Merhaba
" <h1 style="margin: 6pt 0cm;">Ayni olarak yapılan bağış ve yardımlar</h1>
Gelir
ve kurumlar vergisi mükelleflerinin ticari işletmeye dahil olan ve
ticari işletme bünyesinde üretilen bir ayni kıymeti, GVK'nun 89/2 ve KVK'nun 14/6
ncı maddelerindeki şartlarla belli kuruluşlara hibe etmeleri veya ayni
yardım olarak vermeleri halinde bunların KDV'ni emsal bedel üzerinden
ödemeleri gerekir. Bu şekilde ödenen verginin herhangi bir şekilde hibe
veya yardımın muhatabında yahut hibe veya yardımı yapanda indirim
konusu yapılması söz konusu olamaz. Çünkü aynı kıymet yardım olarak
verilmek veya hibe edilmek suretiyle nihai tüketime intikal etmiştir.
Bu intikal aşamasında KDV hesaplanması zorunludur.
Ayrıca, hibe edilmek üzere imal ve inşa edildiği belli olan
sabit kıymetler bakımından girdi verilerinin başlangıçta işletmenin
normal faaliyetleriyle ilgili vergiden indirilmesi, imal veya inşanın
tamamlanmasına kadar biriktirilmesi ve ancak hibe veya yardım sırasında
emsal bedel üzerinden hesaplanacak vergiden mahsup edilmesi gerekir.
Bununla birlikte KDV Kanununun 17 nci maddesinde 2 nci fıkrasında
yapılan bir düzenleme ile belli kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak
yapılan teslim ve hizmetler vergiden istisna edilmiştir. Örneğin bir AŞ
nin belediyeye veya inşa ettireceği hastaneye ambulans hibe etmesi
halinde KDV hesaplanmayacaktır. Fakat burada girdi verilerin
arındırılması öngörülmemiştir. Yani bedelsiz olarak verilen ambulansın
tedariki dolayısıyla ödenen KDV'si indirim konusu yapılmayacaktır.
Sonuç olarak KDV mükelleflerinin bağışlayacakları ayni kıymetin KDV'ne
tabi tutulmaması, ancak özel bir istisna hükmünün bulunması halinde
mümkündür."
Selamlar...
</span>