    Husus çok güzel, temeli olsaydı şiddetle desteklenmesini beklerdim. Ama "iştirak etmek" fiilinin tespiti bir vergi inceleme raporuna dayanacaksa, bunu da okuldan yeni mezun olup, sektörden, mali müşavirin çalışma şartlarından, verilen hizmetin sınırlarından bihaber vergi müfettişleri/vergi müfettiş yardımcıları yapıp onaylayacaksa, ona bir dur denmesi lazım. Bu hükümle dilediğiniz kişiyi mesleğinden uzaklaştırabilir, aç bilaç bırakabilirsiniz. Bu çok tehlikeli.

    Şu an forumdaki tüm konulardan daha önemli ve üzerinde detaylıca telakki edilmesi bir konu. Sadece 3-5 kişinin fikir beyan etmesi, bu büyük tehlikenin farkında olmadığımızı gösterir.

  5. #5
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    01.Eylül.2013
    Mesajlar
    6,111
    Sayın Kerem21, meslektaşlarımızın da bazıları, diğer meslektaşlarına tuzak kurabilir. Bunların örneklerini ben verebilirim. Fakat yol göstereceği için bu örnekleri vermeyeceğim. Konu oldukça ciddi. Kim sahte faturayı işlemeyi göze alır. Eğer dışarıda iş kaynasa, belki yapılır diyelim. Kim göze alabilir. Kim 20-30 sene aç kalmayı göze alabilir. Kim sicile işlenmesi isteyebilir. Karşısına her zaman çıkacağını bildiği halde. İşlense işlense bilmeden işlenebilir. Bu konuda muhasebecilere yapılan büyük tuzaktır ayıptır günahtır.

  6. #6
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    26.Temmuz.2008
    Nereden
    SMMM
    Mesajlar
    419
    Arkadaşlar bana yanlış anlıyorsunuz gibi geliyor. Sahte belgeyi işleyen/kayda alan meslek mensubu demiyor ki. "sahte belge düzenleme fiillerine iştirak eden" diyor. Yani buradan şu anlaşılıyor. Bazı mükellefler işi bırakıyor kapanışı vermiyor. Bunların faturaları da genellikle muhasebecilerinde kalıyor. Yahut muhasebeciyle beraber ortak bu faturaları piyasaya kesiyorlar. Müfettişlerde yaptıkları soruşturmada bu faturayı alan kişilere soruyor faturayı kimden aldın x den aldım diyorlar. X Firma sahibi değil. Her faturayı almış firma x adını veriyor. En sonunda o x muhasebeci çıkıyor. Müfettiş ifadeyi de tutanağa geçiriyor. Geçen bir firmada oldu böyle bir olay. Bize sordu faturayı kimden alıyordunuz. Dedik falancadan. Falanca firma sahibi değil diyor. Yanımda başka bir kaç o faturadan kullanmış mükellefi de aradılar, herkes aynı ismi verdi. Firmanın sahibi ölmüş. Sanırım bir kaç kişi faturayı ele geçirmiş. Tabi muhasebeci vasıtasıyladır. Gerçek satış yaptıkları firmadan faturayı kesmiyorlar bu firmadan kesiyorlardı. Neticede sahte belge konumunda faturayı çıkarmamızı istediler çıkardık. Ama bu işin ucunda en başta muhasebeci varsa ona birşey yapılamamıştır. İşte bu gibi olaylar var piyasada. Hatta bir kaç muhasebeci tanıyorum. Böyle resen terketmiş firmaların faturalarını yahut kopya faturaları piyasaya kesiyorlar. Bu tebliğ işleyen muhasebeciler hakkında değil bilfiil kesme işine iştirak eden muhasebeciler hakkında.

  7. #7
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    01.Eylül.2013
    Mesajlar
    6,111
    Sayın Hikmet Birden, sizde maliye sgk vb kurumlar gibi suçlu olarak muhasebeciyi bulmuşsunuz.))
    ''Firmanın sahibi ölmüş. Sanırım bir kaç kişi faturayı ele geçirmiş. Tabi muhasebeci vasıtasıyladır.'' diyorsunuz.

    Ben yukarıda yazdım. Hiçbir meslek mensubu bunu göze alamaz. Çünkü Ba Bs si var. Denetlemesi var. Şikayeti var. Ayrıca bu işi yapacak muhasebecinin en az 30-40 seneyi garanti altına almış en az eski para ile 1-2 trilyon parası olacak ki dediğinizi yapsın.
    Ayrıca terk yapılınca faturaları vergi dairesi iptal etsin. Niye yarım yamalak iş yapıyorlar. Mükellefi gönderdik. Vergi dairesine boş ciltleri verdi. Memur oyalanır iken bir cilt faturayı aldı karambole getirdi. Sonra da bize yarısından iptal olmuş faturaları verdi. Bizde dosyasına koyduk. Ben nereden bileyim boş cildi vergi dairesinden araklayıp fatura doğradığını. Şimdi bu kestiği sahte faturalardan benim suçum ne?

    Konunun muhasebeciler ile bizlerle alakası yok. Sanki devlette bizi potansiyel suçlu gibi görüyor.

  8. #8
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    08.Nisan.2009
    Mesajlar
    1,215
    Hikmet bey,

    Sizin bahsettiğiniz uç örnek "sahte belge düzenleme fiillerine iştirak eden" değil, bizatihi "sahte belge düzenleyen" fiilidir. Cezası da öyle meslekten çıkarmak değil, aksine TCK 200 ve galiba 270 arasında yer alan yüz kızartıcı suçlar kategorisindedir. Ölüsü 4 yıldan başlar, fiile göre 24 yıla kadar gider. Silah alma ruhsatı alırken bunu emniyetten öğrenmiştim, yevmiye kaydı yüzünden evrakta sahtecilik, zimmet, zimmete iştirak suçundan yargılanıp aklandım. O yüzden biliyorum.

    "sahte belge düzenleme fiilerine iştirak eden" tanımında ise, bir önceki mesajımda yazan fiiller girer. Bilhassa doğu bölgelerindeki odalarda davaları devam eden, ceza alan, hapse giren, meslekten atılan onlarca mali müşavir mevcut. Siz de odanız ile görüşürseniz, bu yazdığım örneklerin aslında "iştirak" olarak adlandırıldığını, sizin bahsettiğiniz örneğin ise bizzat "düzenleyen" kapsamına girdiğini farkedeceksiniz.

    Sözün kısası, bu aba altından sopa gösteren bir tebliğ olmuş. Hiç ummadığınız bir anda, çok da saçma salak bir raporla ekmeğimizden olabiliriz.

  9. #9
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    31.Ekim.2016
    Mesajlar
    153
    Alıntı Karce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Sayın zaferongun, tartışalım demişsiniz. Haklısınız. Burada biz muhasebeci olarak sahte faturayı nasıl bilelim. Bizlere Ba Bs'de vergi numarası yanlışlığına kontrol etmemizi sağlayamayan bir maliye ile bu konuyu nasıl tartışacağız. Belki hatırlarsınız bir sigorta şirketinin sitesi vardı. Oraya ad soyad yazdığınızda vergi numarasını bulabiliyordunuz. 15 -20 tane aynı isim soyad olduğunda bile yaşadığı yer şehir ilçe olarak gösteriyordu. Haliyle bir sürü meslektaşımız bu sayede ba bs'de cezalardan kurtuldu. Ne olduysa bu vergi numarasından ceza yazılmayınca bu siteyi kaldırdılar. Sonra vergi numarası cezaları gelmeye başladı.

    Bu örnekle ben, muhasebeci olarak şifremle gib sitesinde şüphelendiğim faturaya bakabilmem bunun sahte olup olmadığını sorgulayabilmem lazımdır. Böyle bir imkanım yok. Allah muhafaza sokakta onbinlerce bonzai içen gençler var. Bunlara bir takım elbise giydiriliyor. Bir muhasebeciye gidiliyor. Ticaret odasından bir şirket kurup, vergi dairesine müracaat. Defter tasdikleri, masraflar vb paralar muhasebeciye hemen takdim ediliyor.. Sonra şirketi kuran bonzaici gence eline bir 5.000-10.000 tl sıkıştırılıp güle güle yavrum. Tanımadığınız bir kişi gelip, ben şirketin işlerine bakıyorum. Akrabamız rahatsızlandı veya yurtdışına gitti. Diğer şirketlerden şahıslardan faturaları az az getiriyor. Sonradan yüklü miktarda fatura alışı, satışı vb. Ticaret odasında kayıtlar var. Vergi dairesinden kayıtlar var. Ba Bs'de bildirilmiş. Kdv vergi borçları çıkıyor. Hiçbir sorun yok. Muhasebeci uyanıncaya kadar aradan en az 1-2 sene geçiyor. Sonra değişik yerlerde yeni bonzaici gençler bulup yeni şirket, yeni şahıs defterleri ile devam ediliyor. Başka muhasebecilere gidiliyor.

    Sonra sen Maliye olarak kaçakçılık yaptın göz yumdun. Sahte şirkete ortaklık ettin. Elinde imkan olarak herşeye sahip olan Maliye olarak sen nerdeydin. Cevap yok. Gariban muhasebecileri yakan bir olay bu. Bu işler için belgesini riske atan muhasebeci olur mu?

    Kısacası Türkiye'de sahte para, kaçakcılık vb tüm işler olurken, bunları düzeltememiş iken bu sahte fatura konusunda ceza yazılması çok mantıklı gelmiyor. İlk olarak şu bonzai, tiner, bali vb maddeleri kullanan gençleri azalttığın zaman sahte şirket fatura olayları % 80 azalır.
    Yüzde yüz katılıyorum. Her zaman söylediğim gibi sayın karce, vurun abalıya

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •