Daha önce 19 Mart 2015 tarihli DÜNYA gazetesinde yayımlanan “Nakit Sermayeye Teşvik-Vergi İndirimi” başlıklı yazımızda açıklanan düzenleme yasalaşmıştı. Anılan 6637 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi uyarınca, sermaye şirketlerinde nakdi sermaye artışları ya da yeni kurulacak sermaye şirketlerindeki nakit sermaye tutarları üzerinden hesaplanacak faiz tutarının kurum kazancından indirim konusu yapılması şeklinde, öz sermayeyi güçlendirmeyi amaçlayan teşvik düzenlemesi yapılmıştı.

Yapılan düzenlemeye göre;
• 1 Temmuz 2015 tarihinden sonra yeni kurulacak sermaye şirketlerinde nakit sermaye tutarı üzerinden ya da
• Halen faaliyette bulunan sermaye şirketlerinin 1 Temmuz 2015 tarihinden sonra yapacakları sermaye artışlarının nakit artış kısmı üzerinden, maddede öngörülen faiz oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın % 50’si kurumlar vergisi matrahından indirilecektir.

Kanun maddesinde öngörülen faiz oranı; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” olacaktır.

Öte yandan kanun maddesinde; Bakanlar Kurulu’na “%50” oranını, farklı kriterler itibariyle ayrı ayrı “sıfır”a kadar indirmeye veya “%100”e kadar artırmaya, halka açık sermaye şirketleri için “%150”ye kadar farklı uygulatmaya yetki verilmektedir.

Bakanlar Kurulu bu yetkisini kullanmış olup, 30 Haziran 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2015/7910 sayılı Karar ile %50’lik oranı aşağıda açıklanan durumlarda farklılaştırmıştır.

Teşvikin daha yüksek olarak uygulanacağı durumlar:
Aşağıdaki durumlarda söz konusu % 50 oranı yerine;

1- “Payları borsada işlem gören halka açık sermaye şirketleri”nden, indirimden yararlanılan yılın son günü itibarıyla, Merkezi Kayıt Kuruluşu AŞ nezdinde borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak izlenen payların nominal tutarının ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermayeye oranı;

• % 50 ve daha az olanlar için %75,
• % 50’nin üzerinde olanlar için % 100,

2- Nakdi olarak artırılan sermayenin, “yatırım teşvik belgeli üretim ve sanayi tesisleri” ile “bu tesislere ait makine ve teçhizat yatırımlarında” ve/veya “bu tesislerin inşasına tahsis edilen arsa ve arazi yatırımlarında” kullanılması durumunda, yatırım teşvik belgesinde yer alan sabit yatırım tutarı ile sınırlı olmak üzere % 75, oranları uygulanacaktır.

Teşvikin uygulanmayacağı durumlar
Anılan kararnamede aşağıdaki durumlarda söz konusu %50 oranının “%0” olarak uygulanması öngörülmüştür. Dolayısıyla, aşağıdaki durumlarda bu madde hükmündeki “kurum kazancından indirim hakkı” ndan yararlanılamayacaktır:

1) “Gelirlerinin %25 veya fazlası” şirket faaliyeti ile orantılı sermaye, organizasyon ve personel istihdamı suretiyle yürütülen ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti dışındaki faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşan sermaye şirketleri için,

2) “Aktif toplamının %50 veya daha fazlası” bağlı menkul kıymetler, bağlı ortaklıklar ve iştirak paylarından oluşan sermaye şirketleri için,

3) Artırılan nakdi sermayenin başka şirketlere sermaye olarak konulan veya kredi olarak kullandırılan kısmına tekabül eden tutarı için (artırılan sermayenin kalan kısmı için indirim hakkından yararlanılır),

4) Arsa veya arazi yatırımı yapan sermaye şirketlerinde arsa ve arazi yatırımına tekabül eden tutarlar için (artırılan sermayenin kalan kısmı için indirim hakkından yaralanılır),

5) 8 Mart 2015 tarihinden 1 Temmuz 2015 tarihine kadar olan dönemde, sermaye azaltımına gidilmiş olması halinde, azaltılan sermaye tutarına tekabül eden tutarlar için (1 Temmuz 2015 tarihinden sonra artırılan sermayenin, daha önce bu tarihler arasında azaltılmış kısmını aşan, kalan kısmı için indirim hakkından yararlanılır)

Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen yukarıdaki oranlar yasa hükmünün yürürlük tarihine paralel olarak 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.

Diğer hususlar
Öte yandan, önceki yazımızda da açıklandığı üzere; sermaye artışlarına ilişkin indirim sadece bir kez ve sadece 2015 yılında uygulanmayacak, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden başlamak üzere, izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılacaktır. Ancak, sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması halinde, azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmayacak, bu tutar üzerinden indirim yapılmayacaktır.

Hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanacaktır.

Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar kalırsa, bu tutarlar sonraki dönemlere devredebilecek ve sonraki hesap dönemlerinde indirilebilecektir.

Sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dahil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artırımları için indirim uygulanmayacaktır. Bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin (sermaye yedekleri, kar yedekleri, özel fonlar, geçmiş yıl karları gibi) sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışlarına da bu indirim uygulanmayacaktır. Keza, ortaklar veya ortaklarla ilişkili olan kişilerce (ortaklarla ilişkili olan kişiler Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Örtülü Sermaye” başlıklı 12. maddesinde tanımlanan kişilerdir) kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımlarına da bu indirim uygulanmayacaktır.

Anılan bu düzenleme sadece sermaye şirketi niteliğinde olan kurumlar vergisi mükellefl eri (anonim şirketler, limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler) tarafından uygulanabilecek, diğer kurumlar vergisi mükellefl eri tarafından uygulanamayacaktır.

Keza bu indirimden gelir vergisi mükellefl eri de yararlanamayacaklardır.

Öte yandan sermaye şirketi olsalar bile; finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, bankalar ve sigorta şirketleri gibi finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar bu indirimden yararlanamayacaklardır.

Kamu iktisadi teşebbüsleri de bu indirimi uygulayamayacaklardır.
Kaynak: https://www.dunya.com/nakit-sermayey...k-160613yy.htm