Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 12 SonuncuSonuncu
Toplam 12 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: 3.000 TL verince bağımsız denetçi olduk.Ya Sonra?

  1. #1
    Ziyaretci


    3.000 TL verip kamu gözetim bağımsız denetim lisansı alanlar bu lisanslarını nerede kullanacaklar?<div>Planları nedir? Şu an için alınsada hiçbir yerde kullanılamaz gibi duruyor. Hayır kullanılır diyenler var mı!</div>

  2. #2
    Müdavim Üye cemo22 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.Temmuz.2007
    Mesajlar
    1,006
    Umut dünyası işte... Asıl itibarıyla içinde bulunan belirsizlikte mevcut kanunlar çerçevesinde bir beklentiyle hareket edip bu programa katılan arkadaşlara kızmıyorum. Hatta oda ve TURMOB kurullarında olup meslektaşlarımıza "katılmayın" deyip kendileri katılanlara bile katıldıkları için kızmıyorum.

    Yasal bir hak verildiğinde hangimiz şartları sağlayabiliyorsak bunu kullanmayız ki?

    (Aslan çağdaş sosyal demokrat sayın aliismettekin şimdi buna da itiraz eder; düzeltiyorum o sayın abimiz hariç hangimiz olarak cevap arayalım lütfen...)
    .

  3. #3
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    25.Mayıs.2012
    Mesajlar
    309
    Sınavla alırlar karşı çıkarsınız, parayla alırlar karşı çıkarsınız. "Çarşı herşeye karşı" misali nedir bu meslektaşın çektiği. Maalesef ne yapsa yaranamıyor. % 1,5 ila % 100 sınav başarısı arasında sıkışmış kalmış. Varsa çareniz ve önerileriniz burada paylaşın lütfen..Herşeye karşı çıkmakla olmaz bu işler , mücadele etmek lazım. Her meslektaş kullanacağı bir avantaj varsa kullanır, meslektaşı bu hallere düşürenler utansın.
    Edited by: sabriorta

  4. #4
    Ziyaretci
    haklısınız Sn cemo22.

  5. #5
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    24.Nisan.2009
    Mesajlar
    2,307
    Alıntı sabriorta Nickli Üyeden Alıntı
    Sınavla alırlar karşı çıkarsınız, parayla alırlar karşı çıkarsınız. "Çarşı herşeye karşı" misali nedir bu meslektaşın çektiği. Maalesef ne yapsa yaranamıyor. % 1,5 ila % 100 sınav başarısı arasında sıkışmış kalmış. Varsa çareniz ve önerileriniz burada paylaşın lütfen..Herşeye karşı çıkmakla olmaz bu işler , mücadele etmek lazım. Her meslektaş kullanacağı bir avantaj varsa kullanır, meslektaşı bu hallere düşürenler utansın.
    Önerilerimiz belliydi de kimse kaale almadı.Ben 10 yılın daha geçmesini ve herşeyin tamamen sistem tarafından denetlenmesi sürecini bekliyorum.

    Ne demiştik.

    1-SPK bağımsız denetim sınavı denetim yapacak yeterlilikte bir sınav değildi.(Hangi yüzde olursa olsun isterse %.00001 olsun)
    2-Eksik konuların ABD deki gibi gerçek düzeyde öğretebilecek merkezi bilgisayar sisteminde olabilecek klasik ve test arası bir yöntemin kullanıldığı bir sınav olmalıydı.(Geçiş dönemi için)
    3-Yeni SMMM sınavları tamamen güncellenmeli ve ABD dekine benzer şekilde yapılır hale getirilebilmeliydi ve bu sayede ek sınav da kaldırılmalıydı.
    4-90 yaşındaki arkadaşa yapabilirsin diyip de gençler 15 yıl beklesin demek ne kadar mantığa ve Dünya standartlarına uyar bilemiyorum.
    5-Gerçekçi olmadığımız süreci zaman ilerler ve herşey otomatikleşir gençlere engel olan arkadaşlar da belli bir süre sonra istese de bu işi yapacak düzeyde olmadığını farklı yollarla öğrenir.
    6-ABD ve AB her şeyi elektronikleştirmeye ve otomatikleştirmeye çabalarken biz fiziki denetim sürecinde bile bu durumlardayken Ülkede denetim olgusunun oturacağını düşünmek de mantıksız.

    Sonuç:3 yıl heba oldu. Bir 10 yıl daha heba olur. Kimimiz toprak olur, kimimiz de bu işten soğur; sonuç da yine bu işi gençler yapar. Ama işte o zaman ipin ucundan tutacak ipte kalmaz. Bilgi düzeyinin şekli ve yapısı değişir. Ara iyice açılır ve onlarla farklı dilleri konuşur olursunuz.


    İnsanın En Büyük Hatası Şudur; Kendini Olduğundan Büyük Görmek Ya Da Kendine Hak Ettiğinden Az Değer Vermek. (Goethe)

  6. #6
    Ziyaretci


    <div>Kamu gözetim bağımsız denetim lisansını aldın.Bireysel olarak şu an kullanabileceğini düsünüyormusun?</div><div></div><div>Orjinalini yazan: sabriorta

    Sınavla alırlar karşı çıkarsınız, parayla alırlar karşı çıkarsınız. "Çarşı herşeye karşı" misali nedir bu meslektaşın çektiği. Maalesef ne yapsa yaranamıyor. % 1,5 ila % 100 sınav başarısı arasında sıkışmış kalmış. Varsa çareniz ve önerileriniz burada paylaşın lütfen..Herşeye karşı çıkmakla olmaz bu işler , mücadele etmek lazım. Her meslektaş kullanacağı bir avantaj varsa kullanır, meslektaşı bu hallere düşürenler utansın.</div>

  7. #7
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    25.Mayıs.2012
    Mesajlar
    309
    Fatih bey söyledikleriniz doğru. Yalnız aşağıdaki alıntıda bahsedilen SPK sınavı ile ilgili cümlenin yanlışı var. O da SPK bağımsız denetim sınavını kazananlar denetçi olmuyor, denetçi yardımcısı ünvanı altında ve şirket bünyesinde çalışıyor. 2-3 yıl geçtikten sonra denetçi ünvanını alıyor ve bireysel çalışamıyordu. Türkiye standartlarında SPK sınavları ileri düzeyde sayılabilir. Son yetkilendirmelere baktığınızda bunu daha net görürsünüz. Dediğiniz gibi sadece yaşla kıdemle olmaz bu işler , sınav kesin gerekirdi. Neden sınav yapılmadığını siz daha iyi bilirsdiniz. "1-SPK bağımsız denetim sınavı denetim yapacak yeterlilikte bir sınav değildi.(Hangi yüzde olursa olsun isterse %.00001 olsun) "

  8. #8
    Ziyaretci


    Sakaryanın eğitimine katılan arkadaşlarada dedim. Aldınız eee ne yapacaksınız bu lisansı...<div></div><div>Net cevap verebilen yok.</div><div>Elbet birgün işe yarar, diye alınmasının ne anlamı var? Alma demiyorum Aldın da ne oldu diyorum...</div>

  9. #9
    Ziyaretci


    <div>bursa oda başkanı da bu konuda kelam etmiş;</div><div></div>Sevgili meslektaşlarım,
    Aylardır Kamu Gözetim Kurumu’yla(KGK) ilgili yazıp söylemekten sıkıldım. Biliyorum artık sizler
    de sıkıldınız…
    Bu sayıda bu konuya girmek niyetinde cidden değildim. Ama yaşananlar bir kez daha bu konu üzerine
    yazmaya beni mecbur bıraktı.
    Kamu Gözetim Kurumu geçtiğimiz iki ayda da boş durmadı, yanlışlar silsilesini devam ettirdi. Altı ay
    bekledikten sonra meşhur “Bağımsız Denetim” tebliğini kendi tabirleriyle hiç kimseye taviz vermeden
    nihayet yayınlayabildiler.
    İşbirliği yapmayı taviz olarak değerlendiren, birlikte çalışması gereken kurumu kendisine rakip gören
    bir anlayıştan başka bir şey beklemiyorduk zaten…
    Hayret ve şaşkınlığımız Kamu Gözetim Kurumu’yla sınırlı kalsa iyi... Sakarya Üniversitesi’nin tutumu
    da en az KGK kadar bizleri hayret ve şaşkınlığa düşürdü. Fırsat kovalayan uyanık tüccar edasıyla yola
    çıkan Sakarya Üniversitesi’nin yönetimi aylardır yakın takipteydi. Çünkü beklenti büyüktü. Birileri
    üniversiteye muhasebecilerden 500 milyon gelir elde edilebileceği tiyosunu vermişti.
    Acaba kim?
    İnsan düşünmeden edemiyor. Acaba TÜRMOB eğitimlerinin KGK tarafından yeterli görülmemesinde
    Sakarya Üniversitesi yönetiminin etkisi var mıdır?
    Ya da tersinden bakarsak Sakarya Üniversitesi yönetimini fırsatçı tüccar durumuna düşüren yoksa
    Kamu Gözetim Kurumu mudur?
    Acaba bütün bu olup bitenler bizlerden 500 milyon alınması için midir?
    Neresinden bakarsak bakalım, olay hakkında iyimser bir değerlendirme yapmakta zorlanıyoruz. Çünkü
    Kamu Gözetim Kurumu, henüz yönetmelik yayımlanmadan Sakarya Üniversitesi ile anlaşma yapmış,
    Üniversite eğitim kayıtlarını hemen almaya başlamış ancak TÜRMOB ve Odalarımızın itirazı üzerine
    kayıt işlemleri durdurulmuştu.
    Ardından Kamu Gözetim Kurumu, 26.12.2012 tarihinde Resmi Gazete’de Bağımsız Denetim
    Yönetmeliği’ni yayınlar yayınlanmaz 04.01.2013 tarihinde Sakarya Üniversitesi ile tekrar işbirliği
    protokolü imzalamıştır. Kurum tarafından protokolün imzalandığının ilanıyla da KGK ile Sakarya
    Üniversitesi arasında organik bağ oluşturulduğu izlenimi yaratılmıştır. Bu sayede Üniversite önemli bir
    avantaj elde etmiş ve tüm Türkiye çapında pazarlama faaliyetine girişmiştir.
    Üniversite, kişilerle anlaşmayı bırakmış SMMM ve YMM odalarıyla anlaşmalar yapmaya başlamıştır.
    Anlayacağınız perakendecilik üniversite yönetimini kesmemiş, toptan pazarlamaya yönelmiştir.
    Maalesef ki bu pazarlama ağına takılan Odalarımız da olmuştur. Hem de kendi ilinde bir üniversite
    olduğunu, bu üniversitenin de KGK’ya müracaat ettiğinin bilinmesine rağmen. Bu kervana katılan
    hocalar da yok değil. Kendi üniversitesini bırakıp Sakarya Üniversitesi’yle anlaşma yapan hocaların
    varlığı, pazarın ne kadar önemsendiğinin ortaya çıkarıyor.
    Üniversite yönetiminin, hocanın fırsatçısı oldur da odanın olmaz mı?
    Kurumla danışıklı olan üniversite yönetimiyle sözleşme yapmak daha avantajlı göründü bu odalarımız
    için. Öyle ya sabah erken kalkan ‘Bağımsız Denetçi’ olacak, tüm parsayı toplayacak. Bu yüzden acele
    etmek lazım!..
    KGK’nın meslek örgütümüze reva gördüğü bu uygulamalardan hiç rahatsızlık duymayan meslek
    örgütü yöneticilerini anlamakta gerçekten de
    zorluk çekiyorum. Hani her şey meslek için, her şey meslek onuru içindi!..
    Anlamakta zorlandığım bir diğer husus ise 4.000 kişinin hangi ara Sakarya Üniversitesi’ne müracaat
    ettiğidir. Bu da ‘Bağımsız Denetim’ fırsatçılığın meslek mensubuna indirgenmiş versiyonu…
    Sabah kapımızın önünde ‘Bağımsız Denetçi’ arayanlar kuyruk oluşturmayacağına göre, bu telaş, bu
    acelecilik niye? Üstelik meslek örgütünün elini zayıflatma pahasına...
    Varlığı bile mahkemelik olmuş bir kurumun uygulamalarını hiç direnmeden hemen kabullenmek, hem
    de somut bir karşılığını görmeden, bizi nasıl bir noktaya götürdüğünü üyesiyle, yöneticisiyle, çağdaş
    grubuyla, meslekte birlik grubuyla hepimizin görmesi gerekiyor.
    Keşke topyekun şunu diyebilseydik;
    Bizi ve meslek örgütümüzü yok sayanlarla, bizi sadece pazar olarak görenlerle gidecek yolumuz yok.
    Bizler bu koşullarda “Bağımsız Denetçi” olmak istemiyoruz...
    Mesleğin itibarını yükseltmek, özellikle dışarıdan gelen saldırılara karşı dik durmak, mesleğe ve
    meslek örgütüne sahip çıkmak her meslek mensubunun asli görevi olmalıdır. Kısa vadeli çıkarlar
    uğruna geleceğimizi karartmayalım. Meslek onurunu her şeyin üzerinde tutmak için elimizden gelen
    gayreti gösterelim.
    Sevgili meslektaşlarım,
    “Bağımsız Denetim” konusunda lütfen meslek örgütünün açıklamaları doğrultusunda hareket edelim.
    Anayasa Mahkemesi KGK ile ilgili kararını verinceye kadar bekleyelim. Eğitimleri mükerrer bir
    şekilde yeniden almak zorunda bırakılacaksak eğer, ilimizdeki üniversitenin protokolü imzalamasını
    bekleyelim. En azından cebimize uzanan elin daha insaflı olmasını sağlamak için çaba sarf edelim.

    İhtilal yapalım” demiyorum.
    Biraz direnç gösterelim yeter…

    Unutmayalım en kıdemlimizin bile 2014 sonuna kadar vakti var.Smmm.
    Mesut TOPCU
    Bursa SMMMO Başkanı
    yonetim@bursa-smmmo.org.tr<div></div><div></div><div></div><div></div><div>Öyle ya sabah erken kalkan ‘Bağımsız Denetçi’ olacak, tüm parsayı toplayacak. Bu yüzden acele
    etmek lazım!..
    Anlamakta zorlandığım bir diğer husus ise 4.000 kişinin hangi ara Sakarya Üniversitesi’ne müracaat
    ettiğidir. Bu da ‘Bağımsız Denetim’ fırsatçılığın meslek mensubuna indirgenmiş versiyonu…
    Sabah kapımızın önünde ‘Bağımsız Denetçi’ arayanlar kuyruk oluşturmayacağına göre, bu telaş, bu
    acelecilik niye?</div></span>

  10. #10
    Ziyaretci


    <div>ACELECİLİĞİN NEDENİ NE OLABİLİR?</div><div>Öyle ya sabah erken kalkan ‘Bağımsız Denetçi’ olacak, tüm parsayı toplayacak. Bu yüzden acele
    etmek lazım!..
    Anlamakta zorlandığım bir diğer husus ise 4.000 kişinin hangi ara Sakarya Üniversitesi’ne müracaat
    ettiğidir. Bu da ‘Bağımsız Denetim’ fırsatçılığın meslek mensubuna indirgenmiş versiyonu…
    Sabah kapımızın önünde ‘Bağımsız Denetçi’ arayanlar kuyruk oluşturmayacağına göre, bu telaş, bu
    acelecilik niye?</div>

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •